Toplu sözleşmede ASM’li sağlıkçılar yok mu sayıldı?

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER/ Aile Sağlığı Merkezi’nde görev yapan aile hekimleri, ebe ve hemşirelerin, 8. Dönem Memur Toplu Sözleşme görüşmelerinde masanın tarafları olan sendika ve iş veren konumundaki devlet görevlilerince ifade ediliyor. Bunun bir haksızlık olduğunu vurgulayan İzmir Tabip Odası Aile Hekimliği Komisyonu Üyesi Doktor Seha Yüksel, “Ne işveren durumundaki devlet ne de yetkili sendikalar bu konuda yeterli özeni göstermiyor ve bizi yok sayıyor” dedi. Bu iddiaların asılsız olduğunu belirten Sağlık-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı ve Memur-Sen İzmir İl Başkanı Gençer ise, “İddialar tamamen asılsızdır. Sağlık-Sen olarak bugüne kadar hiçbir meslek grubunu birbirinden ayırmadık, bundan sonra da ayırmayacağız” ifadesinde bulundu.

YÜKSEL: AYRI GÖRÜŞME YAPILMALI

Memur Toplu Sözleşme görüşmelerinde ASM çalışanlarına daha fazla söz hakkı verilmesi ve alan açılması gerektiğini söyleyen Yüksel, “Bu sözleşme süreci her zaman sıkıntılı geçiyor. Çünkü sözleşmeye dahil olan çok geniş bir kesim var. Aile hekimliği ise bu alan içerisinde belirli zorluklar yaşayan, sistem dışı hareket eden ve sistem dışı kuralları olan bir negatif performans sistemi. Bu nedenle geniş kapsamlı memur toplu sözleşmesinde aile hekimlerinin ihtiyaçlarının dile getirilemediğini görüyoruz. Sonuç olarak bu süreci yönetmek, herkese eşit şekilde söz hakkı vermek ve hepsinin hakkını savunmak mümkün olmuyor. Özellikle son dönemlerde yaşanan ekonomik sıkıntılarla da birlikte, aile hekimleri kendi geçimlerini sağlamakta zorlanıyor. Aynı zamanda Aile Sağlığı Merkezi’nde çalışan ebe ve hemşire arkadaşlarımız da aynı durumda. Daha önceki dönemlerde bir performans sistemine dayalı bir çalışma modelleri yokken, yeni gelen yönetmeliklerle birlikte onlar da performans, hatta negatif performansla çalışan memurlar halini almaya başladı. ASM’de çalışan sağlıkçılar, geniş kapsamlı toplu sözleşmeler yapılmadan önce ayrı görüşme yapılması gereken bir çalışma alanı. Ancak koruyucu sağlık hizmetlerinin yürüttüğü, toplumun sağlığının güvencesi olan bu alan, yeteri kadar dile getirilmiyor. Bu konuda sendikaların daha fazla çalışma yapması lazım. Çünkü ne işveren durumundaki devlet ne de yetkili sendikalar bu konuda yeterli özeni göstermiyor ve bizi yok sayıyor. Bir ilerleme sağlayamadığımız için ASM çalışanlarının hakkını savunma amacıyla yeterli bir mücadele gösterilmediğini görüyoruz” dedi. 

GÖZ ARDI EDİLEBİLİYOR

Aile hekimlerinin haklarının tam anlamıyla aranmadığını iddia eden Yüksel, “Diğer memur sayılarını düşündüğümüzde onlar arasında aile hekimleri çok az bir sayıymış gibi gözüktüğü için zaman zaman göz ardı edilebiliyor. Aile hekimleri hak ettiklerini almak için mücadeleye başka alanlarda da devam ediyor. Fakat bu dönemde diğer sendikalar ve yetkili sendikaların yeterli desteğini almadılar. Zaten yeteri kadar yalnızlaştırılan, can güvenliğinin olmadığı ortamlarda çalışan Aile Sağlığı Merkezi’nde çalışan sağlıkçılar, haklarını alamadıkları için oldukça üzgünler. Çünkü hem ağır iş yükü hem de haklarının birçok kritere bağlanıyor olması, onların üzerinde bir baskı zaten yaratıyor. Aynı emeği başka bir yerde vererek çok daha yüksek bir hak alma imkanları varken şu anda Aile Sağlığı Merkezi’nde görevlerini sürdürmeye çalışıyorlar” açıklamasında bulundu. 

YÜZDE 15’İ ÇALIŞMAK İSTEMİYOR

“Aile Sağlığı Merkezi’nde çalışma konusunda tereddüt yaşayan ve aslında çok fazla seçeneği olmadığı için Aile Sağlığı Merkezi’nde çalışan yüzde 15’e varan bir kişi sayısı mevcut” diyerek sözlerine devam eden Yüksel, “Aslında birçok sağlıkçı ASM’den ayrılmayı istiyor ama o şartlar oluşmadığı için mecburen görevlerini sürdürmek zorundalar. Zaten performans sistemindeki değişiklikle birlikte geçim sıkıntısı yaşıyorlar. Ülkemizde ne yazık ki hekimler yavaş yavaş ülkeyi terk etme yollarını arıyor” şeklinde konuştu. 

YILMAZ: İDDİALAR TAMAMEN ASILSIZ

İddiaları yanıtlayan Sağlık-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı ve Memur-Sen İzmir İl Başkanı Gençer Yılmaz ise “8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde aile hekimleri, ebe ve hemşirelerin yok sayıldığı yönündeki iddialar tamamen asılsızdır. Sadece benim sosyal medya hesabıma dahi baksalar ebe, hemşireler için neleri talep ediyoruz görürler. Sağlık-Sen olarak bugüne kadar hiçbir meslek grubunu birbirinden ayırmadık, bundan sonra da ayırmayacağız. Sağlık çalışanlarının tamamı bizim sendikal mücadelemizin asli unsurlarıdır. Özellikle ebe ve hemşirelerimizin çalışma koşullarının iyileştirilmesi, nöbet ücretlerinin artırılması, gece çalışma tazminatı, giyim yardımı, teşvik tavan ücretlerinin artırılması gibi daha birçok sayısız talep ve öneriyi toplu sözleşme masasına taşıdık. Bizim için hiçbir sağlık çalışanı yok sayılmaz. Tam aksine her birinin emeği ve alın teri kutsaldır. Bu tür iddialar hem emeğe hem de mücadelemize gölge düşürme çabasıdır. Sağlık-Sen, sağlık çalışanlarının gür sesi olmaya devam edecektir” açıklamasında bulundu. 

Kaynak : HABER MERKEZİ