Sayfa Yükleniyor...
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, eski Başbakan Ahmet Davutoğlunun 10 maddelik önerisine ilişkin, Eski Başbakanın devlet politikalarına aykırı beyanat vermesi, gafilliktir dedi
MHP Genel Başkanı Bahçeli, TBMM grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlunun Kerkük için yayınladığı 10 maddelik öneriye yönelik de bir değerlendirmede bulunan Bahçeli, Barzaniye Kak Mesut diyen eski Başbakan sosyal medya hesabı üzerinden geçtiğimiz pazar günü 10 maddelik bir açıklama yaparak kendini hatırlatma gereği duymuştur. Bu şahıs Kerkükün asırlardır bütün etnik ve mezhebi renkleri, aidiyetleri bünyesinde barındırdığını açıklamıştır. Anlaşıldığı üzere Kerkükün Türkmen ruhunu inkar etmiş, Türkmen yurdu olduğunu yok saymıştır. Yani kendisinden bekleneni bir kez daha yerine getirmiştir. Stratejik derinlikte az kalsın Türkiyeyi boğmak üzere iken görevden el çektirilen bu zihniyet, şimdi kalkmış, sanki fikrin nedir diye sorulmuş gibi mesajlar verme gereği duymuştur. Türkiye Cumhuriyeti Barzaniye referandumu iptal et diyor, Irakın siyasi birliğine, toprak bütünlüğüne tartışmasız önem veriyor, ne var ki eski Başbakan çıkıp müzakere tavsiyesinde bulunarak referandumun dondurulmasını öneriyor. Sayın Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu, Dışişleri Bakanlığı, TSK güçlü bir iradeyle ağız birliği içindeyken, bir eski Başbakanın durumdan vazife çıkararak devletin politikalarına aykırı beyanat vermesi, Türkmenlerin haklarına kara çalması gafillik ve garabettir. Hükümetin politikalarını sabote etmektir. Sorarım sana, durdun durdun da şimdi niye ortaya çıktın dedi.
BARZANİ TAM BİR DÜŞMAN
Suriye ve Irakın, parçalanma ve dağılmanın eşiğinde olduğunu belirten Bahçeli, bölgede yaşanan son gelişmeler hakkında şunları söyledi: Irak ve Suriyede adeta kıyamet kopmuştur. Nerede bir istikrarsızlık varsa terör örgütleri oradadır. Nerede kanayan bir yara, kaynayan bir ülke varsa teröristler oraya akmaktadır. Barzaninin 25 Eylül korsan referandumundan sonra bölgesel tansiyon daha da yükselmiş, tehditler daha da yoğunlaşmıştır. Peşmerge başı yanlış üstüne yanlışa imza atmış, eceline susamış bir canlı gibi denetimsiz ve kontrolsüzlüğün seline kapılmıştır. Oynanan oyun şiddetlidir ve büyüktür. Kandil ve Sincardan sonra PKKnın Kerküke yuvalanması yalnızca Irak, yalnızca bölge için değil, Türkiye için de milli güvenlik meselesidir. Şu andaki durum ne olursa olsun, Barzani-PKK cinayet ittifakında hedef Türkmen yurtlarıdır. 25 Eylül referandumunun gayesi daha da netleşmiş, taraf ve emelleri daha da gün yüzüne çıkmıştır. Suriyenin kuzeyindeki sözde üç kantona eklemlenmek isteyen, 25 Eylülü bu kapsamda ara durak gören ve PKKnın hain hedefleriyle Kürdistan nöbetine giren Barzani tam bir düşman, tam bir rezildir. Elinizi vicdanınıza koyup lütfen sorgulayınız; PKKlılar peşmergeyle birlikte Türkmen elinde eğer kan döker, Türkmenleri topluca katlederse buna nasıl sessiz kalır, nasıl ilgisiz dururuz? (İHA)
Haber Merkezi