Sağlık

Bir süredir yaşadığı şiddetli baş ağrılarını önemsemeyen ve evde baygınlık geçiren 52 yaşındaki Gülseren Dede, hastaneye gitmemekte direnince yeniden fenalaştı. Bu kez ambulansla hastaneye kaldırılan Dede, gece saatlerinde kasıktan girilerek yapılan operasyonla, beyin damarının içine akıllı teller yerleştirilerek hayata bağlandı.

Düzenli kan bağışı yapılmasının kalp krizi ve kanser riskini azalttığına, damar hastalıklarını engellediğine, kolesterol ve kan şekeri düzeylerini normalleştirdiğine dair bilgilerin mevcut olduğu bildirildi

Toplumun önemli bir kısmında görülen; tedavi edilmediği takdirde beyinden sinir sistemine, karaciğerden böbreklere kadar hayati organlarda hasar meydana gelmesine neden olan diyabet, kendisini el ve ayak parmaklarında uyuşma ve güç kaybı ile belli edebiliyor. Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Yıldız Arslan, “Hastaların gece yatarken ayakları yanar, yürüdüğü zaman zemini hissetmez, parmak uçlarında yanma ve uyuşma olur. Bu belirtileri gösteren hastalardan mutlaka tahlil istiyoruz" dedi.

Dermatolog Tuğçe Özkapu, korona geçiren kişilerin iyileştikten sonra bu kez saç dökülmesi şikayetiyle hekime başvurduklarına dikkat çekti. Şikayetlerin korona geçirdikten sonraki 2-6 aylık süreçlerde başladığını belirten Uzm. Dr. Özkapu, “Korona virüs tedavisi sonrası görülen saç dökülmesi genellikle geçicidir. Dinlenme döneminde olan saçların yeniden çıkması için kişilerin beslenmelerine dikkat etmesi, stresten uzak durması gerekir” dedi.

Uzm.Dr. Onur Oral tüm dünyada yaygın olan ve Türkiye’de de gittikçe yaygınlaşan yeni egzersiz biçimi Aqua Bike ve Aqua Gym’in faydaları hakkında bilgilendirmede bulundu

Ameliyatsız Aort Kapağı Değişimi olarak bilinen Transkatater Aort Kapak İmplantasyonu, Bakırçay Üniversitesi Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesinde başarıyla uygulandı. 86 yaşındaki Müşerref Papurlu, bu tedavi sayesinde sağlığına kavuştu.

Kanser tedavisi gören kişilerde, bağışıklık sisteminin baskılandığını, üzerine tedavi amaçlı verilen kemoterapinin bağışıklığın daha da düşmesine katkı yaptığını dile getiren Medicana International İzmir Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Lütfiye Demir, “Kanser hastaları hayatımızda hiç Covid olmasa bile enfeksiyonlara yatkın ve açıktır. Bu nedenle bu süreçte en kırılgan, en hassas hasta grubu kanser hastalarıdır. Biontech ya da Sinovac diye ayırt etmeden aşıya ulaştıkları an olmalarını öneriyorum” dedi.

Yıllardan beri uyku apnesi hastalığının tanı ve tedavisini değiştirmeye çalışan Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Arman Afrashi, uyku apnesi hastalığının tanısında kullanılacak yeni bir teknoloji geliştirdi. Dünyada bu alanda çalışan bilim insanların dikkatini çeken çalışmada, boğazın arka kısmına yerleştirilen bir mini kamera yardımıyla uyku sırasında hastanın üst solunum yolunun görüntüleri anlık olarak doktora aktarılacak.

Pandemi döneminde evde daha fazla vakit geçirilmesi ve iş hayatının da eve taşınması nedeniyle duruş bozukluklarının arttığını belirten İzmir Kavram Yüksekokulu Fizyoterapi Programı Öğretim Görevlisi Elif Uzun, “Pandemi stresi ve iş stresi bir araya gelince kişinin anksiyetesi artıyor ve bu da duruş problemine neden oluyor. Duruşta kasılmaması gereken kaslar, sinir stres sebebiyle kasılı halde oluyor. Bu da boyun ağrısı ve sırt ağrısına neden olabilir” dedi.

İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde bir fırından Ramazan pidesi alan Mehmet Şençakır, iftar vaktinde aldığı pidenin içerisinden 3 santimlik vida çıkınca neye uğradığını şaşırdı.

Uzmanlar, kalp krizi geçiren, stent takılan, açık kalp ameliyatı olanlar ve kontrolsüz hipertansiyonu olan kişilerin oruç tutmadan önce mutlaka hekime danışması gerektiğini bildirdi.

Jinekolog Ayşalı Yılmaz, menopoz döneminde pek çok sıkıntının geçici olduğuna dikkat çekerek, kadınlara “bu dönemde kendi doktorunuz olun” önerisinde bulundu. Uzm. Dr. Yılmaz, “Kendi kendinize yapacağınız bazı değişiklikler, başta sıcak basmalarına karşı olmak üzere yaşadığınız sıkıntıları atlatmanızda yardımcı olacaktır” dedi.

Medicana International İzmir Hastanesi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Dr. Serkan Yıldız, çok su tüketmenin faydalı olmadığını söyleyerek, “Susamadıkça su içmeyin” uyarısında bulundu.

Yaşar Üniversitesi Psikoloji Topluluğu’nun düzenlediği çevrimiçi etkinlikte konuşan Psikolog Banu Dereyurt, salgın döneminde beslenme ve yeme bozukluklarının arttığına dikkat çekti.

Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) verilerine göre, dünyada en yaygın ölüm sebebi olarak gösterilen kalp ve damar hastalıkları, yılda yaklaşık 18 milyon kişinin hayatını kaybetmesine yol açıyor. Türkiye’de de ölüm nedenlerinin başında gelen kalp ve damar sağlığı için tehdit oluşturan en önemli unsurları sıralayan Medicana International İzmir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Cevat Şekuri, “Kişinin, tansiyon, şeker ve kolestrolünü sürekli kontrol altında tutması ve sigara içmemesi uzun ve sağlıklı bir yaşamın anahtarı. Bu farkındalığa sahip olmak sağlığımız için yapacağımız en pratik check-up sayılır” diye konuştu.

Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde geçtiğimiz günlerde iki hekimin darp edilmesine tepki gösteren Sağlık-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Cihan Bektaş, "Bu saldırıyı gerçekleştirenlerin en ağır şekilde cezalandırılması için ne gerekiyorsa yapacağız. Bizim bir saniye bile bu saldırgana ve vicdansıza gösterecek sabrımız bitti. Bu işin peşini bırakmayacağız" diyerek saldırıyı yapan şahsın serbest bırakılmasına tepki gösterdi.

Tedavi için gittiği hastanede, görevli doktorların büyük dikkati sayesinde tiroit bezi, göğüs kemiği ve akciğerlerinde tümör tespit edilen 70 yaşındaki Mühibe Keleş, yaklaşık 8 saatlik zorlu bir operasyonla 3 farklı kanserden aynı anda kurtuldu.

Rahim kanseri teşhisiyle rahmi alınan Suna Taşlıca’nın lenf bezlerinden tümörün metastaz yapma ihtimali en yüksek olanlar, floresan madde enjeksiyonu ve robotik cerrahinin kızılötesi kamerası ile tespit edildi. Cerrahi robotun firefly modu kullanılarak, hastanın rahim ağzına yeşil floresan madde uygulandı. Bu uygulama sırasında tümörün metastaz yapma ihtimali en yüksek olan lenf bezlerinin yeşil renge büründüğünü ifade eden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. M. Tunç Canda, “Klasik yöntemde hastanın tüm lenf bezleri alınırken, bu yöntemle tümör oluşma ihtimali en yüksek olan lenf bezlerini alıyoruz. Ege Bölgesinde ilk kez uygulanan bu yöntem, hastanın iyilik halini önemli ölçüde artırmaktadır” dedi.

Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, gün içinde yapılan ve "şekerleme" diye tabir edilen kısa süreli uykunun, uyku düzeninde bozukluklara yol açtığını bildirdi

Vegan ve vejeteryan beslenmenin son dönemlerde oldukça yaygınlaşan beslenme modelleri arasında yer aldığını dile getiren Diyetisyen Mehtap Yakut, bu tarz beslenme tarzını benimseyenler için diyet yaparken nelere dikkat edilmesi gerektiği noktasında önerilerde bulundu.

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, Sinovac aşısı olan kişilerin sonrasında pozitif olsalar bile hastaneye yatma oranlarının yüzde 100’e yakın azaldığını söyledi.

İzmir’in Menemen ilçesinde, arkadaşlarıyla kokoreç yiyen Fatma Yüce’nin diline iğne benzeri bir metal battı. Bir süre sonra dilinde ve boğazında ağrı şikayetiyle hemen hastaneye giden ve ameliyat olan Yüce, "Artık uzun bir süre kokoreç yiyeceğimi sanmıyorum" derken, Prof. Dr. Ercan Pınar da, "Ben dilde, kürdan veya kıymık benzeri bazı cisimler çıkardım; ama metal iğne benzeri bir cisimle meslek hayatımda ilk kez karşılaştım" diye konuştu.

Diyetisyen Asena Güneş, oruç tutanları "kan şekeri dengesi" konusunda uyardı. Kan şekerini dengelemek için az ve sık beslenme ilkesinin mutlaka uygulanması gerektiğini belirten Güneş, "Bunun sağlanabilmesi için de oruç tutanların öğünlerini sahur, ikiye bölünmüş iftar ve ara öğünler şeklinde düzenlemelerini öneriyorum" dedi.

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Altay, "Şeker hastaları her zaman olduğu gibi ramazan ayı süresince de mutlaka hekimleriyle irtibat halinde olmalıdır" dedi