- Sağlık
- 15.09.2025 14:44
Okullar açıldı, çocuklar “görmüyorum” diyerek ebeveynleri endişelendiriyor. Uzmanlar uyarıyor: Bu şikâyet kaygı da olabilir, ciddi göz hastalığının habercisi de!
Okulların açıldığı ilk haftalarda bazı çocuklar, “gözlerim görmüyor” diyerek ebeveynlerini endişelendiriyor. Okulların açılmasıyla birlikte çocukların gözleri, uzun tatil döneminin ardından aniden yoğun bir tempoya alışmaya çalışıyor. Tablet, telefon ve bilgisayar ekranından kitaplara, tahtaya ve defterlere geçen bu hızlı geçiş, gözlerde yorgunluk, bulanık görme ve baş ağrısı gibi belirtilere neden olabiliyor.
Batıgöz Sağlık Grubu Şirinyer Şubesi’nden Op. Dr. Gül Var, okul çağındaki çocuklarda sık görülen göz bozuklukları hakkında ebeveynleri bilgilendiriyor.
Çocukların yeni bir düzene alışma sürecinde bedensel şikayetlerle kaygılarını ifade edebildiklerini belirten Op. Dr. Gül Var, “Her ‘görmüyorum’ ifadesi gerçek bir göz hastalığından kaynaklanmayabilir. Ancak bu şikayetler görmezden gelinmemeli, çünkü bazen de miyopi, astigmat ya da göz tembelliği gibi ciddi sorunların ilk belirtisi olabilir” diyor.
Okul döneminde çocukların görme sorunları, yalnızca akademik başarılarını değil, sosyal uyumlarını da doğrudan etkileyebilir. Tahtayı görememek, okuma sırasında zorlanmak ya da sürekli baş ağrısından şikayet etmek, göz sağlığıyla ilgili önemli ipuçları olabilir.
Miyop: Okul çağında hızla ilerleyebilen miyop, çocuğun tahtayı, uzaktaki yazıları veya işaretleri net görmemesine neden olur. Bu durum, çocuğun ders takibini zorlaştırır ve okul başarısını olumsuz etkiler.
Hipermetrop: Gözün yakındaki nesnelere odaklanmada zorlanmasıdır. Çocuklar bunu telafi etmek için gözlerini fazla zorlar, bu da göz yorgunluğuna, baş ağrısına ve dikkat dağınıklığına yol açabilir.
Astigmatizm: Gözün ön yüzeyindeki eğrilik nedeniyle oluşan bu sorun, hem yakın hem de uzak mesafede bulanık görmeye neden olur. Çocukta harfleri veya çizgileri karıştırma, odaklanma güçlüğü gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
Göz Tembelliği: Bir gözün, diğerine göre daha az görmesi durumudur. Erken yaşta teşhis ve tedavi edilmezse kalıcı görme kaybına yol açabilir. Genellikle fark edilmesi zor bir problemdir ve ancak detaylı bir göz muayenesinde ortaya çıkar.
Çocuklardaki belirtilerin göz sağlığı sorunlarına işaret edebileceğini ileten Op. Dr. Gül Var, ailelerin panik yapmadan dikkatli bir şekilde çocuklarını gözlemlemeleri gerektiğini aktarıyor.
Düzenli Göz Kontrolü: Okul öncesi dönemden başlayarak çocuğunuzun gözlerini yılda bir kez muayene ettirin. Bu, olası bir problemi erken aşamada tespit etmek için en etkili yoldur.
Ekran Süresini Kısıtlayın: Tablet, telefon ve bilgisayar kullanımını sınırlayın. Her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca 20 metre uzağa bakarak gözlerini dinlendirmesini sağlayın.
Doğru Aydınlatma: Çocuğunuzun ders çalışırken veya kitap okurken iyi aydınlatılmış bir ortamda olmasına özen gösterin.
Sağlıklı Beslenme: Göz sağlığı için önemli olan A, C ve E vitaminleri ile Omega-3 yağ asitlerini içeren besinleri beslenme düzenine ekleyin.
Belirtilere Dikkat Edin: Çocuğunuzun sık sık gözlerini ovuşturması, kısması, yakından televizyon izlemesi veya tahtayı net görmediğini söylemesi gibi şikayetlerini ciddiye alın.
Op. Dr. Gül Var, “Sağlıklı gözler, çocuklarımızın hem fiziksel hem de akademik gelişimi için kritik öneme sahiptir. Unutmayın ki, erken teşhis ve doğru yaklaşımla pek çok göz sorununun önüne geçmek mümkündür.”
Okul çağındaki çocuklarda görme kusurlarının başarı ve sosyal uyumu doğrudan etkilediğini vurgulayan Op. Dr. Gül Var, “Çocuğunuzun göz sağlığı, eğitim sürecinde kritik bir rol oynar. Okula başlama aşamasında detaylı bir göz muayenesi, görme problemlerinin erken teşhis edilmesine ve akademik performansın desteklenmesine yardımcı olur. Ailelerin dikkatiyle çocuklarımız hem sağlıklı gözlere sahip olur hem de okul hayatlarına sağlam bir başlangıç yapar” ifadelerini kullanıyor.
Kaynak : BÜLTEN