El Ayak Ağız Hastalığında ‘göç’ detayı...

Tedirginlik yaratan ‘El Ayak Ağız Hastalığı’ çocukların kabusu oldu: “Tek başına göç hareketinin yarattığı bir sorun denemez ama ağırlaştırdığı söylenebilir.”


  • Oluşturulma Tarihi : 19.06.2023 12:36
  • Güncelleme Tarihi : 19.06.2023 12:59
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
El Ayak Ağız Hastalığında ‘göç’ detayı... haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER

Genellikle çocuklarda görülen ve hafif semptomlarla seyreden ‘El Ayak Ağız Hastalığı’ Türkiye’de yıllar sonra yeniden konuşulmaya başlandı. Yurt genelinde tedirginlik yaratan hastalığı uzmanlardan dinledik… ‘Düzensiz göç’ ve ‘hijyen’ vurgusu yapan Halk Sağlığı Uzmanı / İzmir Tabip Odası Çevre Sağlığı Komisyonu Başkanı Tuğrul Şahbaz, “Tek başına göç hareketinin yarattığı bir sorun denemez ama ağırlaştırdığı söylenebilir. Hijyen koşullarının iyi olmadığı okul ortamlarında kolayca yayılabilir. Göçle gelen gruplar uygun olmayan barınma ve mutfak koşullarında yaşadıkları için bu türden ağız yoluyla ve direkt temasla bulaşan hastalıklara daha kolay yakalanırlar” dedi.

el ayak ağız hastalığı

Öte yandan, hastalığın İzmir’deki durumuna da değinen Şahbaz, “Yaz ve sonbahar aylarında salgınlar yaptığından bu günlerde artış göstermesi olağandır. İzmir’de kritik bir durum söz konusu değil! Korkmamız gereken bir durum yok. Sahadaki arkadaşlardan da böyle bir geri bildirim almadım… Etken virüs olduğu için antibiyotik tedavisi etkili değildir ve hastalık bir hafta içinde kendiliğinden geçer” dedi.

İŞTAHSIZLIK VE HALSİZLİK…

Şahbaz, “Coxsackie virüsünün yol açtığı bulaşıcı bir hastalıktır. Genellikle Coxsackie A virüsünün sebep olduğu yüksek ateşle başlayıp, 2-3 gün sonra el, ayak ve ağız çevresinde içi su dolu kabarcıklar yapan bir hastalıktır. İlerlerse ağız ve boğazda aft denen yaralar oluşur. Bu nedenle çocuklarda iştahsızlık ve halsizlik yaratabilir… Yaz ve sonbahar aylarında salgınlar yaptığından bu günlerde artış göstermesi olağandır. İzmir’de kritik bir durum söz konusu değil! Korkmamız gereken bir durum yok. Sahadaki arkadaşlardan da böyle bir geri bildirim almadım” ifadelerine yer verdi. 

Tuğrul Şahbaz

DAHA AĞIR TABLOLARA YOL AÇABİLİR

“Tek başına göç hareketinin yarattığı bir sorun denemez ama ağırlaştırdığı söylenebilir” ifadelerini kullanan Şahbaz, “Hijyen koşullarının iyi olmadığı okul ortamlarında kolayca yayılabilir. Göçle gelen gruplar uygun olmayan barınma ve mutfak koşullarında yaşadıkları için bu türden ağız yoluyla ve direkt temasla bulaşan hastalıklara daha kolay yakalanırlar… Coxsackie B virüsü, bölgesel lenf bezlerinde şişlikler, kalp kası iltihabı ve menenjit gibi daha ağır tablolara yol açabiliyor. Ancak hastanın izole edilmesi, istirahata alınması, direncinin yükseltilmesi ve iyi beslenmesi gibi önlemlerle bu tablolardan korunabiliriz” bilgisini paylaştı.

ANTİBİYOTİK TEDAVİSİ ETKİLİ DEĞİLDİR

Enfeksiyonun engellenmesinde esas önemli olan yolun, bulaşın önlenmesi olduğunu söyleyen Şahbaz, “Özellikle besinlerin iyice temizlenmesi, yıkanarak tüketilmesi gereklidir. Virüsün yayılmış olabileceği yüzeylere temas sonrası ellerin yıkanması ve yüz bölgesine götürülmemesi esastır. Çocuklar için de yemek öncesi ve sonrası, tuvalet sonrası ve halka açık ortamlarda yüzeylere temas sonrası el yıkama alışkanlığının kazandırılması en önemli tedbirdir. Bunun yanında, okul ve ev ortamında; ortak kullanılan alanların düzenli aralıklarla dezenfekte edilmesi, hasta olanların izole edilmesi ve bu bireylerle temasın azaltılması, tuvaletin ayrılması gereklidir. Etken virüs olduğu için antibiyotik tedavisi etkili değildir ve hastalık bir hafta içinde kendiliğinden geçer” sözlerini kullandı.

BU HASTALIĞIN DİREKT BİR TEDAVİSİ YOK

El Ayak Ağız Hastalığı’nın sinek ısırıklarıyla olan bağlantısını da anlatan Şahbaz son olarak, “Bunun sineklerle bir bağlantısı var mı derseniz, böcek ısırıkları da benzer deri lezyonları gösterebilir. Ayrıca kaşıntılı, sulanmış ve açılmış deri, coxsackie virüsünün bulaşması için bir kapı oluşturabilir.  Dün torunum geldi, her tarafını sivrisinek ısırmış, kaşıntılı ve deriden kabarık deri bulguları var. Tabii kaşıntıyı giderici merhemler de buna iyi gelir. Bu hastalığın direkt bir tedavisi yok. Ama destek tedavi çok önemli. Halk sağlığı önlemleri de gerekiyor… Devlet hastanesinde acilde çalışan arkadaşlar, ‘Her gün en az 1-2 vaka geliyor’ diyor. Ama toplam hasta sayısı içinde büyük bir pay sayılmaz. Bir de şu sorun var. Kaşıntılı deri kabarmalarında her seferinde hekime veya sağlık kuruluşuna götürülmez. O kadar önemsenmez, doğal karşılanır. Yani sorun belki çoktur ama sağlık kuruluşlarına başvuru yoktur” yorumunda bulundu.  

el ayak ağız