Sayfa Yükleniyor...
Soylu Anaokulu Plus ile eğitimde farkındalık yaratmaya devam edeceklerini belirten Soylu Anaokullarının Kurucusu Dilek Soylu, Kaliteyi ilk günde bozmadık. Soylu Plusı açtığımızda da bozmayacağız. Benim için çocuklar çok önemli. Ne ekersek onu biçeceğiz. Neslimize sahip çıkmalıyız dedi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN /ÖZEL HABER
Avrupa standartlarındaki eğitim modeli ve Çocuğunuzu sizin kadar sevebilecek birileri daha var sloganıyla yola çıkan Soylu Anaokullarının Kurucusu Dilek Soylu, okul öncesi eğitim ile ilgili olarak ilk çıkış noktasını, merak edilenleri ve ebeveynlerin nelere dikkat etmesi gerektiğini gazetemize anlattı.
İşe evde başladıklarını ve istemeden büyüdüklerini belirten Soylu, Soylu Anaokularının hikayesini kısaca şöyle özetledi: İzmir Adliyesini 4 yıl işlettik. Türkiyede örneği tek olan çalışma yaptık. Sonra İstanbul Adliyesi bizi istedi ama ben doğma büyüme İzmirliyim. İzmiri bırakıp gidemedim. Adliyeyi, ocak ayında 90 çocukla bıraktık. Bornovada bir anaokulu daha açtık. Mavişehirde var bir şube. Şimdi de franchise vermeye de başladık. Eğitimci franchise versin istiyorum ve eğitimci denetlesin. En son olarak da Soylu Plus Anaokullarını kurduk. İşe ilk başladığımız gün bir tane çocuk vardı. Bir ay içinde okulu doldurduk. Kaliteyi ilk günde bozmadık. Soylu Plusı açtığımızda da bozmayacağız. Benim için çocuklar çok önemli. Ne ekersek onu biçeceğiz. Neslimize sahip çıkmalıyız.
BRAİNFİT BABY İLE FARKLI EĞİTİM
Üniversite mezunu İngilizce ve Türkçe öğretmenlerinin birlikte derse girdiğini belirten Soylu, On tane branş dersimiz var. Her yönüyle beslediğimiz yerler var. Burada ilk defa daha ortaöğretim ve liselerde kullanılan Breainfit baby sistemini kullanıyoruz. Bana bu sistem enteresan geldi. Bunu gittim yerinde inceledim. Sistemi size kısaca anlatırsam; yeni doğan bebek ile 1,5 aylık olan çocuk programa giriyor. Anne ve bebek sınıflara birlikte giriyor. Annenin bebek ile nasıl vakit geçirebileceği ve annenin çocuğu daha nasıl iyi eğitebileceği ile ilgili burada onları yetiştiriyoruz. Anne ve babalar tablet ve cep telefonlarından programlar ile ölçülüyor. Çocuğun hangi yönleri eksik ise aile evde daha çok o yönde egzersizler yaparak çocuğun o yöndeki eksikliklerini gideriyor. 1,5 yaşına kadar böyle daha sonra ise 24-36 aylık çocuklarda oyun grubu ile birlikte okul da devreye giriyor. Hem anne hem de okul birlikte çalışma yapıyor. Evde eğitimi okulda yapacağı eğitimi belli oluyor. 36 aya kadar çocuklar böyle devam ettikten sonra 36 aydan itibaren breainfit junior ile tam gün okula geçiş yapıyor. Çocuğun yine her yönünü branşlarla besliyoruz. Çocuğun her türlü sorunu gideriliyor. Hangi konuda eksik varsa (kas gelişimi, matematiksel zeka, öz bakım becerileri) onun üzerine gidiliyor. Bu sistem Türkiyede bizde var şu anda. Öğretmenlerimiz de eğitim alacaklar ve bu sistem Soylu Plusta uygulanacak. 10uncu yılımızda Mavişehir şubemizde eylül ayından itibaren burada eğitim vereceğiz diye konuştu.
SORUNLARA TENİS ÇÖZÜMÜ
Günümüzde çocukların tablet ve bilgisayarlar ile ilgilendiğini ve dolayısıyla dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin çağımızın sorunu haline geldiğinin altını çizen Soylu, Bu sorunla baş edebilmek adına Türkiyede ilk defa 24 aylıktan itibaren çocuklara tenis eğitimine başladık. Odaklanma sorunu, büyük kas küçük kas gelişimi, el göz koordinasyonu konusunda büyük gelişim sağlandı. Aileler, spora başladı. Mini raketler alındı. Alan gezilerinde çocuklar tenis oynamaya başladı. Arkasından burada sınıflarda elektromanyetik alanları nötrize eden bir program aldık. İsviçreden getirdik. Bunu her yerde göremezsiniz. Çok fazla teknoloji ile uğraşılan bir yerde bu program çok iyi oluyor. Çocuklarımızın burada önce güvenliğini sağlıyoruz. Sonra sağlıklı bir ortam oluşturuyoruz. Temiz ve hijyenik bir ortam sağladıktan sonra da çocuklarımız burada dört dörtlük eğitim alacak dedi.
ÇOCUKLARA YAŞAYARAK ÖĞRETİYORUZ
Soylu, alan gezilerini okul olarak çok fazla yaptıklarına dikkat çekerek, Yaratıcı drama etkinliği ile müzede nasıl gezileceğini öğretip ondan sonra korkmadan çocukları müze gezisine götürüyoruz. Buz sporlarına bile götürdüm. Çocukların aman ayağı kırılır demedik. Sıradışı sporlardan eskrim sporuna götürdük. Tabiat gezisine çıkardık. Ihlamur içmeyen çocuklar burada kış çayı içti. Eve gidince ailelerine de kış çayı yaptı. Çocuklar nerede, ne zaman ve nasıl davranacağını yaşayarak öğrenir. Benim için bu tip farkındalıklar çok önemli şeklinde konuştu.
AİLELER DE BİLİNÇLENMELİ
Yabancı dil konusunun Türkiyenin kanayan yarası olduğuna da değinen Soylu, Bu nedenle anadili ile birlikte çok iyi bir entegrasyonla İngilizce eğitimi veriyoruz. Bardağı çocuk İngilizce öğreniyorsa Türkçesini de öğreniyor. Aynı sınıfta hem İngilizce hem de Türkçe öğretmeni oluyor. İlkokulumu açtığımdan beri böyle yapıyorum. Ben ailelerin bilinçlenmesi gerektiğini düşünüyorum. İkinci üçüncü dil işin içine girince ilkokulda çocuklardan bir şey beklemeyin. Adam piyano çalamamış benim çocuğum piyano çalsın diyor ya da baleye gidememiş çocuğum balerin gibi dönsün diyor. 10 yıldır aynı ekip ile çalışıyorum dedi.
TEK ÇATI ALTINDA TOPLANMALI
Fiyatlarının diğer okullara göre biraz daha farklı ama bir kolejden daha iyi eğitim verdiklerini belirten Soylu, Merdiven altı okul çok var. Bizler denetlenirken, onlar bu kadar denetime tutulmuyor. Kimse onları rakip görmediği ve şikayet de edilmediği için bu şekilde devam ediyorlar. Türkiyede okul öncesi eğitim ikiye bölünmüş durumda bulunuyor. Bir kısım Milli Eğitim Bakanlığına diğeri Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı olarak gözüküyor. Birini müfettiş denetliyor diğerini ise memur denetliyor. Bunları tek bir çatı altında toplayamazsanız sorunları da çözemezsiniz. Ticaret Odasında da bir kısım başka bir meslek grubunda diğer kısım başka bir meslek grubunda yer alıyor. Biz ticaret odasına mesleğimiz adına katılmak istiyoruz ama bölünmüş olduğumuz için bir araya gelemiyoruz ifadelerini kullandı.
SINIF MEVCUDU ÖNEMLİ
Kalabalık okullarda çocuğun kaliteli zaman geçirebilmesinin mümkün olmadığını anlatan Dilek Soylu, Çocuklarımızın en verimli öğrenme zamanlarında sakin ve öğretmenle birebir iletişim içerisinde olması gerekiyor. Gürültülü sınıflarda eğitim kalitesinde düşme yaşandığını gözlemliyoruz. Çocuklarımızın sınıf mevcudunun az olduğu okullarda daha kaliteli eğitim alması kaçınılmaz dedi.
Son olarak velilerin karar vermeden önce çocukların okulda bulundukları süre içinde hangi eğitimleri hangi tekniklerle alacakları konusunda araştırmalarını, özellikle çocukların bilişsel ve duygusal özelliklerini geliştirebileceği, gelişen dünyaya kendisini uyum sağlayacağı kültürü veren eğitim sistemini uygulayan kurumların tercih edilmesi gerektiğini belirten Soylu, sözlerini şöyle sonlandırdı: Velilerimiz çocukları için iyi bir gelecek düşlüyorlar. Okul öncesi eğitim tüm eğitim süreçlerinin temelini oluşturuyor. Bu dönemde temelin sağlam olmaması halinde öğrenci ileri dönemde sorunlar yaşayabiliyor. Bu sebeple, okul öncesi eğitimde pedagojik açıdan tecrübesi olan kurumların tercih edilmesi avantajlı olacak. Okul seçerken bu kriterleri iyice analiz etmeleri gerekiyor. Çünkü Türkiyenin geleceği okul öncesi eğitimde.
6 AYDAN 3 YILA KADAR
BrainFit Baby programı bebeklerin zeka gelişimi gerekli olan temel yapıların sağlıklı bir şekilde gelişmesi için tasarlanmıştır. Ebeveynler ve onların bakıcıları ayrıca bebeklere ev ortamında bu kritik gelişim döneminde nasıl oyunlar yolu ile destekleneceğini öğrenir ve danışmanlık alırlar.
Online programlar kullanılarak bebeğin kritik gelişim döneminde beyin yapıları geliştiriliyor ve güçlendiriliyor. Her 50 dakikalık seanslar ile bebeğin kaba, ince motor aktiviteleri ile dünyayı algılayan ve anlamlandıran duyuları bütünleştiriliyor. Görsel aktiviteler, görsel ve mekansal becerilerini geliştiriyor. Yapılandırılmış dinleme ve dil etkinlikleri alıcı ve ifade edici dilini geliştiriyor. Hafızalama ve hafızadan geri getirme aktiviteleri hafızayı ve dikkati güçlendiriyor. Son olarak belki de en önemlisi oyun ve duygusal sözcükler onun sosyal duygusal, özgüveninin temellerini oluşturmasına yardımcı oluyor.
Haber Merkezi