- Sağlık
- 23.12.2025 13:41
Kötü haberler neden daha çok okunuyor?
Felaket, kriz ve şiddet içerikli haberler neden daha çok tıklanıyor? Psikolog Toros, bunun insan beyninin tehdit algısına programlı olmasından kaynaklandığını ifade ederek, bu ilginin fark edilmeden ruh sağlığını etkileyen bir alışkanlığa dönüşebileceğine dikkat çekti.
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : YAREN ELMAS GÜZELKAN
Son yıllarda yapılan araştırmalar, insanların olumlu gelişmelerdense olumsuz haberleri daha fazla takip ettiğini ortaya koyuyor. Sosyal medyada hızla yayılan kötü haberler, kaygı ve korku duygularını beslerken, bireyleri adeta sürekli bir “alarm hali”ne sokuyor. Peki bu ilgi neden bu kadar güçlü? Psikolog Sena Toros, kötü haberlere yönelimin ardındaki psikolojik nedenleri ve ruh sağlığı üzerindeki etkilerini anlattı.
“BEYİN OLUMSUZ UYARANI SEÇİYOR”
Psikolog Sena Toros’a göre; insan beyni, olumsuz uyaranlara olumlu olanlardan daha fazla dikkat verme eğiliminde. Bu durumun, hayatta kalmaya yönelik evrimsel bir altyapısı bulunduğunu söyleyen Toros, “Sosyal medya algoritmaları, daha çok etkileşim alan içerikleri öne çıkarır. Olumsuz haberler; öfke, korku ve şaşkınlık gibi güçlü duygusal tepkiler yarattığı için daha fazla tıklanır, yorumlanır ve paylaşılır. Bu da kullanıcıya sürekli olumsuz içerik sunulmasına yol açar” dedi.
Zamanla bu durumun öğrenilmiş bir dikkat örüntüsü oluşturduğunu belirten Toros, bu nedenle olumsuz içeriklerin hem daha çok tüketildiğini hem de daha hızlı yayıldığını dile getirdi.

“BAĞIMLILIK DEĞİL”
Olumsuz haberlere yönelimin klinik anlamda bir bağımlılık olmadığını vurgulayan Psikolog Sena Toros, sürecin bağımlılığa benzeyen bir alışkanlık döngüsü şeklinde işlediğini belirtti. Toros, “Olumsuz haberlere yönelim, kaygıyı kısa süreli yatıştıran ancak uzun vadede artıran, farkında olmadan öğrenilen bir alışkanlıktır. Bu haberler yüksek duygusal uyarılma yarattığı için kısa süreli bir rahatlama ve bilgiye sahip olma hissi verir. Kaygı azalır gibi olur, ancak uzun vadede artar” dedi.
Artan kaygının kişiyi yeniden haberlere yönelttiğini söyleyen Toros, bu negatif pekiştirme döngüsünün bağımlılık mekanizmalarına çok benzediğini söyledi.
“RUH SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR”
Psikolog Sena Toros, kötü haberlerin beynimiz tarafından olası bir tehdit olarak algılandığını ve bu tür haberlere sürekli maruz kalmanın stres yanıt sistemini (özellikle HPA eksenini) sürekli aktif hale getirebileceğini belirtti.
Toros, “Bu durum, kişiyi sürekli tetikte tutar, huzursuzluk ve genel kaygı duygusunu artırır. Kaygı bozukluğu, depresyon veya travma geçmişi olan kişilerde ise kötü haberlere maruz kalma, belirtileri daha belirgin şekilde yoğunlaştırabilir” ifadelerini kullandı.

KÖTÜ HABERLER HAZIRLIKLI MI KILIYOR?
Kötü haberlerin her zaman hazırlık sağlamadığını belirten Toros, bilginin niteliğine dikkat çekti. “Bilgi eğer eyleme dönüştürülebiliyorsa hazırlık sağlar. Örneğin bir deprem riski haberi, somut önlem bilgileriyle birlikte verildiğinde kişide gerçek bir hazırlık duygusu yaratır. Ancak çoğu kötü haber, bireyin müdahale edemeyeceği olaylara dairdir” diyen Toros, bu durumda bilginin yük haline gelebileceğini söyledi. Toros, beynin kaygıyı çoğu zaman hazırlık sanabildiğini, ancak kaygı artışının her zaman işlevsel bir hazırlığa karşılık gelmediğini ifade ederek, sürekli kötü haber tüketiminin, gerçekçi risk değerlendirmesinden çok sürekli bir alarm hali yarattığını kaydetti.
PSİKOLOG TOROS’TAN ÖNERİLER
Psikolog Sena Toros, toplum olarak ruh sağlığını koruyabilmek için haber tüketim alışkanlıklarının yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Psikolog Toros, “Sürekli kötü habere maruz kalmak yerine, haberi belli zamanlarda ve güvenilir kaynaklardan almak; korku ve felaket duygusu yayan değil, ne olduğunu sakin bir dille anlatan haberleri tercih etmek, bireyleri psikolojik olarak daha korur” sözlerine yer verdi.
Kaynak : YAREN ELMAS GÜZELKAN