Sayfa Yükleniyor...
Yaklaşık 150 yıl önce Bucada yaşayan Levanten aileler tarafından ticari amaçlarla oluşturulan fakat daha sonraki yıllarda ilçede yaşayan işçilerle özdeşleşen Buca demiryolları, Bucalılar tarafından özlemle anılıyor
YUSUF ÇAĞIRTEKİN-ÖZEL HABER
İzmirin en büyük ilçelerinden biri olan Buca, yerleşim tarihi açısından da çok önemli bir değere sahip. 1700lü yıllardan sonra Levanten ailelerin ağırlıkta yaşadığı bir yer olarak bilinen Bucanın saklı kalmış, çok bilinmeyen pek çok hikayesi olduğu bilinir. Bunlardan bir tanesi de hiç şüphesiz 1872 yılında sahip olduğu meşhur üzümleri Alsancak Limanına ulaştırmak ve buradan da tüm dünyaya yaymak amacıyla Levantenler tarafından yapılan eski Buca Tren İstasyonu ve demiryolları. Cumhuriyetin ilanından sonraki yıllarda ise bu demiryolları bambaşka bir amaç için kullanılmaya başlamış ve özellikle Bucada yaşayan fakat Alsancak, Gaziemir ve Basmane gibi yerlerde çalışan işçileri taşıyarak işçilerle özdeşleşen bir hal aldığı söylenmektedir. Akşamleyin işten evlerine dönen işçilerin sıcak vagon sohbetleri ile günün yorgunluğunu unuttukları Buca Treni, zaman geçtikçe işçiler için adeta vazgeçilmez bir ulaşım aracı haline geldiği ifade edilir. Bir dönem yurt gezileri kapsamında gazi Mustafa Kemali ağırlama şerefine de nail olan eski Buca Tren İstasyonuna son tren ise 2006 yılında uğradı. O tarihten sonra virane, bakımsız bir halde kalan istasyonun bu hali ise en çok Bucalı vatandaşları üzüyor. Bu haberimizde Bucanın eski demiryolu tarihini ve trenin eskiden Bucalılar için ne anlam ifade ettiğini aktaracağız sizlere. İşçi, emekçi babalarının trenle işte gelmesini 4 gözle bekleyen çocuklar, akşamüstü soluğu istasyonda alıyor ve babalarının gelişi ile koşa koşa sarılmaya gidiyorlardı. Trenin seferlerinin kalkmasının ardından Bucanın nefes almayı bıraktığını ifade eden Bucalı vatandaşlar, işyerlerine gitmek için kullandıkları otobüslerin kasvetli ve samimiyetsiz havasına alıştırıldıklarını düşünüyor. Tren ile yaptıkları yolculukları halen özlemle yad ettiklerini ve torunlarına aktardıklarını da ifade eden Bucalı vatandaşlar, mevcut altyapı sisteminin korunduğunu ve istenmesi halinde Bucaya tekrar tren gelebileceğini belirtiyor. Bazı Bucalı vatandaşlar ise umutsuzluğu kapılarak artık o tren kalktı deyimiyle iç geçiriyor.
KEŞKE HEMEN GELSE
Trenin Bucaya geldiği yılların en önemli şahitlerinden bir tanesi olan 92 yaşındaki Ömer Karadayı namı diğer Ömer Dede, istasyonun hemen yanındaki sokakta oturuyor. Ömer Dede işine gitmek için sürekli kullanırmış bu treni. O dönem bilet olmadığını dile getiren Ömer Dede, Bir işçi pasosu vardı. Aylık olarak alınır, bir defa gidip gelme hakkına sahip oluyordunuz. Bir de serbest paso vardı, onunla da istediğin saatlerde birkaç kez binme hakkınız oluyordu. Trene bindiğiniz zaman görevli memur, işçi pasosunu mühürlerdi. Bir bilet on kuruştu ve o dönem bu biz işçiler için uygundu. Otobüsler ise 25 kuruştu ve tercih edilmiyordu. Hemen her gün geçiyorum eski istasyonun oradan ama geçtiğim zaman çok üzülüyorum. Neden bu hale geldi diye iç geçirmeden edemiyorum. Orada, raylarda çalışan iki tane makasçı vardı ve arkadaş olmuştuk. Biri sabahçı, diğeri gececiydi fakat her ikisi de mesai saatlerine uymazlardı. Sabahtan gelip, tren gittikten sonra raylarda temizlik yaparlardı, tren yolunu temizlerdi. Sigara izmariti bile zor bulunurdu. Şimdi ise berduş yatağı oldu. Keşke tekrar tren gelseydi. Hatta hemen yarın çalışmaya başlamasını isteyecek kadar çok özledim diyerek o yıllara olan özlemini aktardı.
TRENLE BUCAYA GELDİ
Rumeli muhaciri olduklarını ve Bucaya göç ettiklerini de söyleyen Ömer Dede, babasının Selanikteyken ilkokuldan Gazi Mustafa Kemal Atatürkü tanıdığını ve babasıyla Gazinin birlikte aynı okulda okuduklarını dile getirdi. Mustafa Kemal Atatürkün Bucaya trenle gelişini arkadaşlarından işittiğini söyleyen Ömer Dede, Ben Atatürkü ilkokula giderken Konakta Bahribaba mevkiinde gördüm. Üstü açık bir araçla kışladan çıkıp, Güzelyalı mevkiine doğru halkı selamlayarak gitti. Bucaya da gelmiş Kemal Paşa ama ben yoktum. Arkadaşlarım Kemal Paşa geldi diye hep söylüyordu. Kemal Paşa belediye binasına geçiyor ve bakıyor belediyede bir tane odacı var sadece. İnsanların nerede olduğunu soruyor fakat odacı onu tanıyamıyor. Kemal Paşayı karşılamaya gittiler diyor. Halk o gün Kemal Paşayı İzmir yolunda gelecek diye bekliyor fakat Kemal Paşa basıp gidiyor. Zaten onun farklı bir huyu vardı. Geldiği yoldan geri dönmezdi. İsmet Paşada aynı şekilde. Onu da görmüştüm. İsmet Paşa Sümerbanka gelmişti. Ön kapıdan girdi fakat çıkarken arka tarafta bulunan nakliye kapısından çıkmıştı. Gazeteciler de kapıda onun çıkmasını bekliyordu dedi.
BABAM İSTASYON ŞEFİYDİ
Bucanın demiryolu tarihinin şahitlerinden bir tanesi de Türk Tiyatrosuna damga vurmuş mihenk taşlarından bir tanesi olan Suat Taşerin rahle-yi tedrisatından geçen ve uzun yıllar tiyatro oyunculuğu yapan, daha sonra Kurtlar Vadisi, Çemberimde Gül Oya, Tatlı Hayat, Kurşun Yarası gibi televizyon dizilerinde oynamış, oyuncu Server Mutlu. Mutlunun babası 1960-1966 yılları arasında Buca Tren İstasyonun şefliğini yapmış. İstasyona girişteki boş lojmanda oturduklarını söyleyen Server Mutlu, Buca İstasyonunun çok hareketli bir istasyon olduğuna vurgu yaptı. Server Mutlu, Özellikle işçilerin gidiş ve dönüş saatlerinde aşırı bir yoğunluk olurdu. Toplu ulaşım açısından Buca için olmazsa olmaz bir öneme sahipti. Şu anda ise bir viranelik olarak duruyor halbuki orada bir tarih yatıyor. İstasyon binası 150 yılı aşkın bir tarihe sahip ve inşaat dokusu çok orijinal bir yapı. Dolayısıyla insanın çocukluğunun geçtiği, ağaçlarının altında top oynadığı o yeri şimdi virane olarak görmek insanı çok üzüyor. En azından Şirinyer metrosuyla aralarına bir besleme hattı yapılsa, çok ufak bir yatırımla aktif hale gelebilecek bir yapıya sahip. Fakat nedense ne İzmir Büyükşehir Belediyesi, ne Buca Belediyesi ne de TCDD bu konuda herhangi bir çalışması yapmıyor diyerek hattın tekrar aktif hale gelmesini Buca halkı olarak çok istediklerini söyledi.
TRAFİĞİ RAHATLATIRDI
İstasyonla ilgili anılarına da değinen Server Mutlu özelikle istasyonun çıkışında bir Arap şambalicisi olduğunu ve akşam işten dönen emekçilerin bu şambaliciden kendilerini dört gözle bekleyen çocuklarına tatlı aldıklarını unutmadığını söyledi. Trenin Bucaya sağladığı avantajlar hakkında fikirlerini de ifade eden Server Mutlu, En önemli avantajı trafiği seyrekleştirirdi. Şu anda muazzam bir yoğunluk var. Bu istasyonun faal hale gelmesi ilçede buluna yoğun öğrenci nüfusu için de önemli bir avantaj sağlayabilir. Dünden bugüne tüm dünyada olduğu gibi Bucada da çok şey değişti. Eskiden yerli Bucalının yoğun olduğu yerde herkes birbirini tanır selamlaşırdı, şimdi aynı kahvehanenin içerisinde bir sürü yabancı simalar gelip geçiyor. O eski selamlar, sabahlar kalmadı. O sıcak dostlukların sohbetleri çok özleniyor değerlendirmelerinde bulundu.
BUCA SOLUK ALMAYI BIRAKTI
Bucada ömrünü geçirmiş olan 72 yaşındaki Akın Amca ise, trenin kalkmasının ardından atıl bir durumda kalan eski istasyonun şarapçıların yeri olmasından şikayetçi. Bir dönem hayatlarının en güzel yıllarını geçirdikleri istasyonun son durumunun kendilerine üzüntü verdiğine dem vuran Akın Amca, Buraya gelen tren hep işçileri getirip, götürüyordu. Akşam 5.18 treni ile bütün işçiler geri geliyordu. 5.18 treni meşhurdur. Tayfur Göçmenoğlu hatta bu trenin öyküsünün kitabını yazmıştı. Trenin kalkması ile ticari hayatta durdu Bucada. Esnaf, üzümcülere, yemişçilere büyük zararları oldu. Tren kalkınca Buca soluk almayı kesti. 5.18 treni akşam Alsancaktan Kemere geldiğinde vagonları çift lokomotif çekerdi. Ağzına kadar doluyordu. O zamanlar Bucada herkes birbirini tanırdı. Gündelik sıkıntılarımızı, derdimizi işe gider gelirken paylaşırdık birbirimizle. Çalışan kadın nüfus da çoktu. Evim tren istasyonun karşısında. Trenin sesi bize saatin kaç olduğunu anlamamızı sağlıyordu. Yaşlı teyzelerimiz ve ninelerimiz acaba kim geliyor diye balkondan trenle gelenlere bakardı. Gelenlerle sohbet edilirdi. İnsanlar arasında sıcak bir ortamın oluşmasını sağladı. Şimdi ise komşularımızı tanımakta zorlanıyoruz. Bucaya trenin tekrar gelmesini çok isteriz şeklinde konuştu.
TREN OLSAYDI
Bucalılar olarak metroyu geri istediklerini belirten ve 1945ten beridir Bucada ikamet eden Recep Amca ise, metroya gösterilen ilginin, TCDDye ait Buca Trenine ilgiyi azalttığı kanaatinde. 20 ya da 30 dakikalık sefer aralıkları ile Bucaya tekrar tren gelmesi halinde kimsenin otobüs kullanmayacağını düşündüğünü söyleyen Recep Amca, Bu demiryolu bir dönem Bucanın bel kemiğiydi. Şimdi ise ulaşımda taşıma şirketleri değişti. Bizler de bu taşıma şirketlerine gebe olduk. En güzel senelerimiz trenle geçti. En başta birinci mevkide bulunan vagonlar çok rahattı. Vagonun başında kondüktör dururdu. Bir aylık paso 180 kuruştu. Ben birinci gün paso alıyordum ve o rahat koltuklarda oturuyordum. Diğer pasolar 1 aylık 110 kuruştu. Tahta kanepeli koltukları vardı. Herkesin bildiği 5.18 treni vardı. Biz amele treni derdik. Bileti olmayanlar trene takılır, asılırdı. Tren de Gürçeşme yokuşundan çıkarken zorlanırdı. Genç delikanlılar sevgililerini istasyonda beklerdi. Tren bizler için çok rahattı. Kime sorarsanız sorun, tren olsaydı kimse otobüse binmezdi ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi