Haktan Bulut ile Anlatsak Roman Olur programında Roman soykırımı konuşuldu

Haktan Bulut ile Anlatsak Roman Olur programında Roman soykırımı konuşuldu

Araştırmacı Yazar Cumur Ülker, Roman halkının tarih boyunca yaşadığı ırkçılığı, “Bizi tarih boyunca koyacak bir yer bulamadılar. Biz aslında gezgin değil sürgün bir halkız” sözleriyle hatırlattı

  • Oluşturulma Tarihi : 17.08.2025 15:24
  • Güncelleme Tarihi : 17.08.2025 15:24
  • Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA
Haktan Bulut ile Anlatsak Roman Olur programında Roman soykırımı konuşuldu haberinin görseli

İLKSES TV ekranlarında yayınlanan Haktan Bulut ile Anlatsak Roman Olur programının ilk konuğu Araştırmacı Yazar Cumur Ülker oldu. Programda, Roman vatandaşların yaşadığı sorunlara değinilirken, yanı zamanda tarih boyunca Romanlara uygulanan ırkçılık ve soykırımların da altı çizildi. Bu kapsamda Porajmos soykırımının bilinmeyenlerini anlatan Ülker, “Porajmos, genellikle çok bilinmeyen önemli bir konu. Birçok alanda belgeleri gizlenmiş ve tarihsel müfredatın bile dışında tutulan bir Roman soykırımı. Bu tarihsel bir gerçek ve insanlığın asla hatırlamak istemedi bir mesele” diye konuştu.

GEZGİN DEĞİL SÜRGÜN BİR HALKIZ

Porajmos soykırımının sonuçlarına dikkat çeken ve o günlerde yaşananlar hakkında önemli açıklamalarda bulunan Ülker, “Porajmos, genellikle çok bilinmeyen önemli bir konu. Birçok alanda belgeleri gizlenmiş ve tarihsel müfredatın bile dışında tutulan bir Roman soykırımı. Bu tarihsel bir gerçek ve insanlığın asla hatırlamak istemedi bir mesele. Bunu uzun zamandır tartışıyoruz ve konuşuyoruz. Avrupa Konseyine bu konuda müracaatlar var. Çünkü sayılar yanlış biliniyor, içerikler yanlış biliniyor. Çünkü biraz Yahudi soykırımın gölgesinde kalan bir konu. Zaten Avrupa Konseyi’nin yayımladığı belgelerde bu durum ‘imha’ olarak geçer çünkü ‘soykırım’ yazıldığı andan itibaren bir hukuki süreç başlıyor ve tazminattan tutun da yargılanmalar ve özür politikalarına kadar gidiyor. Örneğin Nürnberg Uluslararası Askerî Ceza Mahkemelerinde bir tane dahi Roman tanık dinlenmemiştir.  Bu süreç biraz çiğ bir yerden tutuluyor ve üstü kapatılarak, ayrımcılık yapılıyor. O yüzden Roman soykırımına dikkat çekmek bizim için çok önemli. Bunları tarihsel olarak konuşmaya başladığımızda, gerçeklerin ne olduğu ortaya çıkar. Roman soykırımı sadece Almanya’da olan bir şey de değil. Örneğin İspanya, İtalya, Fransa ve Ukrayna’da etnik temizlik adı altında bir soykırım düzenlendi. 1721’de Almanya’da bir emir veriliyor ve yakalanan tüm Roman erkekleri, suçlu ya da suçsuz olduğu gözetmeksizin idam edilecektir deniyor. Kadın ve çocuklar ise kırbaçlanacak, damgalanacak ve kısırlaştırılacak diye de ekleniyor. Görüldüğü üzere bizi tarih boyunca koyacak bir yer bulamadılar. Biz aslında gezgin değil sürgün bir halkız” dedi.

YAŞANANLARI UNUTMAMIZ LAZIM

Romanların tarih boyunca insanlık dışı muamelelere maruz kaldığını belirten Ülker, bunların birçoğunun devlet eliyle yapıldığını vurgulayarak, “14 Eylül 1888 tarihinde Almanya’da uzun bir genelge yayınlanıyor ve genelgede yazılan şeyler şu şekilde: Geçerli bir gelir, işi veya mesleği olmaksızın dolaşan tüm Çingeneler hakkında adli işlemler uygulanmalıdır. Bunun altında yatan şey tamamen ırkçılık. Ayrıca ‘Çingene Vebasıyla Mücadele Birliği’ diye bir şey kuruyorlar. Yani bize bir mikrop gözüyle bakılıyor. Bizleri insan olarak bile görmüyorlar. Üstelik Çingene Vebasıyla Mücadele Birliği kapsamında polise bile gerek duyulmuyor. Siz Romanı yakalayın öldürün cezasız diyorlar. Öte yandan 1890’lerin başında Sofya Parlamentosu’nda ‘Çingene Pisliği’ başlıklı bir konferans düzenleniyor ve konferansta şu öneride bulunuluyor; Romanlar geldiğinde köy halkını uyarmak amacıyla çanlar çalınmalıdır. Aynı konferansta askeri yetkililere Romanları yakalama ve zorla başka yere sevk etme yetkisi veriliyor. Öte yandan 1899’da Münih’te polis Çingene Rahatsızlığıyla Mücadele Bürosu kuruyor.  Bu büyük bir büro. Burada bölgedeki tüm Romanlar hakkında bir nüfus sayımı gerçekleştiriliyor ve tüm vatandaşlardan, Romanlarla ilgili şeyleri bildirmeleri isteniyor. Yani bir nevi kurumsal ispiyon. Tarih boyunca bu tarz tablolar. O nedenle bizim bu yaşananları unutmamız lazım. Çünkü soykırımlarla yüzleşmediğimiz sürece toplumsal olarak bir çürümeye gireriz” şeklinde konuştu.

60’İ ÇOCUK OLMAK ÜZERE 150 ROMAN KATLEDİLDİ

Fransa’da meydana gelen Roman soykırımından söz eden Ülker, “Fransa’da çok fazla Roman nefreti var. Özelikle Eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy döneminde bu gözle görülür hale geliyor ve evsiz kalan Romanların yerel işletmelerden tavuk ve kaz çalmasından sorumlu tutuluyor ve belirli yerlerde Roman kamplarının kapatılması isteniyor ve bu kamplarda 60’i çocuk olmak üzere 150 Roman katlediliyor. Durum içler acısı” dedi.

Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA