Sayfa Yükleniyor...
Türk Kızılayı İzmir Şubesinin ev sahipliğinde düzenlenen bölge toplantısına katılan Türk Kızlayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar kemik iliği temininde artık kendi milli bankamız kullanılarak kendimize yeter hale gelineceğini belirtti
NİLGÜN TAZE
Türk Kızılayı Genel Başkanı Lütfi Akar, önümüzdeki günlerde milli kemik iliği bankası kurulmasıyla ilgili gelinen son durumu Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile açıklayacaklarını belirterek, Artık kendi milli bankamızdan, milli veri tabanımızdan seçim yapılacak, ihtiyacımızı kendimiz karşılamış olacağız. Türkiye'de kemik iliği nakli sorun olmaktan çıkacak. Bölge kan merkezlerimizde kök hücre bağışı yapılmaktadır. Türk Kızılayına kök hücre bağışçıları da büyük itibar etmektedir. Önümüzdeki günlerde Sağlık Bakanımız ile düzenleyeceğimiz basın toplantısıyla bu işin startını resmen vereceğiz. Lösemi hastalığının tedavisi için kök hücre nakli gerekiyor. Avrupa, ABD'den veri bankalarından arayışlara giriliyor. Artık bu olmayacak. 2005 yılında 305 bin ünite kan topladık. Yürüttüğümüz doğru projelerle bu rakamı geçen yıl 1 milyon 865 bin üniteye çıkardık. Toplanan kanlar 5 milyon kişiye şifa oldu ve Türkiyedeki hastanelerin kan ihtiyacının yüzde 95'ini karşılar duruma geldik. Kışın etkisini gösterdiği günler dışında kan bağışında sıkıntı yaşamıyoruz dedi.
İZMİR İLK SIRADA
330 bin üniteyle İzmir'in kan bağışında ilk sırada yer aldığını, arzulanan seviyede olmayan İstanbul'da da başarıya ulaşmak için çalışmalarını sürdürdüklerini ve kan bağışındaki başarının yanında Sağlık Bakanlığı ile kök hücreyle alakalı çalışmalarını sürdürdüklerini dile getiren Akar, yurt içi ve dışında yürüttükleri yardım faaliyetlerini anlatarak, bir firmaya yaptırdıkları çalışma sonucu, toplumda Türk Kızılayına güvenilirliğin yüzde 90,5'e çıktığını, 2004 yılındaki yüzde 40'lar seviyesinde bu noktaya gelmenin başarı olduğunu kaydetti. Türk Kızılayının içerisinde cemaatlerin olmasına karşı olduğunu belirten Ahmet Lütfi Akar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile göreve başlarken konuştuğunu belirterek, Türk Kızılayına yabancı unsurların girmesine karşıyım, içerisinde cemaatlerin olmasına karşıyım. Türk Kızılayı milletin malıdır. Milletin malı olarak kalmaya devam etmelidir. Daha fazla milletin malı olmalıdır. Kızılay, tüm partilere eşit mesafededir ama bir istisna vardır, cumhurbaşkanı, Türk Kızılayının fahri genel başkanıdır. Faaliyetlerimizle ilgili bilgi sahibi olma hakkına sahiptir. Zaten biz de bu bilgileri periyodik olarak kendilerine takdim etmeyi görev addediyoruz. Türk Kızılayı olarak devletimizin yanındayız. Devletimizin en üst makamı olan cumhurbaşkanı ile çalışmalarımıza devam edeceğiz" açıklamasını yaptı. Yapılan açıklamanın ve plaket törenin ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.
Haber Merkezi