TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu: Yaşamın, emeğin ve aşkın yarısı bizim

TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu: Yaşamın, emeğin ve aşkın yarısı bizim

TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu tarafından ‘Biyopolitikanın Dünü ve Bugünü: Aile Merkezli Uygulamalar ve Kadın Sağlığı” paneli yapıldı


  • Oluşturulma Tarihi : 13.03.2025 12:17
  • Güncelleme Tarihi : 13.03.2025 12:17
  • Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA
TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu: Yaşamın, emeğin ve aşkın yarısı bizim

Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) ‘Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün’ başlıklı 14 Mart Tıp Haftası programı kapsamında TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu tarafından düzenlenen ‘Biyopolitikanın Dünü ve Bugünü: Aile Merkezli Uygulamalar ve Kadın Sağlığı’ paneli çevrimiçi yapıldı. Panel, TTB’nin sosyal medya kanallarından canlı yayımlandı.

Kolaylaştırıcılığını Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Aslı Davas’ın üstlendiği panelde ilk sözü alan Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü emekli öğretim üyesi Doç. Dr. Zeynep Gambetti, ‘Biyopolitika: Nüfus Yönetimi ve Kadın Bedeni’ başlıklı bir sunumuyla teorik bir arka plan sundu.

DÖNÜŞTÜRÜCÜ BİR YAKLAŞIMLA POLİTİKA ÜRETMEK

Panelde ikinci sözü ise, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şevkat Bahar Özvarış aldı. ‘Nüfus Politikaları, Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Sağlığı’ başlıklı bir sunum yapan Bahar Özvarış ise ilk sunumu tamamlayıcı bir biçimde biyopolitikanın kadın sağlığı üzerindeki etkilerini pratik sonuçlar üzerinden ele aldı.
Sorunun temel sebeplerini kadına bakış açısı, cinsel sağlıkta/üreme sağlığında hak temelli yaklaşım olmaması, bilinçli olarak hizmet sunulmaması ve mevcut sağlık sistemi olarak sıralayan Bahar Özvarış, Türkiye’deki yasal düzenlemelerin yarattığı kısıtlılıklardan ve doğurganlığı teşvik eden sorunlu söylemlerden örnekler verdi. Bahar Özvarış, son söz olarak şunları söyledi: “Kadınları doğurganlıkla ilgili ‘demografik bir araç’ olarak görmeyen, sadece ‘aile’ içinde ‘eş’ ve ‘anne’ olarak tanımlamayan, ‘kadın’ ve ‘eşit birey’ olarak dikkate alan, üreme haklarına saygılı, toplumsal cinsiyete duyarlı ve dönüştürücü bir yaklaşımla politika üretmek gerekir. Yaşamın, emeğin ve aşkın yarısı bizim!”
Panel, soru-yanıt bölümünün ardından son buldu.

 

Yazarımız Kim ?

SULTAN GÜMÜŞ KAYA