Sayfa Yükleniyor...
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kuzey Iraktaki referanduma ilişkin, Irakın toprak bütünlüğünün siyasi birliğini hep desteklememiz lazım ki biz bunu güçlü bir şekilde destekledik. Vaktiyle Saddamın acımasızlığı olmasaydı, Irak da bu duruma gelmezdi. Suriyenin acımasızlığı olmasaydı Suriye o hale düşmezdi. Bütün bunlardan alınacak dersler var dedi
IRAKIN BU HALE GELMESİ YENİ BİR ŞEY DEĞİL
Kuzey Iraktaki referanduma ilişkin konuşan Gül, Bunlar çok önemli gelişmeler, bütün devlet erkanı bunu çok yakın takip ediyor, gerekeni yapıyor. Nihayetinde bunlar Türkiyenin ulusal meseleleri olduğu için bunlara öyle bir bakış gerekir. Hiçbirimiz bu coğrafyada herhangi bir ülkenin toprak bütünlüğünün tehlikeye girmesini istemeyiz. Dolayısıyla özellikle Irak, Suriye söz konusu olduğunda toprak bütünlükleri, siyasi birlikleri hep devam etmeli. Devam etmesi için de o ülkenin bu şartları oluşturmaları, temelinde insan hakları, hukuku, eşitliği kendi aralarında hep sağlamaları gerekir. Buralarda yapılan hatalar, tabi neticede hep bölünmelere kadar gidiyor. Dolayısıyla Irakın bu hale gelmesi yeni bir şey değil. 80-90lı yıllarda başlayan süreçler. Halepte Kürtlere karşı kullanılan kimyasal silahlar, 32-36 paralellerin uygulamaya girmesi, adım adım bunlar hep oluştu. Onun için hep dikkatli olmak gerekiyor, onun için önce herkes kendi vatandaşlarının farklılıkları ne olursa olsun, kendilerine iyi bağlaması lazım. Herkesin aidiyetini ülkesine sağlamlaştırması lazım, bunlar yapılmazsa uzun vadede ayrışmalar ortaya çıkıyor dedi.
TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ DESTEKLENMELİ
Irakın toprak bütünlüğünün desteklenmesi gerektiğini vurgulayan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bir taraftan Irakın toprak bütünlüğünün siyasi birliğini hep desteklememiz lazım ki biz bunu güçlü bir şekilde destekledik. Bir taraftan halk olarak, basın olarak, siyasiler olarak, demeçlerimizde söylemler öyle olmalı ki herhangi bir şekilde kendi vatandaşlarımızın bazılarının da asla onların kalbini de buruk hale getirmemek gerekir. Ne söylediğimi anladınız. Manşetlere baktığımda sanki bizim Kürt nüfusumuz yokmuş gibi sorumsuz manşetler de görüyorum. Onda da çok dikkat etmek gerekir, bu coğrafyada herkes kendi ülkesinde huzur içinde, barış içinde yaşamalı. Bunu sağlamak da o ülkeyi idare edenlerin görevleri. Onun için de vaktiyle Saddamın acımasızlığı olmasaydı, Irak da bu duruma gelmezdi. Suriyenin acımasızlığı olmasaydı Suriye o hale düşmezdi. Bütün bunlardan alınacak dersler var diye konuştu. (İHA)
Haber Merkezi