Kurban Resmi

Kalp sağlığında yeni dönem: Ameliyatsız tedavi ve yapay zeka

Dr. Mustafa Torun’un sunduğu ‘Sağlık Haktır’ programında kalp hastalıklarında ameliyatsız tedavi yöntemleri ve yapay zekâ destekli takip sistemleri masaya yatırılırken, kadınlarda kalp krizi belirtilerinin farklılığına da dikkat çekildi

  • Oluşturulma Tarihi : 04.06.2025 14:06
  • Güncelleme Tarihi : 04.06.2025 14:06
  • Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA
Kalp sağlığında yeni dönem: Ameliyatsız tedavi ve yapay zeka haberinin görseli

İLKSES TV’de Dr. Mustafa Torun’un sunduğu ‘Sağlık Haktır’ programının bu haftaki konukları Doç. Dr. Zeynep Emren ve Prof. Dr. İlker Gül oldu. Programda, kalp hastalıklarında ameliyatsız tedavi yöntemlerinden yapay zekâ destekli takip sistemlerine, kadınlarda kalp hastalıklarının özgün belirtilerinden toplumsal farkındalık çalışmalarına kadar birçok başlık ele alındı. Uzmanlar, Türkiye'de her 10 kişiden 4’ünün kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle ciddi sağlık sorunları yaşadığına dikkat çekerek, erken tanı, yeni tedavi yöntemleri ve eğitimin önemine vurgu yaptı. Kadınlarda kalp krizi belirtilerinin erkeklerden farklı seyrettiğine dikkat çeken Doç. Dr. Emren, kadınların kalp hastalıklarında geç teşhis riskiyle daha fazla karşı karşıya kaldığını belirtti. Prof. Dr. Gül ise yeni geliştirilen teknolojiler ve yapay zekâ uygulamalarının hastalık takibinde önemli bir rol üstlenmeye başladığını ifade etti. 

GÜL: YÜZDE 40’I ÖLÜMCÜL SONUÇLARA MARUZ KALIYOR 

Türkiye’deki insanların yüzde 40’ının kardiyovasküler kalp ve damar sistemlerini içeren hastalıklar nedeniyle sakat kalıcı veya ölümcül sonuçlara maruz kaldığını ifade eden Prof. Dr. İlker Gül, “Günümüzde artık eriyebilen stentler üretiliyor. Damarın ömrü uzuyor. Kapakçık işlemleri ile göğüs bölümünü hiç yarmadan, kasığından ya da omuzundan girerek kapakçıkları değiştirebiliyoruz. Renal Denervasyon yeni çıktı. Herkese bunu uygulamıyoruz. Dirençli hipertansiyon grubunda olanların böbrek damarlarının içerisine girip, akımını kesiyoruz. Oradan salgılanan maddelerde düşüş görülüyor. Bu da tansiyonun yüzde 30 düşüşünü sağlıyor. Hasta en azından daha az ilaç kullanıyor. Tek sıkıntımız çok pahalı SGK ödemesine dahil değil. Veriler geldikçe doğru hastaları seçerek uygulayabileceğimizi düşünüyorum. Devlet haricinde dışarda 400- 500 bin TL gibi rakamlar kullanılıyor” diye aktardı. 

YAPAY ZEKA KALP YETMEZLİĞİNİN DERECESİNİ TAKİP EDİYOR 

Yapay zekâ ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Gül, “Uygulama ile gün içinde atılan adımları, ilaçlarını kullanıp kullanmadığına bakılabiliyor hatta ses analizi yapıyor. Kalp yetmezliğinin derecesini takip ediyor. Bunlar gelecekte doktora hangi hastanın gidip gitmeyeceğini yapabilecek durumda. Ancak bunların güvenilirliklerinin kanıtlanması gerekiyor. Hasta bize ameliyattan sonra ne yapması gerektiğini soruyor. Bu rehabilitasyonların hepsi bu sistemler üzerinden yapılabiliyor” dedi. 

EMREN: KADINLARDA KALP KRİZİ BELİRTİLERİ DAHA FARKLI 

Kadınlarda kalp krizi etiklerinin farklı olduğuna değinen Doç. Dr. Zeynep Emren, “Kadın ve erkeklerin kalp hastalıklarının belirtileri birbirinden farklıdır. Kadınlarda A tipik bulgular daha çok görülür. Kadınlarda göğüs ağrısı ile beraber daha çok bulantı, aşırı terleme, halsizlik ve yorgunluk ile kendini gösterebilir. Kalp krizi halk arasında daha çok erkek hastalığı olarak görülüyor. Yapılan araştırmacılar sonucunda kadınların tedaviye daha geç ulaştığını ortaya koyuyor. Kadınlara özel risk faktörleri mevcut, gebelik, gebelik sonrası ve menopoz dönemleri risk faktörü. Değerlendirme algoritmaları düzenlenmeli” diye belirtti. 

DEPRESYON VE ANKSİYETEYİ KADINLAR DAHA ÇOK YAŞIYOR 

Kadınların beslenme konusunda dikkat etmesi gereken konulara değinen Doç. Dr. Emren, “Antioksidan gıda artırımını artırırsak koruyucu olacaktır. Kemik erimesini engellemek için D vitamini ve kalsiyum desteğini sağlamak sağlıklı bir koroner arterler sağlayacaktır. Psikososyal destek anlamında, depresyon ve anksiyete durumunu kadınlar daha çok yaşıyor. Psikososyal eğitim almalılar ve hekim desteği almalılar. Kadınlara özel risk faktörlerinin olduğu vurgulanabilir, menopoz ve doğum sonrası döneme dikkat edilebilir, okullarda ve eğitimlerde müfredata kalp sağlığı ve sağlıklı beslenme konusu eklenebilir. Egzersiz ve yürüyüş ile kalp hastalıkları halledilebilir” ifadelerini kullandı. 

FARKINDALIK EĞİTİMLERİ SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMALI 

Kalp hastalıklarında farkındalık yaratılması gerektiğini belirten Prof. Dr. İlker Gül, “Bizde pek çok şeyin altyapısı var ancak uygulanabilirliği ile ilgili sıkıntılarımız var. Kampanyaların süreklilik arz etmesi gerektiğini düşünüyorum. İşitsel hafızadansa, görsel hafıza daha etkili oluyor. Kamu spotlarında örneğin; sakat kalmış bir hasta gibi bu tür şeylerin görsel basında yer alması gerektiğini düşünüyorum. Sorun iyi belirlenmeli ve saha çalışması iyi olmalı. Dünyadaki iyi örneklere bakılmalı. Ülkemizde 90 milyona yaklaşan bir nüfus var. Aslında insanlara eğitim veriliyor ancak 10 milyon göçmen var Türkiye’de sil baştan eğitim vermek zor. Tabandan sorunu bulmak, iyi uygulama örneklerini incelemek ve sonrasında çalıştay, proje yarışmacılarıyla hekimleri, sosyologları ve psikologları devreye sokarak çözüm üretilebilir. Ülkemizin ciddi bir eğitime ihtiyacı var ve eğitimin devamı getirilmeli. Son birkaç tıpta uzmanlık sınavında bakanlık aile hekimliği sayılarını ciddi artırdı. Ancak yetmez. Kişi başına düşen hekim sayısına baktığımızda oran gerçekten düşük. Bireyler koruyucu hekimlik olarak değil, reçete yazmamızı, raporunu çıkarmamızı bekliyor. Hekimine nasıl daha sağlıklı olurum diye sorgulaması gerekiyor” sözlerine yer verdi.