Sayfa Yükleniyor...
Spor salonunda yapılan antrenmanın motivasyonu arttırdığını vurgulayan Spor Hekimi Berk Gümüş, pandemi döneminde evde spor yapanları da sakatlık ve ani ölüm riskine karşı uyardı
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Sağlıklı bir yaşam için bağışıklığımızı güçlü tutmanın her zamankinden çok önem kazandığı günler yaşıyoruz. Bağışıklığı güçlendirmenin yolu da doğru beslenme ve spor yapmaktan geçiyor. Son dönemde yediklerine dikkat eden, bugüne kadar geri plana attığı spora başlayanların sayısı artıyor. Konuya ilişkin görüşlerine yer verdiğimiz Spor Eğitmeni Berk Gümüş, bağışıklığı güçlü tutmak ve daha hareketli bir yaşam sürmek için egzersizin önemine vurgu yaptı. Gümüş, “Spor ve sağlıklı yaşam konularındaki farkındalık her geçen gün artıyor. Karantina döneminde birçok kişi evde spora başladı. Online derslere gösterilen ilgi bunu kanıtlıyor ancak sporu alışkanlık haline getirmek disiplin gerektiriyor. Motivasyonumuzu canlı tutmak, kendi başımıza sıkı hedefler belirlemenin yanı sıra düzenli olarak spor salonuna gitmekle mümkün” dedi.
SPORDAN SOĞUMANIZA NEDEN OLMASIN!
Karantina döneminde alınan kilolar ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirme ihtiyacı nedeniyle birçok kişinin bu dönemde evde spora başladığını belirten Eğitmen Gümüş, evde egzersiz yapmanın motivasyon açısından önemli bir başlangıç olduğunu söyleyerek, “Salonlardaki uzman eğitmen kadrosu, teknolojik ekipmanlar ve üstün hijyen kalitesi ile antrenmanlar bir üst seviyeye taşınıyor. Birlikte egzersiz yapabileceğiniz arkadaş, aile üyeleri ya da iş arkadaşlarınızın olması spor alışkanlığını sürdürmenize de yardımcı olur. Burada önemli olan, kişilerin temel egzersizlerle spora başlaması. Haftada üç kez 45 dakikalık, orta yoğunlukta bir antrenman yapmak, haftada altı kez iki saatlik, yüksek yoğunluklu bir antrenman yapmaktan daha verimli olabilir. Çünkü ikincisi sürdürülebilir olmadığından birkaç hafta içinde spordan soğumamıza neden olabiliyor” şeklinde konuştu.
EVDE SAKATLIĞA DİKKAT!
Spora başlamanın aynı zamanda kas iskelet sistemi sakatlıklarına da davetiye çıkarabileceğini belirten Gümüş, “ Düzenli yapılan sporun faydaları olduğu kadar uygun olmayan antrenmanların vereceği hasarlar kalıcı sakatlıklara da yol açabilir. Virüsten dolayı yaklaşık iki buçuk ay evdeydik ve hareketsizlikten dolayı kontrolsüz bir şeklide spor yapmak geri dönülmez sonuçlar doğurabilir. Vatandaşlar evde kaldığımız bu süreyi telafi etmek isteyecekler. Spor yapmanın orta ya da uzun vadede sonuç gösterdiğini unutmayın sportif aktivitelerinize yavaş yavaş başlamak ve yavaş yavaş arttırmakta fayda var. Antrenman kişiye özel hazırlanmalı ve ihtiyaçlar iyi tespit edilmelidir. Kişinin anatomik problemleri, kas kuvvet ve esneklik eksikleri iyi tespit edilmezse sakatlık da kaçınılmaz olacaktır. Profesyonel sporcular sürekli kontrol altındadırlar ancak sürekli aktif olmayan insanlar spora başlangıç aşamasında özellikle risk altında” ifadelerini kullandı.
ANİ ÖLÜM RİSKİ VAR
Sporda en korkulan durumlardan birisinin de ani ölümler olduğunu hatırlatan Gümüş, “Sportif aktivite sırasında veya takip eden 1 saat içinde herhangi bir travma olmaksızın gerçekleşen ölümler bu şekilde tanımlanır. Erkeklerde ve 35 yaş üstünde görülme oranı daha yüksektir. Genç erişkin sporcular spor yapmayan yaşıtları ile karşılaştırıldığında ani ölüm görülme sıklığı 2,5 kat daha fazladır. Bu nedenle spora başlamadan önce hekime başvurulmalı, bir aile ve kişisel hastalık öyküsü almak ani ölüm riskini önemli ölçüde azaltmaktadır” bilgisini paylaştı. Gümüş, son olarak, “Spora başlamadan sakatlıkların önüne geçmek sizin elinizde. Spor, sağlıklı yaşam demektir. Beslenme şekli ve düzenli uyku da bunun önemli bir parçasıdır. Planlı programlı çalışmak ve ilerlemek gerekiyor. Vücudunuzu iyi tanıyın ve sinyalleri iyi okuyun. Günlük haftalık ve aylık antrenman planlanmaları mümkünse uzman görüşü alınarak yapılmalıdır. Planda yapılan ani ve hızlı değişiklikler vücudun dengesi için kötü sonuçlar doğurabilir” yorumunda bulundu.
Haber Merkezi