“Yazmak, hayatın bir yansımasıdır”

ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL HABER
Yazar Halil Yüksel son kitabı ‘Karakuşun Türküsü’ ile okurların beğenisini kazandı. Son yıllarda çıkardığı kitaplarla edebiyat dünyasında çıkış yakalayan yazar yeni bir öykü kitabının hazırlığı içerisinde bulunduğunu söyledi. “Yıllarca gözlemlediğim dünyayı içimde öğüttükten sonra belli bir bakış açısıyla ifade etmek bana çok büyük bir keyif veriyor” diyen yazar Yüksel, İlk kitabı ‘Kandırılmış Aklın Cinayetleri’nin çıkışıyla büyük bir heyecan yaşadığını dile getirdi. Yüksel, “Yıllarca gözlemlediğim dünyayı içimde öğüttükten sonra belli bir bakış açısıyla ifade etmek bana çok büyük bir keyif veriyor. Ulaştığım okuyucunun tepkisi başka bir boyuttan dünya ile ilişki kurmamı sağlıyor. Daha önce hissetmediğim duyguları uyandırması bir yana yaşamıma coşkulu anlamlar yüklüyor. Çünkü bir şeyler yaratmış olmak kendimi farklı kılıyor, toprağa hazine gömmek gibi bir şey. Yıllar sonra biri bulacak ve okuyacak…” diye konuştu. Yazacağı kitabın konusunu belirleme noktasında hislerini ön planda tuttuğunu ifade eden Yüksel, kendi içinde yaşadığı çelişkileri algılamam çok önemli. Ne, nerede, nasıl, nereden geleceği belli olmaz. Ama şunu söyleyebilirim: Yazmak, hayatın bir yansımasıdır ve bunun anlam ifade etmesi yeterli oluyor. İlk yazdığım kitap olan Kandırılmış Aklın Cinayetleri’nden önce Yazarevi Topluluğu olarak 2015 yılında çıkardığımız ortak kitap Çığlık’ta iki öyküm yer aldı. Bu kitapta ekonomik, sosyal, siyasal, fiziksel, psikolojik ve cinsel yönden ötekileştirmeye değinen, baskı ve şiddeti konu edinen öyküler yer almaktadır. Kandırılmış aklın cinayetlerine gelecek olursak, yirmi bir kısa öyküden oluşan bir kitap. Her biri kendi içinde doğallık taşıyor. Kimi yarattığım masallar, kimi toplumun temelini oluşturan emek- sermaye çelişkisinin bir yansıması, kimi de şiddeti ve yalnızlığı temel alan konular” dedi.



YAZILMAYAN HİKAYELERİ ANLATIYOR
Bir sene aradan sonra Karakuş’un Türküsü’nü yayınlayan Yüksel, kitap ile ilgili şu ifadeleri kullandı: “Yüz on dokuz sayfadan oluşan uzun bir öykü. Bu kitap birçok açıdan benim için önem taşımakta. 1917 yılı Ekim Devrimi’nden önce, Çamlıhemşin’den Çarlık Rusya’sına gurbetçi olarak giden dedelerimizin yazılmayan ama dilden dile anlatılan hikayelerinden bir bölüm yansıtıyor. Anlatılmayan tarih saklı içinde... Tabi bir de benim hissederek yazdığım bölümler de var. Farklı bir yazma tekniği ile yazmış olmam ayrı bir özellik olarak öne çıkıyor. Kitap kronolojik olarak belli bir sıra ile değil karışık bir düzende, ince sınırlarla bir birinden ayrılarak ilerliyor.”
İYİ YAZMANIN YOLU İYİ OKUMAKTAN GEÇİYOR
Yazdıklarının kalıcı olması ve okuyucular tarafından beğenilmesinin kendisi için ulaşılabilecek en uç nokta olacağını söyleyen Yüksel, kendisi gibi kitap yazmak isteyenlere önerilerde bulundu. Yüksel, “Birincisi yazmak isteyen birinin yapacağı ilk şey çok iyi bir okuyucu olmasıdır. İkincisi, eleştirel okumayı öğrenmeleri ayrı avantaj sağlayacaktır. Üçüncüsü ve bence en önemlisi edebiyat bir anlatma sanatıdır; bunu unutmamak gerekir.  Kendi açımdan; daha önce ufak tefek öykü çalışmalarım vardı. ama yazma ile ilgili cesareti 2014 yılında katıldığım İzmir Yazarevi Topluluğu’na dahil olduktan sonra buldum. Bu gurubun öne çıkan özelliği gerçekten yazmayı seven insanların bir araya gelmesiydi. Ticari kaygının olmaması ve yazılan öyküleri her üye kendi bakış açısından eleştirerek katkıda bulunmasıydı. Bu doğrultudan bakıldığında böyle edebi guruplara katılmak yazmak isteyenler için mutlaka çok faydalı olacaktır” diye konuştu.
Fotoğraf içine yapabilirsin…
Halil Yüksel kimdir?
1969 yılında İzmir’de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini İzmir’de tamamladı. 1993 yılında İş hayatına atıldı. 1995 senesinde evlendi. Şu anda evli ve bir erkek çocuk babasıdır.