İzmir’den tüm dünyaya nazar boncuğu

TANER UYANIKER

2015 EXPO yarışmasında İzmir’in simgesi olan nazar boncuğu hakkında bu sektörde Türkiye’de tek el niteliği taşıyan işletmenin sahibi Nuri Alp ile konuştuk. Baba mesleğini devam ettirdiğini belirten Alp, kendisini bildi bileli bu sektörde olduğunu söyledi. Babasının mesleğe ilk olarak hayvan yularlarına yaptığı boncuklarla başladığını söyleyen Alp,  zaman içinde bunun takı olarak tasarlanmaya döndüğünü belirtti. Alp, “1969 yılından beri aile olarak bu işin içindeyiz. Şu an tüm Türkiye’de bu işi yapan abimle ben varız. Üretimimize ilk olarakArap Hanı denilen bölgede başladık. Kadifekale ve Görecik yerlerinden sonra ise 1976 yılında Kemelpaşa’da açtığımız ocakla üretimi gerçekleştiriyoruz” dedi.

“EN ÇOK SATIŞ YUNANİSTAN’A”

Nazar boncuğunun inanışlarımızdan ötürü yoğun bir talep gördüğünü belirten Alp, nazar boncuğunun süs olarak çok farklı yerlerde kullanılabileceğini de söyledi. Alp, “Nazar boncuğunun takıda, araçlarda ve değişik alanlarda kullanılabilme yelpazesi çok fazla. Şimdi eskiye nazaran satışlarımız daha iyi durumda. Türkiye’nin her yerine yaptığımız satışlar dışında Yunanistan’a Danimarka’ya, Amerika’ya ve bunun gibi ülkelere satışlarımız oluyor. Ama yoğunluğumuz Yunanistan’a. Yunanistan ile ortak kültürleri paylaşmamız nedeniyle onlar bu ürünleri nazara karşı etkisi olduğu için alıyor ama Amerika ve Danimarka gibi ülkeler aksesuar olsun diye alıyor.Nazar boncuğu üzerine Kanadalı bir araştırmacı bizimle irtibata geçti ve 8 yıl boyunca emek vererek bu konu hakkında kitap ortaya çıkardı. Bizimde nazar boncuğunun dünyaya tanıtılmasında azda olsa emeğimiz oldu” şeklinde konuştu.

EL EMEĞİ GÖZ NURU

Müşterinin isteklerine göre yeni çeşitlerin ortaya çıktığını belirten Alp, böylelikle kendilerinin de ürün yelpazelerinin genişlediğini söyledi. Nazar boncuğu üretime başka ülkelerinde girdiğini belirten Alp şunları söyledi: “Şimdi Çin ve Hindistan nazar boncuğu üretimine başladı ama onlar bizim yaptığımız ürünü ortaya koyamıyor. Biz nazar boncuğunu elle yapıyoruz. Biz elle yaptığımız için her nazar boncuğunun kendine özgü bir farklılığı bulunuyor. Hindistan ve Çin’de yapılan nazar boncukları makina ile yapıldığı için hep aynı standartlarda çıkıyor. Bizim boncuklarda şekil ve boyut farkı olduğu için herkesin kendine özgü nazar boncuğu olmuş oluyor. Burada yapılanların hepsi el emeği göz nurudur. Bu nazar boncuklarını üreten 30 arkadaşımız bulunmaktadır. 6 tane ocağımız var ve her ocakta beşer kişi çalışıyor.”

“DEVLET DESTEĞİ YOK”

İmalatta yaşadıkları sorunlardan bahseden Alp,devletin bazı konularda kendilerini engellediğini iddia etti. Alp, “Bizim renkli cam sıkıntımız var onu yurtdışından getirmek zorunda kalıyoruz. Kanserojen madde tutuyor bunlar ve Paşabahçe firması getiriyor. Bizde madem öyle camı renklendirin bize verin onada razı gelmiyorlar. Renklendirmede sıkıntı yaşıyoruz. Kendi imkanlarımızla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bir Hindistan’a baktığınız zaman onların bu çalışmalarını devlet destekliyor ama bizim ülkemizde böyle bir destek yok. Camı nasıl bulabileceğimiz ve renklendirmesini nasıl yapabileceğimiz konularında bize destek olmalarını istiyoruz. Hazır cam getirtiyoruz. Bu camları yapma kapasitemiz var ama devletin onayı olmadığı için gerçekleştiremiyoruz. Şimdi hurdacılık belgesi diye bir belge çıkartmışlar ve bize çok fazla yük yüklüyor. Bizim onları karşılamamız mümkün değil. Bunlarla küçük işletmeler sıkıştırılıyor ve yok olma noktasına geliyor” dedi.

DÜNYADA “ANADOLU BONCUĞU” OLARAK BİLİNİYOR

Türkiye’nin her tarafına satışları olduğunu söyleyen Alp, nazar boncuklarının her yerde yaygınlaşmasını istediklerini ifade etti. Alp, “Dünyada ‘Anadolu Boncuğu’ olarak geçiyor. EXPO 2015’e başvurduğumuzda İzmir’in simgesi nazar boncuğuydu. Türkiye’de sadece İzmir’de üretiliyor ve sadece İzmir’e mahsus bir üründür. Tüm dünyaya da buradan gidiyor gitmeye de devam edecek” diye konuştu.

Nazar boncuğu kültürünün yaşatılması gerektiğini vurgulayan Alp, “10 sene önce Kemalpaşa ve Görecik Köyü’ne ocak açarken kaymakamlık tarafından destek alındı ve müze açıldı ama bunlar pek rağbet görmedi. Şimdi üretilmeyen boncuklarımız var onlar kaybolma durumunda. Şimdiki yeni nesil o boncuğun nasıl olduğunu bilmiyor. Daha ucuz ürünler rağbet görmeyince bazı ürünlerin ömrü bitiyor” şeklinde konuştu.

Haber Merkezi