Sayfa Yükleniyor...
Türkiye Büyük Millet Meclisi özel oturumunda konuşan Başbakan Binali Yıldırım, 15 Temmuzun bu milletin düşmanına kıyameti gösterdiği, iman dolu çılgın Türklerin tankları ezdiği gün olduğunu vurguladı
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), FETÖ mensubu teröristlerin darbe girişiminin yıl dönümünde 15 Temmuz özel oturumu ile açıldı. TBMM Başkanı İsmail Kahraman başkanlığında açılan özel oturumu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı locasından takip etti. Başbakan Binali Yıldırım ve Bakanlar Kurulu üyelerinin yanı sıra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de parti gruplarındaki yerlerini aldı. Oturum İstiklal Marşının okunmasıyla birlikte açıldı. Meclis Başkanı İsmail Kahramanın açılış konuşmasının ardından Genel Kurulda kürsüye gelen Başbakan Binali Yıldırım, sözlerine, Milletini, bayrağını, vatanını, devletini canı pahasına savunan Sayın Cumhurbaşkanım, milli egemenlik makamının Sayın Başkanı, milli irade emanetine ölümüne sahip çıkan Gazi Meclisimizin çok değerli üyeleri, değerli milletvekilleri, aziz milletim hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum ifadelerini kullanarak başladı.
İKİNCİ KURTULUŞ MÜCADELESİ
Bugünün 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü olduğuna işaret eden Yıldırım, Türkiyenin en karanlık, en uzun gecesini aydınlık bir sabaha, düşman işgalini millet destanına dönüştüreli tam bir yıl olduğunu vurguladı. Yıldırım, TBMM çatısı altında bugün yeniden bir araya gelmelerini hain darbe girişiminde şehit olan 250 kahramana, 2 bin 193 kahraman gazisine ve büyük Türk milletine borçlu olduklarını belirterek, Vatan size minnettardır. 15 Temmuz bu milletin düşmanına kıyameti gösterdiği gündür. 15 Temmuz iman dolu çılgın Türklerin tankları ezdiği gündür. 15 Temmuz bir işgal hareketine karşı milletin çıplak eliyle silahları erittiği gündür. 15 Temmuz dünya devletlerine bir millet nasıl olur, bir vatan nasıl korunur dersinin verildiği gündür. 15 Temmuz milli iradenin tecelligahı bombalanırken milli iradenin teslim alınamayacağının yedi düvele ilan edildiği gündür. Korkma diye başlayan İstiklal Marşımızın her satırı o gece yeniden yazıldı. Milletim korkmadı, zira zafer korkmayanlarındır. O gece milletim kükreyip sel oldu, bendini çiğneyip aştı, dağla yırtıp enginlere sığmayıp meydanlara taştı. O gece Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğanın çağrısıyla milyonlar milletine, bayrağına, vatanına, devletine sahip çıkmak üzere İkinci Kurtuluş Mücadelesini başlattı. 15 Temmuz gecesi ihanetin en şiddetlisini yaşadık. 15 Temmuz gecesi destanların da en güzelini yazdık. Peygamber Efendimiz, Hazreti Hamzaya yürüyüşün ölümü korkutuyor demişti. O gece bu millet Hazreti Hamza gibi yürüdü. Dostuna nam, düşmanına korku saldı. Bu vatan ardına bakmadan yollara düşen, şimşek gibi çakan, sel gibi coşan, huduttan hududa koşanlarındır diye konuştu.
BEDELÖDEDİK
Yıldırım, istiklalin muhakkak ki bir bedelinin olduğunu ifade ederek, Bu bedeli bir değil binlerce kez ödedik. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan. Bugünler Türk demokrasi tarihinin utanç vesikalarıdır. Ama 15 Temmuz hepsinden daha farklıdır. İlk kez TBMM, aziz Türk milleti darbelere boyun eğmedi. Gerçek anlamda yeter, söz milletindir dedi. Bir geceye 10 senelik bir mücadeleyi sığdırıp bu toprakların hür ve bağımsız kalacağını bütün dünyaya haykırdık. Kurtuluş Savaşında ya istiklal ya ölüm diyerek vatanını savunan bu Gazi Meclis değimliydi? 15 Temmuzda TBMM bir kez daha ya istiklal ya ölüm andını içerek verdiği bağımsızlık mücadelesiyle ikinci kez gaziliği hak etti. Kuşkusuz gazi bir millete gazi bir Meclis yakışır. O gece bu yüce çatı bombalar altında sarsılırken milletvekillerimiz parti kimliklerini bir kenara bıraktı hep beraber demokrasiye, ülkemize sahip çıktı. Adeta bir savaş ortamında ölümüne demokrasi nöbeti, milli irade nöbeti tuttu, bombaların altında Meclisi terk etmedi. Milletim de egemenliğini düşmanlara bırakmayıp o gece Meclisine ölümüne sahip çıktı. Milletvekillerimiz nasıl o gece milli iradeye davetsiz çıktıysa, 15 Temmuzun her yıl dönümünde de aynı ruhla bu çatı altında buluşulmalıdır. O gece milletin kahraman evlatları ellerinde bayrak, dillerinde Allah, Allah nidalarıyla ezanlarla, salalarla ölüme koştu. O gece Ahmet, Mehmet yoktu. Ayşe, Fatma yoktu. 80 milyonun adı vatandı, bayraktı, istiklaldi şeklinde konuştu.
Yıldırım, Türkiyenin her inançtan, her mezhepten, her kültürden oluşan bir devlet olduğunu kaydederek, 15 yılda gelecek nesillerle ekonomisiyle, özgürlük ve demokrasisiyle, dev hizmet ve eserleriyle büyüyen bir Türkiyeyi bırakmamıza hiçbir güç mani olamayacaktır. FETÖnün ağzıyla konuşanlar, 15 Temmuz ruhunu hissedemeyenler, Yenikapı ruhuna layık olamayanlar, onlar ancak kontrollü ruhlarla bir arada olabilir. Bu milletin bir evladı olmaktan gurur duyuyorum. Büyük Türk milleti önünde saygıyla bir kez daha eğiliyor, milli iradeye ölümüne sahip çıkan milletimi hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Milleti için, bayrağı için, vatanı için, devleti için canını seve seve veren tüm şehitlerimizle birlikte 15 Temmuz şehitlerimizi de rahmet, minnet ve şükranla anıyorum, gazilerimize hayırlı uzun ömürler diliyorum. Allah böyle bir karanlık geceyi bir daha ülkemize yaşatmasın dedi. (İHA)
Haber Merkezi