Evlenmeye hazır mısınız?

Aile ve Toplum Araştırmaları Derneği, evlilik planı yapmakta olan çiftlere yönelik Evlilik Öncesi Eğitim imkanı sunuyor. Bu eğitim çerçevesinde 100 çifte eğitim verilmesi planlanıyor


  • Oluşturulma Tarihi : 16.01.2016 09:26
  • Güncelleme Tarihi : 16.01.2016 09:26
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Evlenmeye hazır mısınız? haberinin görseli

EMİNE YALÇIN

Aile ve Toplum Araştırmaları Derneği (ATAD), Yönetim Kurulu Başkanı Psikolog-Aile Danışmanı Gülendam Çakmak Ozan, dernek olarak toplumla ilgili her konu hakkında proje ürettiklerini ve eğitim verdiklerini belirterek, çiftlerin evlenmeden önce ciddi bir şekilde gelecekten beklentilerini konuşması gerektiğini önerdi.

ATAD Yönetim Kurulu Başkanı ve Ege Gelişim Enstitüsü’nün sahibi Psikolog-Aile Danışmanı Gülendam Çakmak Ozan, 2002 yılında Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden mezun olduğunu belirterek, meslek hayatında 14 yılı geride bıraktığını ifade etti.

TERAPİ HİZMETİ VERİYORUZ

Ege Gelişim Enstitüsü bünyesinde çalışan psikologlarla beraber danışanlara terapi hizmeti verdiklerini de ifade eden Ozan, “Aile danışmanlığı, çift terapisi, cinsel terapi, ergen ve yetişkinler için bireysel terapiler konularında hizmet veriyoruz. Bunun dışında kurumsal olan eğitimler yapıyoruz” diye konuştu.

ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜYORUZ

Aile ve Toplum Araştırmaları Derneği’nin 2015 yılında çalışmalara başladığını vurgulayan Ozan, üyelerin kendi alanlarında uzman psikolog, psikiyatrist, psikolojik danışman, eğitimci ve sağlık çalışanlarından oluştuğunu söyledi. Ozan, derneğin, toplumu ve onun en küçük kurumsal birimi olan aileyi ilgilendiren konularda çalışmalar, bilimsel araştırmalar ve eğitim çalışmaları yapmak amacıyla kurulduğunu da belirtti. Ozan, “Çocuk, ergen ve kadın hakları ve bu kesimlerin bilinçlenmesi, toplumsal kalkınma, işlevsel aile yapılarının kurulması ve sürdürülmesi, özel gereksinimli bireylerin hak ve ihtiyaçları, bu konularda toplumun farkındalık düzeylerinin arttırılması gibi alanlarda sosyal sorumluluğunu yerine getirmek amacıyla bir araya gelmiş sivil toplum gönüllülerinden oluşuyor” dedi.

100 ÇİFTE EĞİTİM VERİLMESİ PLANLANIYOR

Ozan, ATAD olarak şu an yürüttükleri ‘ATAD Evlilik Öncesi Eğitim Projesi’ kapsamında evlenmeye aday 100 çifte eğitim verileceğine de dikkat çekerek, “Bu proje İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı tarafından hibesini almış bir program. Bu proje 2015 yılının Eylül ayında başladı. Eğitim gruplarımız programa devam ediyor. Bu proje dışında üzerinde durduğumuz ve hayata geçirmeyi planladığımız yeni projelerimiz de var. Bu projeleri de ya belediyelerle ya da sivil toplum kuruluları ile beraber yapmayı planlıyoruz” şeklinde konuştu.

BİLİNÇLİ ÇİFTLERE ULAŞABİLİYORUZ

Evlilik öncesi tedavinin sarsılmış aile yapısının toparlanması için yazılmış olan bir program olduğunu ifade eden Ozan, bu programın tabi ki tek başına yeterli olmadığına sadece basamaklardan bir tanesi olduğunu söyledi. Ozan, “Eğitim programına başvuru yapmak isteyen çiftlerde sorun ortaya çıkıyor. Çünkü herkes ‘bizim başımıza gelmez’ şeklinde düşünüyor. Olayları dışsallaştırmak herkesin kolayına geliyor. Çiftler ilişkilerinde sorun olduğunu görünce çiftlere evliliğe adım atmak zor geliyor. Bu anlamda şu an için sadece bilinçli çiftlere ulaşabiliyoruz. Henüz daha eğitim seviyesi düşük ya da dışsallaşmayı kullanan çiftlere ulaşamadık. Ama evlendikten belli bir süre sonra evlilik öncesi kurulan hayallerin yok olduğu görülüyor. Yaşanan sorunların sadece başkalarına ait olmadığını anlaşılıyor. Sonuç böyle olunca da yardım arayışı o zaman başlıyor. Evlilik öncesi eğitim çalışması yaşanabilecek sorunları önleme çalışmasına girerken evlilik sonrası yapılan eğitim çalışması tedavi çalışmasına giriyor” ifadelerini kullandı.

AİLE OLMA BİLİNCİNİ GELİŞTİRMEYİ HEDEFLİYORUZ

Dernek olarak toplumla ilgili her konu hakkında proje ürettiklerini ve eğitim verdiklerini belirten Ozan,  ücretsiz olarak çiftlere sunulan Evlilik Öncesi Eğitimi Programın hedeflerini ise şu şekilde açıkladı: “Evlenecek çiftlerin önce kendi kişisel özelliklerini tanıyıp kişisel farkındalık kazanmalarını sağlamak. Evlilik yaşamı ile ilgili beklentilerini gerçekçi temeller üzerine oturtmalarını sağlamak. Çiftlerin iletişim becerilerini geliştirmek. Çiftlerin problem çözme, çatışmaları yönetme ve müzakere becerilerini geliştirmek. Çiftlerin yakınlıklarını ve arkadaşlık ilişkilerini geliştirmek. Evlilik rolleri ve cinsel hayat ile ilgili bilgilerini gerçekçi temeller üzerine oturtmalarını kolaylaştırmak. Finans ve kariyer hedefleri konusunda problem çözme ve karar verme becerilerini geliştirmek. Çiftlerin kısa ve uzun vadede evlilik uyumu ve doyumunu arttırmak. Anne-babalık rolleri ve pozitif anne-baba tutumlarını öğrenmelerini sağlamak. Aile olma bilincini geliştirmek.”

GEREKTİĞİ ŞEKİLDE İLETİŞİM KURUYORLAR MI?

Ozan, çiftlerin evlenmeden önce ciddi bir şekilde gelecekten beklentilerini konuşması gerektiğini önererek, beklentilerin konuşulmadığını söyledi. Ozan, “Çiftlerin olması gerektiği şekilde iletişim kuruyorlar mı? Buna bakmaları lazım. Ama nedense biz gerektiği şekilde doğru iletişim kuramıyoruz. Duygularımızı tanımıyoruz. Öfkemizi kontrol etmiyoruz ya da edemiyoruz. Biz aslına bakarsanız eğitim programında tam da bunları anlatıyoruz. Kişilerin duygularını tanıyarak yönlendirmesini sağlıyoruz. İletişimin nasıl kurulacağını anlatıyoruz” diye konuştu.

EN SIK GÖRÜLEN CİNSEL RAHATSIZLIK

Ozan, sözlerine şu şekilde devam etti: “İnancımızdan ve kapalı bir toplum olmamızdan dolayı cinsellik konusu bizim için bir tabu. Bu tabuların kırılması ve yanlış inanışların doğrularla değiştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. En sık görülen cinsel rahatsızlık vajinismus. Bu hastalık tamamen yanlış inanışlar üzerine kurulu olmasından dolayı ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Biz yanlış inanışların neler olduğunu anlatıyoruz.”

KİŞİ KENDİNİ TANIMALI

Ailelerin en çok tartıştığı konulardan bir tanesinin de iş ya da çalışma hayatı olduğunu da dile getiren Ozan, “Kişinin öncelikle doğru bir şekilde kendisini tanıması gerekiyor. Yaptığı işi sevmesi gerekiyor. Yaptığı işten iyi kazanç el de etmeli ki evi geçindirebilsin” şeklinde konuştu.

 EN DOĞRU KARAR AYRILMAK                                                                

Ozan, ikincil ailelerin küçük aileleri etkilediğini de açıklayarak, eğitim alan çiftlerde halen var olan sorun devam ediyorsa o ilişkinin devam etmemesi gerektiğine dikkat çekti. Ozan, “Her şeye rağmen sorun çözülemiyor ve siz o ilişkiye devam ederek evleniyorsanız o evlilik bir yerde bitecektir zaten. Kişilerde ‘ben nişanlandım ve ayrıldım’ demeyeceğim. Toplumda böyle bir algı yaratmamak için kişiler yanlış adımlar atabiliyorlar. Ya da bazı kişiler ‘ben onsuz olamam. Onsuz nefes alamam’ diyor. Bir taraf bir taraftan ayrıldı diye nefessiz kalmıyor. Sonuç olarak problemli bir evliliğe başlanıldığı için belli bir süre sonra ayrılacaklar. Ayrılma kötü bir olay değil. bazen bir yerler yolunda gitmiyorsa en doğru karar ayrılmaktır” dedi.

KADINLAR BAŞVURU YAPIYOR ERKEKLER KET VURUYOR

Evlilik öncesi eğitime ağırlıklı olarak kadınların başvuru yaptığını söyleyen Ozan, sözlerine şu şekilde bitirdi: “Bu projeye kadın ve erkek birlikte katılmalı ki istediğimiz sonucu elde edelim. İki tarafında aynı anda aynı eğitimi alarak hayata başlamaları gerekiyor. Bu eğitimde çiftleri beraber almayı hedefledik. Başvuru için kadın arıyor. Erkek arkadaşı ya da nişanlısı ile birlikte katılması gerektiğini söylüyoruz. Kadın sonra tekrar arayarak nişanlısının gelmediğini söylüyor. Erkekler problemlerinin olmadığını düşünerek kendilerini buna inandırıyorlar. Bu eğitime kadınlar başvuru yapıyor erkekler ket vuruyor. Hiç kimse birbirinin aynısı değil. Herkes aynı beklenti içinde değil. İnsanların olumsuz özellikleri törpülenebilir. İnsanlar değişebilir.

İyi bir evlilik iki şeye bağlıdır; Birincisi doğru insanı bulmaya, ikincisi doğru insan olmaya. Hz. Mevlana