- Sağlık
- 21.07.2025 16:22
Sayfa Yükleniyor...
Türkiye Psikiyatri Derneği, TBMM’de komisyon aşamasını geçen ve kamuoyunda ‘Kenevir Yasası’ olarak anılan düzenlemeye ilişkin açıklama yaptı. Dernek, tıbbi kenevir kullanımının bilimsel verilere dayalı, kontrollü ve aşamalı şekilde yürütülmesi gerektiğini vurguladı
Türkiye Psikiyatri Derneği, 3 Temmuz 2025 tarihinde TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nda kabul edilen ‘Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı KHK’de Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ hakkında kamuoyunu bilgilendiren bir açıklama yayımladı. Dernek, kamuoyunda ‘Kenevir Yasası’ olarak anılmaya başlanan bu düzenlemeyle birlikte tıbbi kenevir kullanımına ilişkin getirilen hükümlerin halk sağlığı açısından ciddi riskler barındırdığına dikkat çekti.
Yeni yasa teklifine göre, tıbbi kenevir ve kenevirden elde edilen ürünlerin yalnızca eczanelerden ve hekim reçetesiyle satılmasına izin verilecek. Hangi hastalıkların tedavisinde kullanılacağı ise Sağlık Bakanlığı’nın çıkaracağı yönetmeliklerle belirlenecek. Üretimden satışa kadar tüm süreçler Sağlık ve Tarım Bakanlıkları denetiminde yürütülecek ve elektronik takip sistemine tabi olacak.
Türkiye Psikiyatri Derneği, henüz yasa teklifinin yasalaşmadığı bu süreçte dahi toplumda kenevir kullanımının zararsız ve yasal olduğu yönünde yanıltıcı bir algının oluştuğunu belirtti. Açıklamada, tıbbi amaçlı kullanımı gerekçe gösterilerek olası zararların gölgede bırakılmasının, bağımlılık riski taşıyan bu maddeye dair sürecin yeterince yönetilmediğini ortaya koyduğu ifade edildi. Dernek, tıbbi kenevirin hangi koşullarda, hangi dozlarda ve ne süreyle kullanılacağının bilimsel protokollerle net biçimde belirlenmesini, kamuoyunun ise riskler ve yan etkiler hakkında açık biçimde bilgilendirilmesini önerdi. Tedavi amacı ile keyfi kullanım arasındaki farkların net bir biçimde tanımlanması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, toplumda bağımlılık geliştirme potansiyeli olan kannabis ürünlerine kolay erişim algısının önüne geçilmesi için sıkı denetim mekanizmaları oluşturulması gerektiği ifade edildi. Dernek, sistemin işlerliğinin yakın takip altında tutulmasını, tıbbi reçetelendirme sürecine ise aşamalı biçimde geçilmesini önerdi.
Türkiye Psikiyatri Derneği, yasa teklifinin uygulamaya geçmeden önce, bağımlılık riski, toplumsal etkiler ve olası sosyoekonomik sonuçlar açısından sistematik bir veri toplama ve analiz mekanizması kurulmasını önerdi. Ayrıca, bu süreci yürütecek olan bilimsel komisyonların alanında uzman kişilerden oluşturulması, komisyon üyelerinin ve çalışmalarının da kamuoyuna açık ve şeffaf şekilde paylaşılması çağrısı yaptı. Açıklamada, düzenlemenin ekonomik faydalar gözetilerek hızla yasalaştırılmasının uzun vadede halk sağlığı açısından ciddi sorunlara yol açabileceği uyarısında bulunuldu. Dernek, yasalaşma sürecinin bilimsel veriler ışığında yürütülmesi gerektiğini belirterek, bu konuda tüm yetkilileri iş birliğine davet etti. Türkiye Psikiyatri Derneği, halk sağlığını tehdit edebilecek bu tür düzenlemelerin ancak sosyal, tıbbi ve yasal boyutlarıyla bütüncül biçimde ele alındığında kalıcı ve sağlıklı sonuçlar doğurabileceğini belirtti. Dernek, her aşamada katkı sunmaya ve bilimsel destek vermeye hazır olduklarını ifade etti.