Sayfa Yükleniyor...
İzmirde dünyaya gözlerini açtıktan 6 ay sonra lösemi teşhisi konulan 3 yaşındaki Ayaz bebeğin deniz hasreti son buluyor. Yıllardır tek gördüğü şey hastane odası, doktor ve hemşireler olan Ayaz için uygun donör sonunda bulundu
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
İzmirin Karabağlar İlçesinde yaşayan Gülümser- Can Gök çiftinin çocukları lösemi hastası 3 yaşındaki Ayaz, ilik nakli olmayı bekliyordu. Deniz hayali kuran minik Ayazın yaşaması için 7 ay içerisinde ilik nakli yapılmalıydı. Ayaz için yardımlar çığ gibi büyürken yardımsever Cansu Başar ve Berrin Güner tarafından da sosyal medya üzerinden çağrılar yapıldı. Birçok sanatçının da videolarla destek verdiği Ayaz bebek için Optimumda etkinlikler düzenlendi ve sonunda Ayaz bebek ile ailesinin çaresiz çırpınışları sonuç verdi. Yıllardır hastane odası, doktor ve hemşireler dışında pek bir şey göremeyen Ayaz, özlemini çektiği ancak hiç göremediği denize kavuşabilecek. Kendisine uygun donör bulunan Ayaz 8 Ocakta ameliyat edilecek.
MİNİK BEDENLER İLİK BEKLİYOR
Mutluluğunu bizlerle paylaşan anne Gülümser Gök, şöyle konuştu: Ayaz için kök hücre bağışı yapılmalıydı. Çok şükür ki yapılan bağışlar sonrasında uygun ilik bulundu. Ayaz, kemoterapi tedavisi gördüğü için şu an değerlerinin düzelmesi bekleniyor. Düzelmesinden hemen sonra tahmini tarih 8 Ocak gibi nakil işlemi yapılacak ve sağlığına kavuşacak inşallah. Kim tarafından verildiğini bilmiyoruz. Bu tarz bilgiler gizli tutuluyor çünkü. Her kim verdiyse Allah binlerce kez razı olsun.
Uygun donörün önceden bulunduğunu ancak verecek kişi tarafından sonradan vazgeçildiğini kaydeden Gök, Yurt dışında ABD de bir donör bulunmuştu. Yüzde 60 uyumlu olduğu için doktorumuz tedavi için yeterli olmadığını söylemişti. Yurt içinde de yüzde yüz uyumlu bir donör bulundu. Ancak onun da korktuğu için vermekten vazgeçtiğini öğrendik. İnsanlarımızın da duyarlı olmasını istiyoruz. Ne kadar çok bağış olursa o kadar çok hayat kurtulur. İnsanlar bunu zor bir ameliyat gibi düşünüyorlar. Hayır. Kızılaya nasıl kan bağışı yapılıyorsa, bu şekilde de kan veriyorlar. Eğer uygunsa kök hücreleri hasta olan kişilere kan naklediliyor. Herkesten duyarlı olmalarını bekliyorum. Çünkü minik bedenler yaşamak için ilik nakli bekliyor. Kemoterapi bu minik bedenler için çok ağır oluyor. Ben bir anne olarak oğlumun yaşaması için çok çırpındım. Şükür, çırpınışlarım çözüm buldu. Bağış konusunda korkmayalım, duyarlı olalım. Ne kadar çok duyarlı olursak, o kadar çok can kurtulur diye konuştu.
EVLADINI KAYBETME KORKUSU
Uzun süredir hastane odalarında kalan oğlunun başlıca sıkıntılarından da bahseden anne Gök, Oğlum uzun süredir hastane odalarında kalıyor, dışarıya çıkamıyor. Sürekli temiz bir ortamda durması gerekiyor, dış ortamdan gelebilecek virüs ve mikroplardan korumaya çalışıyoruz. En ufak bir grip virüsünün tekrar akciğerlerde enfeksiyon oluşturması, çocuğun tedaviye geç cevap vermesi gibi sorunlar oluşturabiliyor. Neyin, nasıl gideceğini bilmediğimiz bir süreç. Çok özen ve dikkat gerektiriyordu. Tamamen izole bir ortamda, koridora çıkmanın bile yasak olduğu hijyenodaklı bir ortamda kaldık. Bu süreç hayatımız için çok zordu. Ayazın hastalığını, değişimlerini izlemek hiç kolay olmadı. Yaşadığı fiziksel değişikliklerden bahsetmiyorum bile. Evladını kaybetme korkusunu tarif edemem. Her günümüz Ayazın ertesi gün gözlerini açmasına şükretmekle geçti. Ama inşallah yakın bir zamanda evimizde olacağız. İnsanların kendi evlerinde uyandıkları rutin bir gün bizim için şu an tarif edilemez bir ödül cümlelerine yer verdi.
KORKMAYIN!
Uzun süre kaldıkları hastaneyi de özleyeceklerini ancak sık sık oraya gidip Ayaz gibi kemoterapi gören çocukları ziyaret edeceklerini belirten Gök, kemoterapi gören kişilerin ailelerine de Korkmayın mesajı verdi. Gök, Ancak Ayaz, ciddi anlamda iyi ayak uydurdu ve buradaki şahane ekiple çok güzel bir uyum yakaladık. Bu ekibi ve tanıştığımız hastaları sık sık ziyaret edeceğiz. Bundan sonra hastaneye Ayazın sağlık durumu nedeniyle gelmeyeceğiz. Bu sıkıntıyı yaşayan aile ve çocuklara destek olmak için geleceğiz. Ayazı göstererek onlara umut ışığı olacağız. Korkmasınlar. Sabırla, duayla beklesinler. Ümitlerini kaybetmesinler. Biz de yeri geldi umutsuzluğa, çaresizliğe düştük ancak Ayaz için tekrar dimdik durduk. Çünkü onun bizden, bizim ondan başka kimsemiz yok. Uzun zaman sürdü. Evet. Ama oldu. Sabredin diye aktardı.
Optimum Hayal Kahvesinde Ayaz bebek için şiirler okunmuş, şarkılar söylenmişti. Hatta Leman Sam, Şevval Sam, Sıla ve daha birçok ünlü isim Ayaz seni çok seviyoruz. Yanındayız mesajlarıyla videolar göndererek çağrıda bulunmuştu. Ayazı bu tarz çalışmalarla motive ederek hem maddi hem manevi yardımlarda bulunan yardımsever Berrin Güner ise resmi verilere göre 770 hastanın ilik nakli için beklediğini, bunun 500ünün çocuk olduğunu belirtti. Güner şunları da aktardı: Böyle bir sorun, ancak sürdürülebilir, büyük projelerle çözülebilir. Toplumun bilgilendirildikten sonra gönüllülüğe davet edilmesi gerekiyor. Bir de tabii kemik iliği bankalarının desteklenmesi. Biz kemik iliği naklini ameliyat zannediyoruz. Oysa bir ameliyat değil. Kök hücre verince bir kayba uğrayacağımızı düşünüyoruz ve korkuyoruz. Halbuki bağışlanan kök hücreyi, vücut kısa sürede tekrar üretiyor. İnsanlar yaşarken kök hücrelerini bağışlayarak, bir yaşam hediye edebilirler. Hep birlikte daha çok yaşama, daha fazla umut olalım. Tıpkı Ayaza olduğumuz gibi.
Haber Merkezi