Sayfa Yükleniyor...
Fitness Eğitmeni ve Kişisel Antrenör Fadime Çakıroğlu, kadınlara spor ve beslenme konusunda ipuçları verdi
EMİRCAN IŞILDAK
Fitness Eğitmeni ve Kişisel Antrenör Fadime Çakıroğlu, spor ve beslenmeye dair önemli açıklamalarda bulundu. Yaz aylarının yaklaşması, güneşin kendisini yavaş yavaş göstermeye başlamasıyla birlikte spor salonlarındaki aşırı yoğunluğu da değerlendiren Çakıroğlu, spora henüz başlamayanlar için halen vakit olduğunu dile getirdi.
Kadınların spor salonlarında artık daha fazla görüldüğünü de söyleyen Çakıroğlu, ideal ve fit bir vücuda giden yolları sıraladı.
İDEAL FORM: İNCE OLMAK
Özellikle günümüzde kadınların spor salonlarında çok daha fazla zaman geçirdiğini vurgulayan Çakıroğlu, kadın ve spor konusunun tarihsel boyutuna vurgu yaptı. Kadın ve erkek anatomisi arasındaki farkları da belirten Çakıroğlu, Sanat tarihi boyunca kadın vücudu beğenilmiş ve yüceltilmiştir. Tabi ki güzel kadın tanımı da her döneme göre değişiyor. M.Ö. 6.ncı yüzyıldaki genç kız heykellerinde kolların ve bacakların net kurallara uyan uyumlu bir bağla birleşmesi kadar heykellerin ışıltılı ten yapısı da belirleyici özelliklerin başında gelirmiş. Peki ya günümüzde ortalama 77 yıllık ömrü olan bir kadının anatomisi nasıldır? Kısaca bahsetmek gerekirse kadın vücudunun yüzde 27si yağlardan oluşur. Yüzde 37si kastır, yüzde 12si ise iskelettir. Bir kadının günde ortalama aldığı kalori miktarı bin 800 ile iki bin 600 arasıdır. Üst bacak ve kalçaları erkeklerden daha geniştir. Kadınlarımızın metabolizması erkeklere oranla daha yavaş çalışır. Ülkemizde zayıf kadın eşittir sağlıklı ve güzel kadın sayılıyor. Oysaki ideal vücut kaslı ve ince olmaktır dedi.
KADINLAR ARTIK DAHA AKTİF
Kadınlar için spor yapmanın çok büyük faydaları olduğuna dikkat çeken Çakıroğlu, sporla birlikte hem sağlıklı kiloda kalmanın hem de yaşama daha özgüvenle bakmanın sağlanabildiğini ifade ederek, Kadınların spor yapmasının esas sebebi sağlıklı olmak. Tabi bunun yanı sıra öfkeyle başa çıkabilmek, kendine duyduğu güven duygusunu arttırmak, kilo vermek, daha yavaş yaşlanmak, salgılanan endorfin ve serotonin hormonu ile mutlu hissetmek, yaşam kalitesini arttırmak, daha rahat uyku, sorunlarını unutup daha iyi ruhsal denge kurabilmek, zararlı alışkanlıklardan uzak durmak, kasların ve kemiklerin kuvvetlendirilmesi gibi daha birçok sebepten dolayı kadınlarımızı spor salonlarında ve her yerde spor yaparken görebiliyoruz. Artık kadınlarımızın kısacası daha fazla aktifler, daha sosyaller ve daha çok kendilerine özen gösteriyorlar. Spora geliyorlar değerlendirmesini yaptı.
SPORA VAKİT AYIRIN
Çakıroğlu ayrıca sporda yapılan önemli hataların da altını çizdi. Vakit ayıramama ve aynı antrenman sistemlerinin dezavantaj oluşturduğunu belirten Çakıroğlu, Bazı günler enerjimiz düşük olabilir ya da antrenman için istediğimiz kadar zamanımız olmayabilir. Bu zamanlarda antrenman yapmamak yerine, düşük performans ile kısa bir süre de olsa sporumuzu tamamlamalıyız. İdeal olmadığı düşünülen antrenmanlar, uzun dönemde alınan sonuçları çok etkiler. Bu yüzden istikrar ve devamlılık başarıya giden yoldaki en önemli faktörlerin başında gelmektedir. Sadece ağırlık kaldırmak veya sadece pilates yapmak gibi tek bir alana odaklanmak da yapılan başlıca hatalar arasında yer alıyor. Bunlara dikkat etmek gerekiyor. Spora her zaman düzenli bir şekilde devam etmek de gerekiyor. Her şeyin fizikle başlayıp bitmediğini de biliyoruz. Ayrıca kadınlar olarak güzel de olalım fit de olalım kaslı da olalım ne sakıncası var ki diye konuştu.
SAKATLIKLARA DİKKAT
İdeal ve sağlıklı bir vücut için hem kardiyo adı verilen çalışmaların, hem ağırlık çalışmalarının hem de esneklik içeren egzersizlerin bir arada yapılması gerektiğini söyleyen Çakıroğlu, Kardiovasküler çalışmalar ve esneklik çalışmaları amaç ne olursa olsun yapılan spor programlarında bulunmalıdır. Örneğin ağırlık çalışması yapmayanların kas kütlesinde kayıplar yaşamaları büyük olasılıktır. Kardiyo adını verdiğimiz çalışmayı yapmayanlar ise yağ oranlarını düşürmede epey zorluk çekerler. Benzer şekilde esneklik çalışmaları yapmayanlar ise da postür bozuklukları, ağırlık çalışmalarında performans düşüşü ve de mobilite eksikliğine bağlı bazı sakatlanmalar yaşayabilirler uyarısında bulundu.
BAHANELERİ BIRAKIN
Sporun önündeki en büyük engellerden birisinin de bahaneler üretmek olduğunu söyleyen Çakıroğlu, Birçok insanı düzenli olarak spor yapmaktan uzak tutan olay antrenman esnasında yaptığımız yanlış hareketlerden kaynaklanan sakatlıklar ve aşırı yorgunluk oluyor. Vücudumuza uygun bir egzersiz programı ile düzenli olarak uygulamak bu tarz problemlerle karşılaşmamızı da engelliyor. Kış aylarını bitirip baharın ilk günlerini yaşadığımız şu günlerde herkes aynı telaşı yaşıyor. Yaz geliyor diye çoğu kişi spor salonlarına akın ediyor. Yaz geliyor gelmesine ama yağlar hala olduğu yerde duruyor. Bu sıkıntıdan kurtulmak için hala bir fırsat var tabi ki ama bunun için de bahaneler sıralamayı acilen bırakmak gerekiyor. Bir kez başlanıldığı takdirde sonuçlar art arda gelecektir. İnsanlar gelişimlerini gördükçe kendileri üzerinde olumlu etki yaratacak ve daha çok motive olarak yollarına devam edeceklerdir. Bu süreçte Yapmalıyım demek yerine Yapmak istiyorum ve Yapabilirim olmalı. Yapamam kelimesini hayatımızdan çıkarmalıyız. Çünkü isteyince yapılıyor yorumunda bulundu.
BESLENMEYE VURGU YAPTI
Beslenmenin önemine de vurgu yapan Çakıroğlu, Sadece antrenman yaparak yağlarımızı eritemeyiz kas yapamayız ve kilo veremeyiz. Spor kadar yediklerimizde önemli. En çok yapılan beslenme hataları gece yenilen kötü yiyecekler. Beslenme uzmanlarına göre her gece ekstra 300 kalori almak yılda 13 kiloya mal oluyor. Yani akşamları yemeği bırakarak yılda 13 kilo verebilmek mümkün. Gün içerisinde yeterince su içmiyoruz varsa yoksa çay kahve içiliyoruz. İyi çalışan bir metabolizma için günde en az 2 litre su içmeliyiz. Sağlıklı protein ve karbonhidratlar ile iyi faydalı yağları tüketmeliyiz. Lif yönünden de zengin yeşillikleri ve sebzeleri bol bol tüketmekte fayda var dedi.
ŞEKERE DİKKAT ÇEKTİ
Şekerli yiyeceklerin vücutta yarattığı zarara da dikkat çeken Çakıroğlu, Bütün sağlık uzmanları tuz, şeker ve un olan üç beyazdan uzak durulması gerektiğini söylüyor. Şeker en tatlı zehirdir vücudu paslandırır ve yağ depolar. Alkol de aynı şekilde vücudun zehridir. Yiyeceklerdeki şeker bağırsaktan kana geçer fakat alkoldeki şeker direkt olarak mideden kana sızar. Vücudumuz alkolü düşman olarak kabul eder ve savaşır bununla birlikte de kendini yorar. Akşam saatlerinde yediğimiz meyve de aynı şeker gibi pankreasın insülin salgılanmasına neden olur. Yani yediğimiz şekerli yiyecekten bir farkı kalmamış olur dedi.
VAKİT KAYBETMEYELİM
Çakıroğlu sözlerini şu şekilde tamamladı: Jim Rohn, Vücudunuza iyi bakın, yaşamak zorunda olduğunuz tek yer orasıdır demiş. Bedenimiz ve ruhumuz bize verilmiş en büyük emanetlerden birisidir. Hangi akıl ve mantıkla kötü davranabiliriz ki? Hareketsiz kalıp sağlıksız mı olalım? Ya da sigara içip ciğerlerimizi mi zehirleyelim? Çok geç olmadan bize emanet edilen bedenimize ve ruhumuza gereken saygıyı gösterelim. Bu konuda en basit örnek olarak otomobilin hareket etmesi için yakıta ve bakıma ihtiyacı duyması gibi bizimde kendimize bakmamız bedenimize ve ruhumuza gösterdiğimiz saygıdır. Yaşama daha özgüvenle tutunabilmek için spor ve sağlıklı beslenme ile bakıma başlamanın tam zamanıdır. Vakit kaybetmeyelim.
Haber Merkezi