Sayfa Yükleniyor...
İzmirde yerel mizahın kuvvetli ve köklü isimlerinden olan ve Bayraklı Belediyesinin çıkardığı Bayraklı Mizah dergisinde çalışmalarına devam eden Murat Asın ile karikatür ve mizahı gazetemize anlattı
ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL RÖPORTAJ
Karikatür ile genç yaşlarda tanışan İstanbul doğumlu çizer Murat Asın, bu sevdasını İzmirde sürdürüyor. Bir karikatürist olarak birçok dergi ve gazetede eserleri yayımlanan Asının tutkusuna Gırgır dergisi vesile olmuş. Sürekli okumuş, çizmiş kendini sürekli alanında geliştirmiş. Şimdilerde özel bir firmada çalışan Asın, karikatüre ara vermeden Bayraklı Belediyesinin çıkardığı Bayraklı Mizah dergisinde üretmeyi sürdürüyor.
Bize kısaca kendinizden söz eder misiniz? Karikatür ile alakanız nasıl gelişti?
1970 İstanbul doğumluyum. Küçük yaşlarda İzmire geldim. Artık buralı sayılırım. Evliyim, bir kızım var. Karikatür ile uzun yıllardan beri uğraşırım. Çocuk yaşlarda bir okuyucu olarak, Gırgır dergisi ile bu işe gönül verdik. Çeşitli mizah dergilerini sürekli takip ettim. Bizim zamanımızda telefon, bilgisayar gibi teknolojik aletler yoktu. Genelde bahçede oyunlar oynardık. Özellikle kovboyculuk oyunları Bunun getirdiği Texas Tommiks merakı da başladı. Öyle öyle bir şeyler karalamaya başladık. Sonra da bu sevda hep sürdü.
BİRÇOK YER İÇİN ESER ÜRETTİ
Hangi gazete dergi ve benzeri basılı yayınlarda eserleriniz yayınlandı?
Şu sıralar Bayraklı Mizah Dergisine çiziyorum. Orada kendime ait bir köşem var. Bundan önce Maydanoz dergisinde çalışmalarım oldu. Karikatür Müzesinin çıkarmış olduğu Neşeli Mizah dergisinde çizgilerim yayımlandı. Bunların yanı sıra çeşitli karikatür yarışmaları oluyor bunlarda juri olarak görev alıyorum. Karma sergilere katılıyorum.
İlk çizdiğiniz karikatürü hatırlıyor musunuz?
Yaşım çok küçüktü Bülent Ecevit ve Süleyman Demireli çizmiştim. Ne kadar benzemişti şu an bilemiyorum. Bir diyalogtu.
ÇİZER YETİŞMİYOR
Bir karikatürist olarak İzmirde mizaha ilgiyi nasıl görüyorsunuz?
Karikatüre ilgi var. Ancak yeni karikatüristler yetişmiyor. Eski mizahçılarda pek kalmadı. İzmir olarak biraz mizaha açız. Maydanoz dergisini çıkardığımız zaman İzmire özgü bir mizah dergisiydi. Ancak beklediğimiz ilgiyi göremedik. Mizahçıda İzmirden çıkmıyor. Şimdiki gençlerin birçoğuna mizah dediğiniz de aklına argo geliyor. Gençler bunu anlıyor. Eski mizah anlayışını şimdiki yeni nesilde fazla göremiyoruz. Bu iş ile uğraşan genç arkadaşlarımız var. Umarım diledikleri noktaya gelirler.
Karikatürist yetişmemesi ve mizahta argoya kaymadaki temel sebebi ne olarak görüyorsunuz?
Ülkemizde pek mizah kaldı mı? Bence kalmadı. Şimdi biz İzmir için konuşuyoruz ancak genel Türkiyeye baktığımızda hemen hemen tüm mizah dergileri kapandı. Bildiğim Leman devam ediyor. Bunun dışında devam eden var mı? Anımsayamıyorum. Karikatürist ve mizahçı yetişmemesinde illa ki bunun etkisi vardır. Bir de internet var. Bence çok etkili. Gençler genelde mizahı internetten takip ediyor. Dergi almayı tercih etmiyor.
Kağıtta mizahın bittiğini söyleye bilir miyiz?
Aslında bitti gibi diyebiliriz. Teknoloji çok ilerliyor. Bir sürü program var. Her gün yenisi çıkıyor. Benim kağıtta saatlerce uğraştığım bir şeyi başkası bilgisayar başında 5 dakikada çizebiliyor. Ortada bir emek var ama buna sanat diyebilir miyiz? Bence diyemeyiz.
OSMANLIDAN GÜNÜMÜZE
Geçmişten bugüne karikatürü değerlendirecek olursak, aşama aşama ne gibi değişikler gösterdi?
Sultan Abdülhamit döneminde karikatüre başlandı. O dönemde ilk yasaklar geldi. Bu dönemden sonra bir atak dönemi oldu. Diyojen dergisi çıktı. Bugünlere kadar geldi. Bana göre mizahta en büyük çığırı açan Gırgır dergisi oldu. 70lerin sonlarında başladı. Bir dönem 500 bin tirajı yakaladı. Ondan sonra insanlar mizaha ilgi duydu. O günden bugüne kadar da geldi. Böyle derken Şunu da belirteyim: 5-10 sene öncesine kadar gidiyordu Sonra düşüşe başladı. Sansür engellemeler, mizahçılara verilen cezalar karikatürcüleri yıldırdı. Değişik işlere yönelen arkadaş oldu.
Kalan mizahçılar istedikleri maddiyatı elde edebiliyorlar mı?
Birkaçı hariç kesinlikler buna hayır derim. Bu işten para kazanılacağını düşünmüyorum. Bahsettiğim rakamlar öyle çılgın rakamlar değil. Ha geçinirsin. O ayrı Bir karikatürist olarak ben de özel bir firmada çalışıyorum. Birçok arkadaşım gibi Ben karikatürü çok seviyorum. Yoğun bir işim olsa da yine karikatüre zaman ayırıyorum. Evde kendi köşemde çizimlerimi yapıyorum. Ben para kazanmayı hiç düşünmedim. Düşünenler de farklı tarzlarda işler yapıyorlar.
MUSTAFA YILDIZ ETKİSİ
Geldiğiniz noktada aileniz size destek oldu mu?
Destek oldu diyemeceğim. Pek ilgili değillerdi. Kendi kendimize bir şeyler yaptık. Son 10 yıldır Mustafa Yıldız ile birlikteliğimiz var. Karikatür-mizah anlamında bir takım etkinlikler düzenliyoruz. Şu an itibarı ile Mustafa Yıldız bana ciddi destek veriyor. Sadece ben ve benim gibilere değil Gençlerinde önünü açıyor. Mizahta İzmirde oldukça etkili.
Biraz bize çizginizden bahseder misiniz?
Türkiyede konu ve malzeme bol. Aklıma geleni çiziyorum. Komik bir durum yaşandığında not ediyorum. Akşama çiziyorum. Birçok büyük üstadımız var. Ben karikatüristim hem diyebilirim hem de diyemem.
Karikatüristler ne kadar özgür?
Hiç özgür değil. Sansür var. Basit bir şekilde kadın çiziyorsun. Oradan hemen uyarıyorlar eteğini uzun çiz. Bu ve benzeri durumlarla çok karşılaşıyoruz. OHALin pek etkilediğini düşünmüyorum. Bu durum ben ve benim gibiler için geçerli. Ulusal dergilerde çizenleri mutlaka etkilemiştir.
ÇİZERİ SANSÜR YILDIRDI
Dergilerin azaldığından bahsettiniz. Bunun sebebi sizce nedir?
Özgürce bir çizim yok. Fikirlerini kağıda dilediğin gibi aktaramıyorsun. Bu durum karikatürle ters düşüyor. Asıl olarak karikatür; eleştiriye dayanır. Mutlaka eleştirmeniz lazım. Mizah öyle bir şey ki; hem güldürecek hem düşündürecek . Fakat buna katlanamayanlar var. Çizerlerde kendilerini kısıtlamak zorunda kalıyorlar. Bu yüzden bir bıkkınlık olabilir. Mizah dergilerinin satışları da oldukça düştü. İllaki ekonomik nedenleri de vardır. Şu anda bildiğim tek bir dergi kaldı.
Uluslararası düzeyde karikatüre baktığımız da diğer ülkelere kıyasla ne durumdayız?
Çok muhteşem çizerlerimiz var. İran bu konuda çok iyi. Orada sanata bakış açısı başka bir boyutta. Türkiyeden bile daha iyi. İranda derin bir sanat var. Kendimizi İran, Amerika, İtalya ve İspanya gibi ülkelerle kıyasladığımız zaman geride kalıyoruz.
Düzenlenen yarışmalar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sürekli yarışmalar düzenleniyor. Güzel bir durum. Gençler kendilerini gösterme fırsatı buluyorlar. Bizlerde katılıyoruz. Çok usta çizerlerde oluyor. Onlarla aynı karede bile yer almak oldukça keyif verici. Bu işle uğraşan veya uğraşmak isteyen gençlerin usta çizerleri takip etmeleri gerekir. Bizlerden bilgi almaları gerekir. Gözlem yapabilirler. Konuları takip edebilirler. Gençlere oldukça katkı sağlar.
Haber Merkezi