DEVA Partili Kaya Ösen İzmir’deki hava kirliliğini meclise taşıdı

DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, Meclise sunduğu 3 önerge ile İzmir’in sorunlarını dile getirdi. Kaya Ösen, Meclise sunduğu önergede, Çiftlikköy’e yapılacak limanı, Karagöl’deki maden ocağı ihalesini ve İzmir’de yaşanan hava kirliliğini gündeme getirdi. Vatandaşlardan gelen talepleri değerlendirerek çalışmalarını İzmir için sürdürdüklerini ifade eden Kaya Ösen, “Karagöl’e maden açılması, bir mahkeme kararı bir de ÇED raporu ile iki kez reddedilmiş. İzmir’in doğasını korumak için ne gerekiyorsa onu yapacağız” dedi. 

KARAGÖL’Ü SAHİPSİZ BIRAKMAYACAĞIZ

Karagöl’deki maden ocağı ihalesi hakkında Bakan Bayraktar’ın cevaplaması için Meclise önerge veren Kaya Ösen, önerge hakkında şöyle konuştu;

“Karagöl Tabiat Parkına kuş uçuşu mesafe ile 950 metre uzaklıkta bulunan bir alana maden ocağı açılmak isteniyor. Hem İzmir 6. İdare Mahkemesi kararıyla hem de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ÇED raporu ile buraya maden ocağı açılmayacağı belirtiliyor. Ancak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Medan Petrol İşleri Genel Müdürlüğü bu kez ihale usulü ile buraya bir maden ocağı açılmasının yolunu açmaya çalışıyor. Bakan Bayraktar’a “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve İzmir 6. İdare Mahkemesi kararına rağmen neden ihaleye çıkılmıştır?” sorusunu sorduk. Karagöl’ü sahipsiz bırakmayacağız”

3 BÜYÜKŞEHİR ARASINDA HAVASI EN KİRLİ OLAN İZMİR

“3 Büyükşehir arasında havası en kirli olan şehir İzmir” ifadelerini kullanan Kaya Ösen, “Doğru tabirle İzmir’in havası alarm vermektedir. İstanbul ve Ankara nüfusunun çok altında olmasına rağmen İzmir’deki kirliliğin sebeplerini anlamak ve çözüm üretmek gerekmektedir. 12 Ocak 2025 tarihinde İzmir’in Aliağa bölgesinde hiçbir doğa ve çevre olayı olmadan ortaya çıkan yoğun duman, bölge halkını tedirgin etmiş, Aliağa ve İzmir’in hava kirliliği sorununu bir kez daha ortaya koymuştur. Temiz Hava Hakkı Platformu’nun yayınladığı raporlara göre 2022 yılında İzmirliler yıllık ortalama 45.18 mikrogramla ulusal ve küresel sınır olan 40 ve 15 mikrogramın oldukça üzerinde kirli havayı solumuştur. İzmir’in farklı bölgelerinde durum daha da vahimdir. Bakan Kurum’a; Hava kirliliği verisi alınan istasyon sayısı 16’dan 10 istasyona neden düşürüldüğü ile 15,66 milyon nüfuslu İstanbul ve 5,8 milyon nüfuslu Ankara’nın hava kirlilikleri ulusal ortalamanın altında iken, 4 milyon 480 bin nüfuslu İzmir’in hava kirliliği İstanbul ve Ankara’ya göre neden yüksek olduğunu sorduk” diye konuştu.

ÇİFTLİKKÖY’DE LİMANIN DOĞAYA ETKİSİ HESAPLANDI MI?

Kaya Ösen, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, tarafından Sahil Güvenlik Komutanlığı’na liman yapması için Çiftlikköy’de bir alanı hibe edilmiştir. Ancak bölgede bulunan yurttaşlar; imara açılan alanın, denizinin sığ olduğu, balıkların yumurtladığı ve balıkçıların avlandığı bölgeler olduğu ifade etmektedir. Özellikle geçimini balıkçılıkla sağlayan yöre esnafı, yapılacak limanın balık popülasyonunu etkileyeceği ve gelecek yıllarda balık kalmayacağı endişesini taşımaktadır.  Balık popülasyonunu yok etme pahasına ve bölge esnafının geçimini nasıl sağlayacağını düşünmeden adım atılmış olması Bakanlığın plansız, öngörüsüz ve yeterli çalışma yapılmadan hareket ettiği sonucunu doğurmaktadır. Bakan Kurum’a buradaki balık popülasyonunu ve yöre esnafını korumaya yönelik bir çalışmaları olup olmadığını sorduk. Buraya yapılacak limanın doğaya etkisi hesaplandı mı? Bu sorularımızın hepsi yanıt bekliyor” diyerek sözlerini tamamladı.