Sayfa Yükleniyor...
Bornova Belediyesi Başkanı Olgun Atilla önderliğinde başlatılan turizm atağında ilçenin tarihi kültür turlarıyla önce halka anlatılıyor. Sonraki aşama ise burayı yabancın turistlere tanıtmak olacak
ANIL YIKGEÇ
İzmir, ilçeleri, köyleri, yetiştirdiği ürünleri ve insanıyla çok zengin kültüre ve tarihe sahip. Bu şehirde yaşayıp da her gün aşık olmak çok kolay. Bir gün havasına, bir gün denizine, bir gün tarihine, bir gün üzümüne hayran olmamak mümkün değil. İzmirin ilçelerinden Bornova deyince ilk önce aklımıza üniversite ve hastane gelse de sokakları tarih barındırıyor. İzmirin tarihini belirleyen Levanten köşkleri, tarihi binaları, Homeros Mağaraları, Yassıtepe Höyüğü ve Yeşilova Höyüğü gibi birçok yer var. Bütün bu kıymetleri değerlendirmek isteyen Bornova Belediyesi çalışmalar başladı. Bornova Belediyesi Turizm İşleri Sorumlusu Altan Altın, ilçenin tarihi değerlerini önce halka anlatmak istediklerini daha sonra da yabancı turistleri ilçede gezdirmek istediklerini belirtti. Bornova Belediyesi Başkanı Olgun Atilla önderliğinde başlatılan turizm atağında amaç yabancı turistleri ilçede ağırlamak.
Bornova Belediyesi Turizm İşleri Sorumlusu Altan Altın, Bornovadaki tarihi değerlerin içinde yaşadığımız için çok farkında olmadığımızı söyleyerek, Bornovada turistik anlamda birçok yeri var ama içinde yaşadığımız için bunların farkına varmıyoruz. Yaklaşık 10 tanesi halka açık olmak üzere 20-25 tane Levanten köşkleri var. Bu Levanten köşkleri bile başlı başına turistik materyal. Bunların 2-3 tanesi müze. Bunlar Arkas Deniz Müzesi, Ege Üniversitesi Kağıt ve Kitap Sanatları Müzesi, Ege Üniversitesi Etnografya Müzesi, Dramalılar Köşkü Müzesi, Atatürk Kitaplığı gibi her an görülebilecek yerler dedi.
İZMİRİN YAŞINI 8 BİN 500 YAPAN HÖYÜK
İlçenin köşklerinin yanında tarih öncesi zenginliğe de sahip olduğunu belirten Altın, Bornovanın ayrıca Yeşilova Höyüğü var. Yeşilova Höyüğü, İzmirin 5 binlik tarihini 8 bin 500 yıla çekti. Konusuna vakıf insanlar her yaz kazılarına devam ediyor. Arkeologlar da orayı tanıtmayı, anlatmayı çok istiyorlar. Oraya turistler geldiğinde sahayı gezdirip oranın ne kadar önemli bir yer olduğunu anlatıyorlar. Yeşilova Höyüğü Kazı Heyeti Başkanı, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Zafer Derinin de çabaları göz ardı edilemez. Bana göre, Bornova için İzmir için bir elmas değerinde olan Homeros Mağaraları var. Sadece dört tane dehlizden ibaret diyenler de oldu ama bundan 1800 sene önce bile Homeros, İzmirdeki bu mağaralardan bahsediliyor. Sadece dört dehliz değil, kuşaktan kuşağa anlatılan bir şey var. 200 senelik gravürlerde, el yapımı kara kalem çalışmalarında bu mağaralar var. Bir arkeolog gelip o mağaraların kara kalem çalışmalarını yapmış ve gravür haline getirilmiş. O çalışmada Atinada Amerikan Koleji Müzesinde sergileniyor. Esturmel diye bir gezgin gelmiş, o kara kalem çalışması yapmış. O çalışmada Atinadadır. Adamlar buraya yüzyıllar önce gelmiş ve gereken ehemmiyeti vermişler. Biz son 50 yılda unutmuşuz bunları. Böyle bir vizyon sorunu vardı diye anlattı.
ÖNCE YERLİ TURİST SONRA YABANCI TURİST
Bornova Belediye Başkanı Olgun Atillanın bu vizyona sahip olduğunu, ilçenin turizme açılmasını desteklediğini belirten Altın, Bornova Belediye Başkanı Olgun Atilla daha görev başı yapmadan önce Bizim elimizde turizm gibi bir güç var. Turizm yapabilecek malzememiz de var. Bunları değerlendireceğiz demiş. Belediye başkanı olunca turizmi geliştirmek için bize de görev verdi ve çalışmalara başladık. Biz bu işin alfabesinden başlamak istedik. Şu anda Bornovanın tarihi değerlerini semt sakinlerine anlatmaya çalışıyoruz. Elindeki kıymeti halkın anlatamazsan halkının turiste bakışında, değerlerin korunmasında sorun çıkabilir. Elindekinin kıymetini bilemeyen çabuk sarf eder. Başkanımız Olgun Atilla, Kültür turlarıyla başlayalım. Önce Bornovalıya anlatalım dedi. Halkımıza anlattıktan sonraki hedefimiz kurvaziyerlerle gelen turistleri Homeros Mağaralarını ve Yeşilova Höyüğünü gezdirmek. Zaten İzmir çevresinde birçok yere yabancı turistler geliyor. Bornovaya da gelebilirler. Şu anda akademisyenlere, teknokratlara duyurarak kültür turlarımız devam ediyor. Bundan sonra sonbahar gibi gezilerimizi büyüterek daha geniş kitlelere yaymayı istiyoruz. En son da yabancı turistleri Bornovayı gezdirmek istiyoruz. Bunun alt yapı çalışmalarını yapıyoruz. Başkanımız Olgun Atillada Bornovada turistleri görmek istiyor ifadelerini kullandı.
SOKAKLARI TARİH KOKAN BORNOVA
Bornovanın sokaklarında da ayrı bir tarihin yattığına vurgu yapan Altın şöyle konuştu;
Kent içinde Bornova metrodan Suphi Koyuncuoğluna kadar giden yolda tarih yatıyor. Bilgisayar Mühendisliğinin içinde Türkiyede yapılmış ilk Atatürk Heykeli var. Atatürkün İran Şahını ağırladığı Bilgisayar binası. Adnan Menderes ile Celal Bayarın diktiği başına birçok şey gelen zeytin ağacını hikayesi var. Mustafa Kemal Atatürk 1934 yılında Bornovadaki Macropodore Evinin önünde fotoğraf çektirdiği ev var. Ondan 10 metre ileride Türkiyede ilk defa futbol maçının oynandığı yer var. 20 metre ileride Etnografya Müzesi var. Edward Whitallın evi var. Orası özel mülk olduğu için içine giremiyoruz ama orada Lord Byron, Gustave Flaubert, Alfonso De Lamartine, Yunanistan Kralı Otto, İspanya Kralı Maximilian gibi isimler ağırlanmış. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Bunları önce kültür turlarıyla halkımıza anlatmak istiyoruz. Bornovada yaşayan herkes semtini sever. Çünkü merkezi bir yer olmasına rağmen huzuru bulabildiğiniz bir semttir. Bir de böyle bilinçlendiği zaman daha çok sahiplenecektir.
Kısa bilgi
Homeros, M.Ö 800lü yıllarda İzmirde yaşadığı neredeyse kesinlik seviyesinde olan bir halk ozanıdır. Asıl adı Melesigenestir, yani Melesin çocuğudur. Burada yaşamış ve şiirlerini burada yazmıştır. Yeşilova Höyüğünde ise bundan 8 bin 500 sene öncesinde insan yaşamına dair ilk izlerin bulunan yer. İzmirin tarihini de belirleyen yerdir. Neolitik Çağa ait bir yerleşim yeridir. İnsanların mağaralardan çıkıp ovalara yerleşmeye başladığı zamanlar. Hala taştan aletler kullanılıyor. Anadolu Parsı figürü bulundu. Anadolu Parsının gücünden ötürü onun tanrısal bir yere koymuşlar. 8 bin 200 yıllık bir mühür bulundu. Bu mühür yerleşkede hanelerin yaptıkları ekmekleri ayırt etmek için kullanılıyormuş.
Haber Merkezi