Hedefimiz başarılı olmak

NİLGÜN TAZE

1962 yılında Cemil Midilli isimli bir hayırsever tarafından yapılarak ismi verilen okul, 62 yıldır Türk eğitimine hizmet veriyor. 2013-2014 yılında gerçekleştirilen TEOG sınavında ilçe 1. si olan ve aynı başarıyı bu yılda hedefleyen okul aynı zamanda Karabağlar İlçesi’ndeki okullar arasında 2. sırada yer alıyor.

425 öğrenciye 39 öğretmenle eğitim vermeye çalıştıklarını ve okullarının fiziki ihtiyaçlarının yeterli olduğunu belirten Cemil Midilli Ortaokulu Müdürü Mümtaz Küçüksakallı, okullarının 4 bloktan oluştuğunu ifade ederek tam gün eğitim verdiklerini söyledi. Sınıf mevcutlarının ideal rakamlarda seyrettiğini belirten Küçüksakallı, “20-25 kişilik sınıflarda öğrencilerimizin eğitim görmesi öğretmenden daha fazla yararlanmalarını sağlıyor. Bir yıldır okulun müdürlüğünü yapıyorum ve gözlemlediğim kadarıyla aileler çocukları ile oldukça ilgili. Hatta gereğinden fazla olduğunu söyleyebilirim. Velilerin bu tutumu bir yönü ile iyi iken diğer yönü ile çocuklar kendilerini baskı altında hissedebiliyorlar. Çocuklar, her an anne babalarını okulda görmekten ve sürekli gözetilmekten rahatsız çünkü cam fanus içinde yetiştiriliyorlar. Hayatla bağımsız olarak baş edebilmek için bu tutumun değiştirilerek normal seviyeye çekilmesi gerekiyor. Ailelerin sosyo ekonomik durum iyi ve ailelerin genelini emekliler oluşturuyor” dedi.

“TOEG’DE BİRİNCİYİZ”

İzmir’de boşanma oranları çok fazla olmasına rağmen kendi semtlerinde bu oranın düşük olduğunu ve ailesi dağılmış çocuklar için rehberlik servislerinin bulunduğunu belirten Küçüksakallı, “Saldırgan tavırlar sergileyen çocuklarımız pek yok ancak tam tersi olarak kendi içine kapanan çocuklarımız oluyor. Okulumuzun düzenlediği sosyal ve kültürel aktivitelerle bu çocuklarımızı sosyalleştirmeye çalışarak toplum içine çekmeye çalışıyoruz. TOEG sınavlarında okulumuzun birinci olmasından dolayı bu yıl 5. sınıflarımıza veliler çocuklarını yazdırmak istediler. Hedefimiz ise İzmir içindeki ilk on okul arasına girmek. Yakınlarda TOEG sonuçları açıklanacak ve en kötü ihtimalle 2. olmayı planlıyoruz” açıklamasını yaptı.

“BOCCE’Yİ ÖĞRETİYORUZ”

Okullar Hayat Olsun Projesi kapsamında dahil olmak üzere kendi içlerinde de sosyal aktivitelerde bulunduklarını ifade eden Küçüksakallı, kum üzerinde oynanan Bocce sporunu öğrencilerine öğretmeye çalıştıklarını belirtti. Küçüksakallı, “Birçok okulda olmayan bir avantajı taşıyoruz çünkü kapalı bir spor salonuna sahibiz. Hentbol, voleybol, basketbol gibi salon sporlarını çocuklarımız yapabiliyorlar. Drama, resim, satranç gibi aktivitelerimiz ise devam etmekte. Yine diğer okullardan farklı olarak okulumuz teknoloji ve tasarım öğretmenlerinden Nurcan Erarslan, öğrencilerimize İzmir’in kültür-sanat yaşamında en önemli geleneklerden biri olan kukla sanatını geliştirdi. Öğrencilerimiz IX. İzmir Kukla Günleri kapsamında 14 – 15 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen kukla yarışmasına katılarak Forum Bornova Kukla Oyunu Yarışması’na katıldık. Ünü İzmir ve ülke sınırlarını aşan yarışmada, bu yıl katılımcı 25 okul Charles Perrault’un ünlü eseri Külkedisi’ni sahnelediler. Günümüz çocuklarının teknolojiye ve televizyona bağımlı hale geldiği bu dönemde, sanatı çocuklara sevdirmenin yanı sıra sanatın icracısı ve yorumcusu olma olanağı sunan Forum Bornova Kukla Oyunu Yarışması, hayal gücünün zenginliğinin ve yaratıcılığın yadsınamaz değerini gözler önüne serdi. Bu kukla yarışmasında okulumuz öğrencileri de kendi yaratıcılıklarını ve becerilerini sergileme imkanı buldular. Bu uğraşlarından dolayı başta öğretmenimiz Nurcan Erarslan olmak üzere emeği geçen tüm öğrencilerimizi kutluyoruz. Ayrıca her türlü sorunu aşmalarında yanlarında olan hizmetlimiz Ahmet Erdoğan’a teşekkürlerimizi sunuyoruz” ifadelerini kullandı. 

“SAĞLIKLI SEÇİMLER YAPMAYA TEŞVİK EDİYORUZ” 

Öğrencilerinin sağlıklı seçimlerde bulunabilmeleri için okulları gezdirerek seçimlerini bilinçli hale getirmeye çalıştıklarını belirten Küçüksakallı, velileri bilinçlendirmeye yönelik çalışmalar da yaptıklarını söyleyerek, “Öğrencilerin kötü alışkanlıklar edinmemeleri için verdiğimiz seminerler çok etkili oldu. Öğrencilerimize daha fazla kitap okuma alışkanlığı kazandırabilmek için ise zaman zaman yazarlarımızı davet ederek onlara okuma ve yazmanın ne kadar değerli alışkanlıklar olduğunu aktarmaya çalışıyoruz. Haftada bir saat okuma derslerinin günlerini değiştirerek yapıyor ve o anda hangi ders olursa olsun kitap okutuyoruz. Velilerimizle sürekli iletişim içindeyiz ve onlara sık sık çocuklarının kendi ayaklarının üzerinde durup, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için çocuklarına karşı çok fazla korumacı olmamaları gerektiği uyarısında bulunuyoruz. Özgüven oluşturmanın başka yolu olmadığını anlatmaya çalıştığımız bazı velilerimiz maalesef eski alışkanlıklarını terk etmek ve yerine yenisini koymakta zorluk çekiyorlar” dedi. 

“ÇOK DEĞİL AKILLICA ÇALIŞ” 

Çevrelerinde kötü alışkanlıklar sergileyen insanların bulunmamasının çocuklar için büyük bir avantaj teşkil ettiğini ifade eden Küçüksakallı, asıl amaçlarının kolektif çalışarak başarıyı yaymak olduğunu belirterek, “Önemli olan çok değil akıllıca çalışmak. En verimli ders saatleri öğleden önce 08:00-12:00 ile öğleden sonra 16:00-18:00 arası. Bizler çocuklarımıza her zaman ertelemenin en kötü çözüm yolu olduğunu hatırlatmaya çalışıyoruz. Çalışmak için en iyi ve elverişli zaman ‘bugün’dür. Ders çalışmanın, insanın keyfiyle ilgisi vardır; ama bu en aza indirgenmelidir. Bu durumdan kurtulmak, zamanı doğru kullanmak, verimi arttırmak için yazılı bir program yaparak bu programı kesinlikle uygulamamız gerekiyor. Okulumuz 2013-2014 yılında gerçekleştirilen Temel Eğitimden Orta Eğitime Geçiş (TEOG) sınavında ilçe 1. si olmuştur. Tüm öğrenci ve öğretmenlerimizi kutluyoruz. Okulumuz Karabağlar İlçesi’ndeki okullar arasında 2. oldu. 2013-2014 eğitim öğretim yılında gerçekleştirilen 1. SBS sınavında okulumuz Karabağlar İlçesi’nde 2. oldu. Öğretmenlerimizi ve öğrencilerimizi tebrik ederiz” ifadelerini kullandı.

CEMİL MİDİLLİ KİMDİR?

1896 yılında Midilli Adası’nda doğdu. 1913 yılında Foça’ya gelip yerleşti. 1962 yılında İzmir Üçkuyular’da Cemil Midilli İlkokulu’nu, 1971 yılında Foça Bağarası’nda Cemil Midilli İlköğretim Okulu’nu ve 1975 yılında Foça’da Cemil Midilli Lisesi’ni yaptırdı. 1982 yılında vefat etti.

O her zaman, Türk Milli Eğitimi’ne hizmet etmeyi kendine görev edinmişti.

EĞİTİMDE ANNE-BABALARA TAVSİYELER

Her istediğini istediği zaman elde edemeyeceğini onlara öğretin. Onlara, yerli yersiz söz vermeyin. Sözünüzü tutamazsanız sizlere olan güveni azalır. Çocuğunuza kesin ve kararlı davranmaktan çekinmeyin. Yoldan saptığını görünce onu sınırlayın. Koyduğunuz kurallar ve yasakları ona, “aile kuralı” olarak benimsetin. Çünkü hiç kısıtlanmayınca ne yapacağını şaşırırlar. Ona karşı tutarsız davranışlar sergilemeyin. Çünkü onlar, tutarsız davranışlarınız karşılığında hem bocalar hem de onlardan yararlanırlar.
Çocuğunuza sürekli nasihat vermeyin. Onlar nasihatinizden daha çok davranışlarınızdan etkilenirler. Yanlış yapmaktan korkmayın. Çünkü çocuklar, bunları çabuk unutur. Birbirinize karşı saygı ve sevgiyi koruyun. Aranızda saygı ve sevginin azaldığını görmek onları yaralar ve sürekli tedirgin eder.
Çok konuşup çok bağırmayın. Çünkü onlar yüksek sesle konuşulanları pek duymazlar. Yumuşak ve kesin sözler, onlarda daha iyi iz bırakır. “Ben senin yaşında iken....” vb. sözlerle asla kulak asmazlar. 

Kendinizle özdeşleştirmeyin. Onları olduğu gibi kabul edin. Yanılma payı bırakın. Küçük yanılgılarını büyük suçmuş gibi başına kakmayın. 
Korkutup, sindirerek, suçluluk duygusu aşılayarak usandırmaya çalışmayın. Yaramazlıkları için onları kötü çocukmuş gibi yargılamayın. Yanlış davranışları üzerine durarak düzeltin. Ceza vermeden önce mutlaka onu dinleyin. Suçunu aşan cezalar vermeyin.
Onu dinleyin. Çünkü öğrenmeye en yatkın olduğu anlar, soru sorduğu anlardır. Açıklamalarınız kısa ve özlü olsun. Gerçekleri söyleyin. Soru sorma şevkini kırmayın ve özenle cevaplandırın.
Onları, yeteneklerinin üstünde işlere zorlamayın, başarabileceği işler için güdüleyin. Ona, güvendiğinizi belli edin, onu destekleyin ve çabasını övün.
Onu başkalarıyla karşılaştırmayın, umutsuzluğa kapılmasın. Yaşının üstünde olgunluk beklemeyin.
Bütün kuralları birden öğretmeye kalkmayın. Öğrenmesi için zaman tanıyın. Dürüst davranmadığı zaman, çok fazla üstüne gitmeyin. Onu, yalan söylemeye sevk etmeyin. 
Sizi çok bunaltsa da soğukkanlılığınızı yitirmeyin. Kızabilirsiniz, ama onu aşağılamayın. Yoksa o da sizi yabancıların yanında güç duruma düşürebilir. 
Çocuğunuza karşı haksızlık ettiğinizi fark ettiğinizde, ona açıklamaktan korkmayınız. Açıklamalarınız, sizi ona daha çok yakınlaştırır. Bunu zayıflık olarak görmeyin ve kullanmasından korkmayın. 
Unutmayın ki, çocuğunuz sizi olduğunuzdan daha iyi görür. Kendinizi ona karşı yanılmaz ve erişilmez olarak göstermeye çabalamayın. 
Ondan “örnek çocuk” olmasını beklemeyin. Çünkü o, sizden kusursuz olmanızı beklemiyor. Sevecen ve anlayışlı olmaya çalışın.