- Yaşam
- 08.10.2025 14:59
EŞİK, Avukat Serdar Öktem cinayetinin ardından yaptığı açıklamada, çocukların suç örgütleri tarafından taşeron olarak kullanıldığına dikkat çekti
Avukat Serdar Öktem’in öldürülmesi, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Sinan Ateş cinayetiyle ilgili önemli bilgilere sahip olduğu öne sürülen Öktem’in, İstanbul’da düzenlenen bir saldırıyla öldürülmesi ve saldırının Daltonlar suç örgütü ile bağlantılı olduğunun açıklanması, gözleri yeniden çocukların suç örgütleri tarafından taşeron olarak kullanılmasına çevirdi.
Gözaltına alınan altı kişiden ikisinin 18 yaşından küçük olması, çocukların organize suç örgütleri eliyle nasıl istismar edildiğini bir kez daha ortaya koydu. EŞİK - Eşitlik İçin Kadın Platformu, yaptığı yazılı açıklamada, çocukların suça itilmesinin arkasındaki yapısal nedenlere dikkat çekerek, devlet kurumlarını ve iktidarı sorumluluk almaya çağırdı.
EŞİK açıklamasında, Hrant Dink ve Sinan Ateş cinayetleri başta olmak üzere birçok siyasi cinayette çocukların taşeron olarak kullanıldığına dikkat çekerek, Serdar Öktem cinayetinde de gerçek azmettiricilerin cezalandırılmasının pek olası görünmediğini belirtti. Bu olayların, sadece bireysel değil, politik ve örgütlü şiddetin parçası olduğu vurgulandı. Platform, her geçen gün suça sürüklenen çocukların sayısının arttığını, ancak devletin hem koruyucu-önleyici politikalar geliştirmede hem de suça karışan çocukları rehabilite etmede yetersiz kaldığını kaydetti. Açıköğretim ve MESEM gibi sistemlerin içine sürüklenen milyonlarca çocuğun, nasıl yaşadığının ve günlerini nasıl geçirdiğinin bilinmediğini vurgulayan EŞİK, bu durumun kayıp bir nesil riski taşıdığı uyarısında bulundu.
EŞİK’in açıklamasında, Millî Eğitim Bakanlığı’nın zorunlu eğitimi kısaltma planı da eleştirildi. Bu yaklaşımın, devletin denetim ve gözetim sorumluluğundan daha fazla çekilmesi anlamına geldiğini belirten platform, suça sürüklenen çocuk sayısını daha da artırabileceği uyarısında bulundu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadın ve çocukların iyiliğini bireysel bir ‘aile meselesi’ haline getirdiğini belirten EŞİK, ‘kutsal aile’ söylemi üzerinden devletin sorumluluğunun göz ardı edildiğini kaydetti. Bu yaklaşımın ne çocukların ne de kadınların güvenliğini sağlayabildiği ifade edildi. EŞİK’e göre çocuklara bireysel cezaların artırılması, kamuoyunun adalet talebine verilen maliyetsiz ama etkisiz bir yanıt. Platform, çocukları suça iten koşullarla ve organize suç örgütleriyle eş zamanlı bir mücadelenin şart olduğunu belirtti. Devletin, dezavantajlı mahallelerdeki kamu hizmetlerini artırması, çocukların eğitime erişimini güvence altına alması ve genç işsizliğiyle etkin mücadele yürütmesi gerektiği vurgulandı.
Açıklamanın sonunda EŞİK, Millî Eğitim, Adalet, İçişleri ve Aile Bakanlıkları başta olmak üzere tüm ilgili kurumları sorumluluk almaya ve görevlerini yerine getirmeye çağırdı: “Devletin asli görevi, başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere toplumdaki her yurttaşın güven içinde yaşamasını sağlamaktır.”
Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA