Sayfa Yükleniyor...
SOS interior kurucusu İç Mimar Serra Özbay tasarımda, Çok kalabalıktan kaçınmalıyız. Sadece aksesuar ya da dekor olsun diye mekanı doldurmak doğru değil. Kullanılan aksesuarların bile bir anlamı olmalı veya kişinin yaşam tarzına bir gönderme yapıyor olmalı dedi
ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL RÖPORTAJ
Evinizde; rahat, konforlu ve ferah bir tasarım yapmak veya yaptırmak mı istiyorsunuz? İşte bu röportajımız tam size göre. Tasarımlarıyla kendine özgü bir tarz yaratan ve uzun yıllar sektörde edindiği deneyimlerle SOS interioru kuran İzmirli İç Mimar Serra Özbay, kişilere iç mekanda Sos İnterior Detox (Yenilenme) ile farklı bir konfor sunuyor.
Merhaba Serra Hanım, öncelikle sizi tanımak isteriz. Bize kendinizden kısaca söz eder misiniz?
Tabi, 1989 İzmir doğumluyum. İzmir Ekonomi Üniversitesinde İç mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümünden 2011 yılında mezun oldum. Sonrasında Londrada işletme eğitimi aldım. SOS interioru kurana dek, sektörde iyi firmalarda 6 yıl çalıştım. Birçok otel, restoran ve konut projesinde yer aldım. Bu süreçte en çok keyif aldığım konut projeleri üzerine gitmeye karar verdim ve 2016 yılında SOS interioru kurdum. Yaklaşık 4 senedir İstanbulda yaşıyorum. Aslında sık sık seyahat ediyorum. Bazen iş için bazen keşif için diyebilirim. Seyahat etmeye bayılıyorum. Bu yüzden şehir dışındaki işleri de imkanlarım dahilinde kabul etmeye çalışıyorum. Genellikle projelerim İstanbul, İzmir ve Bodrumda oluyor.
Mimarlığa olan merakınız nereden gelmekte?
Bu soru için maalesef havalı bir cevabım yok. Tasarımla alakalı bir şey okumak istediğimden emindim. Fakat iç mimarlık üniversite tercih döneminde netleşti kafamda. El çizimim pek iyi değildi, üniversitenin ilk yılında zorlandım. Şu an neredeyse hiç el çizimi yapmıyorum, her şey bilgisayarda. Çok sevdiğim bir mesleğim olduğu için neredeyse her gün şükrediyorum. Heyecanlı bir yapım var, tez canlıyım. Her şey bir anda olsun bitsin gibi SOS interiorun konut projelerinde hızlı çalışma biçimi de aslında tam da buradan kaynaklanıyor.
ÇIKIŞ NOKTASI KONUT PROJELER
Sadece konut projeleri üzerine mi çalışıyorsunuz, SOS interiorun da tam olarak çıkış noktası bu mudur?
Evet, SOS interiorun çıkış noktası tam bu şekilde. Çalışma şeklimiz de diğer ofislerden biraz daha farklı. İşler çok daha hızlı ilerliyor diyebilirim. Yani aslında amacımız; iç mekanları arındırmak, rahatlatmak ve mekan sahibinin, evinde iyi ve konforlu vakit geçirmesini sağlamak. Bunun için de aylar süren projelendirme, imalat ve montaj sürelerine ihtiyaç yok. Önceliğimiz mekan sahibini iyi tanımak, beğenilerini çok iyi analiz etmek. Ev sahiplerine proje başlangıcında bolca soru soruyoruz. Sonrasında projeyi çiziyor ve imalatları hazırlanması üzere ekiplerimize dağıtıyoruz. Bu süreç yaklaşık olarak 10-20 gün sürüyor. Yani proje başlangıcından 10-20 gün sonra montaja başlamış oluyoruz. Aynı anda birçok ekip bir arada çalışıyor. Evde çalıştığımız günler bazen 1-2 gün oluyor, en fazla da bir hafta diyebilirim. Burada amaç ev sahibinin evinden dışarıda çok da vakit geçirmesine sebep olmadan, pratik bir şekilde işleri yoluna koymak. Evi yaşamaya hazır, temizliği yapılmış bir şekilde teslim ediyoruz. Yani iç mekan, ilk görüşmede belirlenmiş olan tarihte, mekan sahibinin belirlemiş olduğu bütçeye bağlı kalarak, evde sadece birkaç günlük çalışma ile tamamen arınmış, yepyeni bir görünüme ulaşıyor.
İç mimar gözüyle evde dikkat etmemiz gerekenler nelerdir, yaşam alanlarımızı nasıl belirlemeliyiz, profesyonel yardım şart mı? Almak istiyorsak profesyonel bir iç mimarı nasıl belirleriz, kriterimiz ne olmalı?
Benim bir evi değerlendirme kriterlerimin başında mekan sahibinin tavrı, ruhu ve mekanın tarzıyla ne kadar uyuştuğu geliyor. Tabi ki iç mimarinin de bir matematiği, teknik detayları var. Ama dediğim gibi en az onlar kadar önemli olan bir kriter de ev sahibinin kendini mekanda nasıl hissettiği. Evlerinde komple bir tadilata gitmeden, odaları tek tek ele alıp. Zamana bölerek sorunları gidermelerini ve düzenlemelerini önerebilirim. Böylece detaylara daha fazla odaklanabilirler. Profesyonel yardım almak tabi ki şart değil, herkes evini iç mimara yaptırmıyor. Bunun sebebi her zaman maddi konular da değil üstelik. Bazı ev sahipleri, kendi zevkini yansıtmak istiyor, kendileri seçim yapmak istiyor. Yarıda kalmış veya başarısız sonuçlanmış birçok evi düzenledim. Kötü bir sonuçla karşılaşmamak için mutlaka referansı olan ustalarla, ekiplerle çalışın. Teknik konularda da bir bilene danışmakta fayda var. Artık birçok mobilya mağazası bünyesinde iç mimar çalıştırıyor, yerleşim konusunda da onlardan destek alabilirler. Sizi iyi anladığını düşündüğünüz bir iç mimarla çalışmanızı öneririm, sonuç kesinlikle daha iyi olacak.
YETERİ KADAR ÖNEM VERİLMİYOR
İç tasarıma yeteri kadar ülkemizde önem verildiğini düşünüyor musunuz?
Ben yeteri kadar önem verilmediğini düşünüyorum ama bunu bir kalıba sokmak da çok doğru değil. Yapılan araştırmalar konutlarda ortalama yedi yıl da bir tadilat yapılmasının gerektirdiğini söylüyor. Bu yapısal sorunların giderilmesi için elbette. Ama diğer değişiklikler için mekan sahibinin görüşü önemli. Ben birkaç senede bir ufak değişikliklerin insan psikolojisi üzerinde olumlu etkisi olduğunu düşünüyorum. İlla yıkmak, dökmek değil bahsettiğim. Daha ufak değişiklikler. Döşeme rengini, boya rengini değiştirmek, yeni aksesuarlar eklemek gibi.
İç mimaride farklı tasarımlar görüyoruz. Artık akıllı evler dediğimiz bir gerçek var. İç tasarımda bu akıllı evlerin oluşumu sizi tasarım açısından nasıl etkiliyor?
Evet, neredeyse her gün yeni bir teknoloji, yeni bir malzeme çıkıyor piyasaya. Tabi ki bu gelişmeleri takip etmek ve haberdar olmak bizim işimizde çok önemli. Bu teknolojileri iyi analiz etmek önemli. Fiyat/performans değerlendirmesi yaparak, ev sahiplerine önerilerde bulunuyoruz. İnsanların hayatını kolaylaştırmasına yardımcı olan bu gelişmeler kesinlikle heyecan verici.
SADECE YARATICI OLMAK YETMEZ
Yaratıcılık bu mesleğin olmazsa olmazı mıdır? Sizin bu konudaki görüşleriniz nedir?
Evet, kesinlikle yaratıcı olmak şart ama araştırmak da çok önemli. Seyahat etmeyi çok sevmemin bir sebebi de bu. Her gittim yerde, sokakta, restoranda, otelde gördüğüm ufacık bir detay bana ilham verebiliyor. Yurtdışındaki fuarları da takip etmeye çalışıyorum. Milanoda her sene düzenlenen Salone del Mobileyi son 4-5 senedir ziyaret ediyorum. Bu sene Paris Maison Objete gitmekte planlarım arasında. Yeni şeyler denemekten de korkmamak gerek. Her projemde yeni şeyler öğreniyorum. Bazı sevdiğim detayları sonraki projelerimde de kullanıyorum. Bazılarını da kullanmıyorum. Eğer yeni şeyleri denemezsem kendimi tekrarlamış olacağımı düşünüyorum.
Enerji akışının rahatlıkla sağlanacağı ferah ve huzurlu bir ev ortamının iç mimarisi nasıl olmalı?
Söylediğim gibi, bu huzurlu ev ortamı ev sahiplerinin yaşam biçimi ve tarzına göre değişiklik gösteren bir durum. O yüzden bunu kalıplara sokup, açıklamak zor. Ama kabaca şunu söyleyebilirim. Çok kalabalıktan kaçınmalıyız. Sadece aksesuar ya da dekor olsun diye mekanı doldurmak doğru değil. Kullanılan aksesuarların bile bir anlamı olmalı veya kişinin yaşam tarzına bir gönderme yapıyor olmalı. Ferah bir hissiyat yaratmak için mekanın iyi aydınlatılmış olması çok önemli. Gün ışığından maksimum faydalanıyor olmak, akşam saatlerinde ise yine homojen ve yumuşak bir aydınlık sağlamak gerekli.
BÜTÇEYE GÖRE TASARIM
Bir de bu işin ekonomik boyutu var. Rahat ve huzurlu yaşayacağımız bir evin iç mimarisini yaptırmanın maddi olarak karşılığı nedir, kriter neye göre belirleniyor?
Evet bu konuda, mekan sahiplerinin yanlış bir algısı var. Bir iç mimarla çalışmanın çok masraflı olacağını düşünüyorlar. Fakat durumu şöyle değerlendirmek lazım. Biz satın alma yaptığımız yerlerle sürekli çalıştığımız için iyi iskontolar alıyoruz. Ekiplerimiz ile sürekli çalıştığımız için piyasa fiyatlarının altında iş yaptırıyoruz. Biz şu şekilde çalışıyoruz; mekan sahibinin yapılacak işler için ayırdığı bütçeyi bizimle paylaşmasını istiyorum. Tabi mekanda yapılacak değişiklikler için bu bütçenin uygun olup olmadığını tartışıyoruz. Bu noktada farklı opsiyonları da değerlendiriyoruz bütçeye talepleri sığdırabilmek için. Mekan sahibinin ayırdığı bütçenin tümünü onun evi için kullanıyoruz. Bunun dışında mekanın büyüklüğü, yeri ve en önemlisi ne kadar vaktimizi alacağını belirleyip, ayrıca bir hizmet bedeli sunuyoruz.
SERRA ÖZBAY KİMDİR
Serra Özbay 1989, İzmir doğumlu. İzmir Ekonomi Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümünden mezun olduktan sonra Londrada işletme eğitimi aldı. Hemen sonrasında İstanbula yerleşti. Restoran, otel ve birçok konut projesinde görev aldı. Kariyerine 2016 yılında kurduğu markası SOS interior ile devam ediyor. Mekan ve insan psikolojisi arasındaki ilişkiyi konut projelerinde deneysel bir biçimde ele almayı seviyor.
Haber Merkezi