En özel çocuklar

İzmir’in Karabağlar İlçesi’nde hizmet veren Şehit Lütfü Gülşen Özel Eğitim Uygulama Merkezi’nde bedensel ve zihinsel engelli öğrencilere yönelik devlet destekli özel eğitim veriliyor


  • Oluşturulma Tarihi : 08.08.2017 08:59
  • Güncelleme Tarihi : 08.08.2017 08:59
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
En özel çocuklar

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER

Karabağlar’da bedensel ve zihinsel engelli çocukların eğitimine ilişkin kurulan okul, devlet destekli hizmet veriyor. İlkses Gazetesi olarak ziyaret ettiğimiz Şehit Lütfü Gülşen Özel Eğitim Uygulama Merkezi’nde Okul Müdürü Hakan Emrah Bodur’la keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Öğrencilerin gelişimine yönelik çeşitli birçok aktiviteler de gerçekleştiren okul, onların toplumdan ayrıştırılmamasını sağlıyor. Okul Müdürü Emrah Bodur, okulu bedensel ve zihinsel engelli öğrencilere hizmet veren bir kurum haline getiren herkese teşekkür ederek şu ifadeleri kullandı: “Okulumuz 2016-2017 Eğitim Öğretim yılı 1. dönem sonunda orta ve ağır düzey zihinsel ve bedensel engelli bireyler ile orta ağır otizm tanısı olan bireylere hizmet vermek için kuruldu. Bütünüyle devlet desteğiyle açılan ve her etkinlği devlet kaynaklarıyla tahsis edilen, hiçbir ücretin talep edilmediği aksine servis hizmeti ve öğle yemeklerinin de devlet tarafından karşılandığı Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir kurumdur. Okulumuz 94 zihinsel engelli, 42 otizmli öğrenciye 38 öğretmen ile tam gün eğitim ve öğretim hizmeti vermektedir. Önceden farklı bir eğitim kurumu olarak işlev görüyordu. FETÖ soruşturmalarından sonra kapatılarak bu hale getirildi ve daha yararlı bir konuma erişti. İlçemizdeki önemli bir eksikliği giderecek böyle bir okulun kazandırılmasında emeği olan başta ilçe milli eğitim müdürümüz olmak üzere tüm çalışma arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.”

ONLAR BİZİM ÖZEL ÇOCUKLARIMIZ

“Asla engelli demiyoruz, onlar bizim özel çocuklarımız” diyerek konuşmasına devam eden Bodur, “Özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklarımızın ailelerinin sıkıntılarını kısmen de olsa azaltacak bu okul toplumsal dayanışmanın da çok önemli bir aracı. Bu okulda görev alan eğitimci arkadaşlarımız kutsal bir görev yerine getirmektedirler. Bu görevi yerine getirenlerin mesleki yeterliliklerinin yanı sıra güzel yüreklere, vicdana sahip olmaları gerekir. Çalışma arkadaşlarımızda bu heyecanı görüyorum. Öğrenci velilerinin memnuniyeti de bunu gösteriyor. Okulumuzun hiç bir eksiğinin kalmaması için tüm imkanlarımızı seferber edeceğiz. Eksiklerimizi velilerimiz, öğretmenlerimiz ve üstlerimizle koordinasyon ve iş birliği ile tamamlayacağız” dedi.

Özel eğitime ihtiyaç duyan çocukları hiçbir zaman kendi kaderlerine bırakmadıklarını söyleyen Bodur, “Kentte evden çıkamayan, utanan tek bir öğrenci bile kalmaması için uğraşıyoruz. Milli Eğitim, çocukları kaderiyle baş başa bırakmadı. Okula gelemeyen her öğrenci için evine giderek, onlara tek bir öğretmen bile göndererek müthiş bir işe imza attı. İzmir'de evden çıkamayan tek bir öğrenci kalmasın, utanan çocuk kalmasın. Bu işin karşılığını ailelerin dualarıyla yüreğimizde hissediyoruz” diye konuştu.

ÖZEL EĞİTİMLERİN SAYILARINI ARTIRACAĞIZ

Bodur, terör örgütü FETÖ sebebiyle kapatılan okulların özel eğitim ve okul öncesi eğitim merkezleri için yeniden tasarlandığını belirterek, "Milli Eğitim, FET֒den gelen okulların büyük çoğunluğunu, erken çocuk, okul öncesi eğitim ve özel eğitim merkezlerine varana kadar sayıyı artırarak ayırdı. Ki sayılarını daha da artıracak. Tıpkı İzmir’de okul öncesi eğitim, bilim sanat gibi eğitim merkezlerinin sayılarını artırdıkları gibi. Öğrencilerimizi ıskartaya çıkarmadan, farklı bir gözle bakmadan eğitime devam edeceğiz. Takdire şayan bir öğretmen profili oluşturacağız. Okul İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Kaya tarafından ilçemize kazandırıldı. Kendileri de merkezimize gelerek, yeni okullar buldukça özel eğitimi destekleyeceklerinin altını çizdi” ifadelerini kullandı. 

“Özel eğitim özenli bir iletişim ve eğitim ister” diyen Bodur, “Okul öncesi eğitim, en zayıf ve en az yaygınlaşabilen bir alan. Okul öncesi eğitim mevcut durumda zorunlu değil. Ancak önümüzdeki dönemden itibaren zorunlu hale geleceği için kendimizi zenginleştireceğiz. Milli eğitim bu konuda öğretmenlerimize yönelik hazırlık olması amacıyla bir etkinlik kitabı hazırladı. Okul öncesi eğitimde ciddi mesafe almamız gerekiyor. Zorunluya geçince bu mesafeyi alacağız. Okulumuzda kazanımların ne olduğunu bilmemek bir eğitimci için karanlık ve tuhaf bir yolculuktur. Okulumuzun hızla fiziki altyapılarını güçlendirme çalışmalarını yapıyoruz. Bizim dışımızda 200'e yakın özel eğitim veren okul yüksek standartlarda donatıldı. Konaklama eğitimi veren okullar neredeyse 5 yıldızlı otellerin konaklamasını aratmayacak düzeyde. Aynı şekilde uygulama okulları modern bir kuaförü aratmayacak hale geldi. Amacımız öğrenciye iyi ve nitelikli eğitim verebilmek. Özel eğitimin çabasının örnek olmasını diliyorum" şeklinde konuştu.

ÇOCUĞUNU KABULLENEMEYEN AİLELER VAR

Engelli olduklarını anladıkları an çocuklarından uzaklaşan ailelerin de olduğunu belirten okul müdürü, ailelere maddi ve manevi destek verdiklerini belirtti. Bodur,  “Aldığımız duyumlar üzerine gidip konuştuğumuz, çocuklarına zor bir süreç olduğu için bakmak istemeyen çok aile var. Onları suçlamıyorum. Ancak hak da vermiyorum. Bu çok farklı bir olay. Yaşamadan insanlar gerçekten bilemez. Gidip onlarla konuşuyoruz. Destek vereceğimizi ifade edip ikna ediyoruz. Zorlu bir süreçte oluyor bizim için ama üstesinden geliyoruz. Maddi durumu çok kötü olan ailelerimizde var. Onlara hem devlet hem de biz kurum olarak destek veriyoruz. Ulaşımı mümkün olmayan öğrencilerin evine servis gönderiyoruz. Hatta özel olarak hoca da gönderiyoruz. Aileleri, çevreyi farkındalık yaratmak için bilinçlendiriyoruz. Onlara konuya dair eğitimlerde veriyoruz. Çünkü eğitim önce ailede verilen bir unsurdur. Aile eğitim alsın ki çocuğa da bilinçli davranabilsin. Hele ki böyle bakıma muhtaç çocuklar söz konusuyken” dedi.

SABRI ONLARLA ÖĞRENDİK

Okul müdürlüğü yapmadan önce sabırlı biri olmadığını, burada sabrı öğrendiğini vurgulayan Bodur, “Hiçbir şekilde sabır nedir bilmeyen bir adamdım. Ta ki buraya gelene dek. Yeri geldi bize bağıran, farkında olmadan küfreden, tokat atan, itip kalkan çocuklarımız oldu. Onlara sert bir mizaçla karşılık veremeyiz. Bunu yapanın vicdanından şüphe duyarım zaten. Ki bazen televizyonlarda görüyoruz yapan insanlarda yok değil. Eşime, kendi çocuğuma karşı artık daha sabırlıyım. Evde karşılaştığım sorunlar bana sorun olarak dahi gelmiyor. Karşılaştığımız, yüzümüzü güldüren çok güzel anılarımızda var. Örneğin yüzme bilmeyen öğrencilerimize yüzmeyi öğrettik kurslar vererek. Engelli bir öğrencinin yüzmesi ne demek. Bu bir mucize benim açımdan. Okumayı yazmayı bilmeyen öğrencilerimize okuma yazma öğrettik. Hatta bir öğrencim doğum günü için davetiye hazırladı ve bana da verdi. Üzerinde müdür amca doğum günü kutlamama bekliyorum yazmıştı. Duygulandığım anlardan biriydi. Bedensel engelli bir öğrencimiz için akülü araç temin ettik. Yakın bir zamanda aracı İlçe Milli Eğitim Müdürümüz tarafından öğrencimize vereceğiz. Kendi tasarladığımız bir tekerlekli sandalye var onu da aynı gün başka bir öğrencimize hediye edeceğiz. Spor aktiviteleri yapıyoruz. Spor salonumuz var. Resim atölyelerimiz de var. Öğrencilerimizi Sasalı Parkı’na götürüp güzel etkinlikler düzenliyoruz. Okulumuz bünyesinde beslenme eğitiminden özbakım becerilerine, tolumsal uyum becerilerinden müziğe, spor ve fiziksel aktivitelere kadar akranlarıyla olan farkın en aza indirilmesi için çalışmalar yapıyoruz. Bu sebeple öğrencilerimizin bireysel ve grup çalışmalarının desteklenmesi için her sınıfta 2 özel eğitim öğretmeni bulunmaktadır. Öğretmenlerin rehberliğinde günlük hayatta kullandıkları ve kullanmak zorunda oldukları eşya ve bilgiler sınıf ortamında bulunmaktadır. Örneğin serebral palsi tanısı olan, daha önce fizik tedavi almamış bir öğrencimiz için okulumuzun en üst katında bulunan spor salonunda destekli yürüme ve merdiven çıkma aparatları bulunmaktadır. Yüzde 70 görme yetersizliği bulunan öğrencimiz için okul içi yönlendirme levhalarımız belirgin ve büyük puntolarla konulmuştur. Açılışımızdan bu yana 6 ay gibi kısa bir süre geçse de öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ile velilerimizle birlikte 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü, 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü ve mayıs ayının ikinci haftası Engelliler Günü etkinlikleri gerçekleştirdik. Özel eğitimde başarı okul öğrenci ve aile bütünlüğü ile sağlanır. İşte bu yüzden okulumuz bünyesinde Rehber öğretmenimizin haftalık devam eden aile eğitimleri, halk eğitim merkezi ile iş birliği halinde. Velilerimiz için ahşap boyama, el sanatları, dikiş nakış kursları açıldı. Böylelikle okulumuz hem öğrencilerimiz hem de onların aileleleri için kendi evlerinden farksız bir hal aldı.” ifadelerini kullandı.

 

Haber Merkezi