Damar darlıkları 10 dakikada hem tespit edilyor hem de tedavi

Kalp damarlarındaki darlıkları tespit etmek için uygulanan koroner anjiyografi, yöntemini anlatan Prof. Dr. Uğur Arslan, kalp damarlarını kateter yoluyla görüntülemek için uygulanan kroner anjiyografi yönteminin uzman hekimler tarafından sıklıkla kullanıldığını vurguladı. Koroner anjiyografi nedir, nasıl yapılır? Detaylar haberimizde...

Koroner Anjiyografi Nedir?

Koroner anjiyografi, kalp damarlarının (koroner arterlerin) detaylı görüntülenmesini sağlayan bir tıbbi görüntüleme yöntemidir. Bu işlem, kalp damarlarında daralma veya tıkanma olup olmadığını belirlemek amacıyla kullanılır ve genellikle göğüs ağrısı veya kalp krizi geçiren hastalarda uygulanır.

Hazırlık ve Anestezi: Koroner anjiyografi genellikle hastanın uygunluk durumuna göre poliklinik şartlarında veya acil durumda yapılabilir. İşlem başlamadan önce hastanın bilgilendirilmesi ve lokal anestezi uygulanması sağlanır.

Kateter Yerleştirme: İşlem sırasında, kasık veya kol bölgesinde küçük bir kesiden girilerek, bir kateter (ince bir tüp) kalp damarlarına yönlendirilir. Bu kateter, kalp damarlarına kontrast madde enjekte etmek için kullanılır.

Kontrast Madde Enjeksiyonu: Kontrast madde, kalp damarlarını daha net görmek için damar içine verilir. Bu madde, X-ray cihazı yardımıyla damarların detaylı görüntülerinin alınmasını sağlar.

Görüntüleme: İşlem yaklaşık 10 dakika sürer ve X-ray cihazı kullanılarak kalp damarlarının görüntüleri alınır. Bu görüntüler, damarların durumunu değerlendirmek için kardiyolog tarafından incelenir.

Tedavi: Eğer işlem sırasında daralmış veya tıkanmış damarlar tespit edilirse, balon veya stent gibi tedavi yöntemleri eş zamanlı olarak uygulanabilir. Bu tedavi yöntemleri, damarları açmak ve kan akışını iyileştirmek için kullanılır.

KALP KRİZİN TETİKLEYEN FAKTÖRLER

Aşırı kilolu insanlarda kalp krizi riskinin daha fazla olduğunu belirten Prof. Dr. Arslan konuşmasına şöyle devam etti;

“Kalp krizi, kalp damarlarında ani gelişen tıkanmaya bağlı göğüste ani başlayan ciddi bir ağrıyla ortaya çıkar genellikle. Terleme olabilir, bu ağrı kola vurabilir, boyna vurabilir, mideye vurabilir. Hastada ölüm korkusu geliştirebilir. Bazen farklı şikayetlerle de gelen hastalarımız olmaktadır. Özellikle şeker hastaları, yaşlı hastalarımızda daha farklı şikayetlerle de gelebilmektedir. Nefes darlığı gibi, bazısında karın ağrısı olabilir ilk şikayet olarak. Bazen hiç şikayeti olmadan da hastalar kalp krizi geçirebilir. Kalp krizi riskini artıran faktörler, başta çevresel faktörler ve kişiye has faktörler olarak ikiye ayrılabilir. Sigara içmek özellikle çok önemli bir risk faktörüdür kalp krizi için. Yine hipertansiyon hastaları, diyabet hastaları kalp krizi riski için yüksek risk taşırlar. Ailesinde erken yaşta kalp krizi geçiren kişilerde de kalp krizi riskinin yüksek olduğu gösterilmiştir. Yine kolesterol yüksekliği olan, obezitesi olan, aşırı kilolu olan hastalarda da koroner arter hastalığı ve kalp krizi riski daha çok bulunmaktadır”

Arun Acumsal