Okumak boş zaman işi değildir

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER
Koronavirüs günlerinde ‘Yazarların Penceresinden Korona Günleri’ne Yazar Murat Hacıfazlıoğlu ile devam ediyoruz. Korona günlerinde insanların en iyi dostu olan kitaplar, evde geçirilen zamanın en değerli kısmını oluşturuyor.



YENİ SATIRLAR KARALAYACAĞIM
Koronavirüs günlerinde şirketinin evden çalışma imkanı sağladığı için zorunlu ihtiyaçlar dışında evden çıkmadığını ve gündemi takip ettiğini belirten Yazar Hacıfazlıoğlu, “Yakın zaman önce (Şubat 2020) okurlara sunulan kitabım ‘Aforozmalar’, hayat ve insana dair düşüncelerimden, genel olarak insan doğasının karanlık yönlerinin hayata yansımalarını eleştirel bir gözle yorumladığım yazılarımdan oluşuyor. Bugünlerde bunlara yenilerini ekleyebileceğim çok fazla malzeme gözlemleyebildiğimi üzülerek söyleyebilirim. Pandeminin yarattığı şokun etkisiyle özellikle bu ilk günlerde verimli bir yazma mesaisi yapabileceğimi düşünmüyorum ancak ilerleyen zamanlarda mutlaka yeni satırlar karalayacağımdan eminim” dedi.
ZAMAN FARKLI AKIYOR
Uzaktan eğitimi deneyimleyen öğrencilerin öncelikle bu sürece hızlıca uyum sağlamalarını ve eğitimlerden maksimum verim elde etmelerini dilediğini ifade eden Yazar Hacıfazlıoğlu, “Öğrencilere, eğitim dışında kalan zamanlarını özel ilgi alanlarına odaklanarak ve farklı konularda kendilerini geliştirme yönünde değerlendirmelerini öneririm. Bu dönemde bir şekilde evde kalma imkanı olan herkes için zaman eskiye oranla farklı akıyor şüphesiz. Bu zamanı nasıl değerlendireceğimiz konusunda hepimiz başlarda biraz şaşkındık sanırım. Bunda dünyayı saran trajik gündemin de etkisi var tabii. Ancak, yavaş yavaş hepimiz bu anormal zaman dilimini kendimize özgü çeşitli hoşluklarla daha verimli hale getirmeyi beceriyoruz diye düşünüyorum. İhmal ettiğimiz hobiler, yeni bilgiler edinmek istediğimiz ilgi alanlarımız, keyif aldığımız türlü aktiviteler, vb. gibi…” diye konuştu.
OKUMAK HAYAT GEREKLİLİĞİDİR
Korona günlerinde yazar olmanın ayrı bir sorumluluk getirdiğini düşünmediğini de sözlerine ekleyen Yazar Hacıfazlıoğlu, sözlerini şöyle sonladırdı: “Sorumluluk, herkes için her dönemde aynıdır; ‘İnsan gibi yaşamak ve yaşatmak için çabalamak’. İnsan olarak, dünya üzerinde iyilik ve güzellik üreterek paylaşmanın dışında bir görevimiz olmadığına inanıyorum. Kitap okuma konusuna gelince; okumak, klasik deyişle ‘boş zaman işi’ değildir bence de. Düzenli ve özenli bir şekilde zaman ayrılması gereken bir hayat gerekliliğidir. Tabii ki bu dönem kitapseverler tarafından doyasıya okuyarak değerlendirilecektir ama henüz okuma alışkanlığı edinememiş kimseler için değişen bir şey olacağını düşünmüyorum. Onlar yine yararlı-yararsız pek çok başka şeylerle oyalanacaklardır. Birkaç kitabı aynı anda okumayı seven biri olarak şu anda okuduğum kitaplar; ‘Ruhi Mücerret’ – Murat Menteş, ‘Kinyas ve Kayra’ – Hakan Günday, ‘Huzursuzluğun Kitabı’ – Fernando Pessoa. Okurlara önerebileceğim kitaplar ise; Yukarıdaki üçünün haricinde ‘Şibumi’ –Trevanian, ‘Yayla’ – Fakir Baykurt.”