Advertisement

İSİG Meclisi: Mesleki eğitime değil, çocuk işçiliğe karşıyız

2024-2025 eğitim öğretim yılında en az 72 çocuk işçinin çalışırken hayatını kaybettiğini açıklayan İSİG Meclisi, “Mesleki eğitime değil, çocuk işçiliğe karşıyız” dedi

  • Oluşturulma Tarihi : 19.09.2025 15:17
  • Güncelleme Tarihi : 19.09.2025 15:17
  • Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA
İSİG Meclisi: Mesleki eğitime değil, çocuk işçiliğe karşıyız haberinin görseli

Yeni eğitim-öğretim yılı 8 Eylül Pazartesi günü başlarken İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, çocuk işçiliğe ilişkin hazırladığı raporu açıkladı. Raporda 2024 Eylül–2025 Ağustos döneminde en az 72 çocuğun çalışırken yaşamını yitirdiği belirtildi. Bu sayının, bir önceki eğitim-öğretim yılına göre yüzde 10 artış gösterdiği vurgulandı.

“Mesleki eğitime değil, çocuk işçiliğe karşıyız” diyen İSİG Meclisi, MESEM (Mesleki Eğitim Merkezi) uygulamalarının çocuk işçiliğini yaygınlaştırdığını, devletin ve sermayenin politikalarıyla çocukların tarımda, sanayide, inşaatlarda ve hizmet sektöründe ucuz iş gücü haline getirildiğini kaydetti.

ÇOCUK İŞÇİLİĞİN AĞIRLIK MERKEZİ KENTLERE KAYDI

İSİG Meclisi’nin verilerine göre 2024 Eylül–2025 Ağustos döneminde en az 72 çocuk işçi çalışırken yaşamını yitirdi. Bu rakam bir önceki eğitim-öğretim döneminde 66 olarak kaydedilmişti. Çocuk işçiliğin yoksulluk ve güvencesizlik ekseninde derinleştiği vurgulandı. Raporda ölümlerin sektörel dağılımına da yer verildi. Tarımda 20, sanayide 19, inşaatta 17, hizmet sektöründe 16 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. Önceki yıllarda yüzde 53 seviyesinde olan tarımdaki çocuk işçi ölüm oranı, bu yıl yüzde 28’e gerilese de kentlerde çocuk işçiliğin yoğunlaştığına dikkat çekildi. Pandemi sonrası derinleşen ekonomik krizle birlikte kentsel yoksulluğun arttığı, özellikle Organize Sanayi Bölgeleri’nde ve MESEM aracılığıyla kentlerde çocuk emeğinin yaygınlaştığı ifade edildi.

MESLEKİ EĞİTİM DEĞİL UCUZ İŞÇİLİK

MESEM programının, çocuk işçiliği meşrulaştıran bir düzenleme olduğuna işaret eden açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “505 bin MESEM’li öğrencinin 18 yaşın altında olduğu biliniyor. Çocuklar bir gün okulda, dört gün işyerinde ucuz işçi olarak çalıştırılıyor. MESEM’ler patronlara ücretsiz iş gücü sağlamakla kalmıyor, devlet eliyle finanse edilen sömürü alanına dönüşüyor.”

İSİG Meclisi, son iki yılda MESEM kapsamında sanayi ve inşaatlarda en az 15, staj programları kapsamında ise 7 çocuk işçinin yaşamını yitirdiğini açıkladı.

DEVLET POLİTİKALARI VE SERMAYE ÇIKARI

Açıklamada, çocuk emeğinin yasallaştırılmasının neoliberal politikaların sonucu olduğu vurgulanırken, “Çocuk emeğini OSB’lerde, fabrikalarda, atölyelerde ‘meslek öğretme’ adı altında yaygınlaştırmak, kötü eğitim politikalarının değil, kapitalizmin genetik kodlarında yer alan sömürünün güncel ihtiyaçlara göre yeniden üretilmesidir. Bu, sermayenin işçilik maliyetlerini düşürme stratejisidir” sözlerine dikkat çekildi. TÜİK verilerini de örnek gösteren İSİG Meclisi, 15-17 yaş grubunda işgücüne katılım oranının 2024’te yüzde 24,9’a ulaştığını, resmi rakamlarda 970 bin çocuk işçinin bulunduğunu kaydetti. Ancak MESEM öğrencileri, mevsimlik tarım işçileri ve 15 yaş altı çalışan çocuklarla birlikte gerçek sayının 3-4 milyon arasında olduğuna dikkat çekildi.

İSİG’İN TALEPLERİ VE MÜCADELE ÇAĞRISI

İSİG Meclisi, 2025-2026 eğitim-öğretim yılı başlarken taleplerini şöyle sıraladı: “Çocuk işçilik tamamen yasaklanmalı, mesleki öğrenim çocuk gelişimine uygun biçimde planlanmalı, MESEM’ler kapatılmalı. Eğitim her kademede parasız olmalı; 4+4+4 sisteminden vazgeçilmeli, müfredat bilimsel ve çağdaş temellerle yeniden düzenlenmeli. Çocukların yaşam alanları çeteleşme ve uyuşturucudan temizlenmeli, güvenli hale getirilmeli. Çocuk işçiliğe, geleceksizleştirmeye ve paralı eğitime karşı işçi sınıfı mücadelesiyle birleşen güçlü bir gençlik hareketi örgütlenmeli.”

“Bir çocuğun bile mutsuz olmasını, burnunun kanamasını kabul etmiyoruz” denilen açıklamada, çocuk işçiliğe karşı örgütlenme ve mücadele çağrısı yinelendi.

Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA