Sayfa Yükleniyor...
CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Mecliste yaptığı konuşmada, Sayıştay çalışanları tarafından titizlikle yapılan denetimlerde tespit edilen usulsüzlük ve hukuksuzlukların Sayıştay raporlarından çıkarıldığını söyledi
MEHMET EMİN YANİAY/ANKARA
CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Meclis Genel Kurulunda 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Tasarısı 2'nci maddesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına konuştu.
Konuşmasına 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü mesajı ile başlayan Sındır; Bütün kadınlara eşit, özgür, barış içinde ve insanca bir yaşam dileğimi özellikle belirtmek istiyorum. Ülkemizde de kadınımızı bugünkü çağ dışı yaşam koşullarına, şiddet ve namus cinayetlerine, çocuk yaşta gelin olmaya maruz bırakan, bunun anayasal siyasi sorumluluğunu taşıyan iktidarı da göreve davet ediyorum dedi.
ANAYASA SUÇU İŞLENMEKTE
Sayıştay çalışanları tarafından titizlikle yapılan denetimlerde tespit edilen usulsüzlük ve hukuksuzlukların Sayıştay raporlarından çıkarıldığını belirten Sındır, şöyle dedi: Yüce Meclisimize gönderilen raporlar aslında standart metinler, etkisiz tavsiyelerden oluşan birtakım kağıtlardan ibaret. Örneğin, Cumhurbaşkanlığı Sayıştay Denetim Raporu ya da Başbakanlık Sayıştay Denetim Raporu topu topu 4 sayfa, 2 yapraktan oluşan, lafzi ve genel geçer metinlerden oluşan bir rapor. Bu durum Anayasa'ya aykırılık suçu niteliği taşımakta, yüce Meclisimizin bütçe hakkı ve denetim yetkisini fiilen ortadan kaldırmaktadır. Kısaca, Sayıştay iktidar tarafından bilinçli ve sistemli olarak işlevsiz ve görev yapamaz hale getirilmiştir.
BORÇ 57 KAT ARTMIŞTIR
İktidarın ekonomi politikalarının üretime, istihdama ve tabana yönelik olmadığını, zengin ve yoksul arasındaki uçurumu daha da büyüttüğünü ifade eden Sındır, AKP iktidarının on üç yıllık döneminde zengin ve yoksul arasındaki uçurumun bırakın daralmasını, her geçen gün daha da büyüdüğünü görmekteyiz. Zira vatandaşlarımızın bankalara olan toplam kredi kartı ve tüketici kredisi borcu tam 57 kat artış göstererek 2002 yılında 6,5 milyar liradan 2014 yılında 381,9 milyar liraya, buna vadeli konut alımları nedeniyle ailelerin borçlanmalarını da eklersek 424 milyar liraya çıkmıştır. Bugün vatandaşın kazandığını değil de geleceğini harcamaya mahkum eden bu iktidardır dedi.
ADALETSİZ SERVET DAĞILIMINDA İKİNCİYİZ
Servetin en adaletsiz dağıtıldığı ülkelerin başında Türkiyenin geldiğini, dünyada Rusya'dan sonra 2'nci sırada olduğunu belirten Sındır, konuşmasını şöyle sonlandırdı: Credit Suisse'in Servet Raporu'na göre -uluslararası kabul edilmiş bir rapora göre- ülkemizde nüfusun en zengin yüzde 1'lik kesiminin 2002 yılında toplam servetin yüzde 39,4'üne sahip iken 2014 yılında 54,3'üne; yüzde 99'luk kesimin ise 2002 yılında toplam servetin yüzde 60,6'sına sahip iken 2014 yılında yüzde 45,7'sine düşmüştür. Gelinen noktada yoksulun cebinden alınan, zenginlerin banka kasalarına transfer edilen ve çok küçük bir azınlığın elinde büyüyen servet.
Haber Merkezi