Sayfa Yükleniyor...
Wings For Life Koşusunun İzmirde gerçekleşen Türkiye ayağında 3 yıl önce omurilik felci geçiren Ece ve doğuştan ortopedik engelli Mehmet, tekerlekli sandalyeleri ile katıldıkları koşuda kollarıyla başarıya koşarak birinci oldu
E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Dünyanın en büyük yardım koşularından biri olan Wings For Life (WFL) World Runın Türkiye ayağı geçtiğimiz pazar günü İzmirde yapıldı. Omurilik felcinin tedavisi için yapılan araştırmalara fon sağlamak ve bu konuda farkındalık yaratmak amacıyla koşuya katılan tekerlekli sandalye koşucuları, engellere rağmen kollarıyla başarıya koştu. Üniversite yıllarında rehabilitasyon merkezlerinde olan omurilik felçlilerini ziyaret eden ve onlara moral veren Ece Aytaç, 3 yıl önce geçirdiği talihsiz kaza sonucu kendisi de aynı kaderi yaşadı. Makine Mühendisleri Odası Planlama Bölümünde çalışan Ece, omurilik felci tedavisine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen koşuda tekerlekli sandalye kadınlar kategorisinde 35 km yol giderek üst üste üçüncü kez birinciliği elde etti. Ece gibi Wheelchair Dance Project (tekerlekli sandalye dans projesi) dansçılarından biri olan Mehmet Arık ise, 33 km ile tekerlekli sandalye erkekler kategorisinde Türkiye birincisi oldu.
AYNI KADERİ YAŞADI
İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümünü kazandığı 2009 yılında uçakta omurilik felçlisi biriyle tanıştığını anlatan Ece Aytaç, başından geçen acı tesadüfü şöyle anlattı: İstanbulda bir bakım evinde kalıyordu, bana adresini verdi ve onu ziyaret etmeye başladım. Böylece Türkiye Omurilik Felçliler Derneği ile tanıştım. Mezun olana kadar 4 yıl boyunca hep onlarla beraberdim. Gönüllü öğrenci olarak etkinliklere katıldım. Omurilik felçlileri için bilet satıyordum. Hatta bitirme projemi omurilik felci üzerine yaptım. Onların yanında kendimi mutlu hissediyordum. Mezun olunca İzmire dönmeden önce son kez yanlarına gittim. Yine geleceğim yanınıza dedim. Daha sonrasında 2015te ben de trafik kazası nedeniyle omurilik felci oldum. İlk başta ne olduğunu anlamadım. Hep böyle mi kalacağım, hayat devam edecek mi diye düşündüm. Bir sene sonra tekerlekli sandalyemle o bakım evine gittim. Daha önce yürüyerek gittiğim bir yere tekerlekli sandalye ile gitmek psikolojik olarak benim için çok zordu. Bakım evindekiler, Şimdiye kadar sen bizim yanımızdaydın, şimdi biz senin yanındayız dedi. Bir şeyleri kaybettim ama çok insan kazandım. Bu sefer doğru insanlar kazandım. Şimdi anı yaşıyorum dedi.
ÜÇÜNCÜ KEZ ŞAMPİYON OLDU
Geçtiğimiz günlerde omurilik felçlileri için düzenlenen ve 8 bin kişinin katıldığı Koşamayanlar için Koşuyoruz-Wings for Life World Run etkinliğinde tekerlekli sandalyesiyle birinci olan Ece, Farkındalık yaratmak için ve özellikle sağlık alanında bir amaca hizmet etmek için düzenlenen organizasyonlarda çıkar, menfaat çatışması, reklam uğruna amacı saptıran her kim var ise şiddetle kınıyorum. Benim bu organizasyonda yer alırken hiç bir menfaatim olamaz ki bana dereceye girdim diye yurt dışı kapısı açan bir alt yapı yok. Tek amacım başarının da gerçekten istemekle alakalı olduğunu ve içimizde kendimize engeller yaratmamamız gerektiğini göstermekti. Başardım da, çok olumlu güzel mesajlar aldım. Kendine güvenini yitirmiş aslında büyük değer olan insanlara umut ışığı olduğumu gördüm. Benim en büyük menfaatim ve mutluluğum onların hayatlarına dokunmak oldu. Her insanın ruhunun elmas olduğuna inanıyorum. Elmasın Kanatları adlı bir kitap yazıyorum. Kitapta yaşadıklarımı ve tecrübelerimi anlatıyorum. Kısıtlama, engel yok. İnsan istediği her şeyi yapabilir. Yeter ki dışarı çıkın diye konuştu.
BU BİR HAYAT YOLU
Wing For Lifeın dünyanın en büyük yardım koşularından biri olduğunun altını çizen Ece, yarış başladığı anda hissetlerini şöyle aktardı: Reklamlarda yarışı görünce ben de katılıp ve farkındalık yaratmak istedim. Birinci olma hedefim yoktu. İlk katıldığım sene birinci oldum. Bu yarışta tekerlekli sandalyeli bireyleri itenler var. Ben dinleniyorum başkaları beni itiyor. Onlar dinleniyor ben kendimi itiyorum. Aslında bir yardımlaşma ve tek vücut olma hali. Fuardan çıktım ama diyorum ki, bu bir hayat yolu. Düşeceğim, yağmur yağacak, taşa takılacağım Ama sonuna kadar gitmem gerekiyor. 2017de Karşıyaka One Team ile tekrar koşuya katıldım ve birinci oldum. Bu sene de bir arkadaşımla birlikte koştuk. Yolda çok sayıda insanla tanışıyorum. Sadece bir kere düştüm. Hemen kaldırdılar ve devam ettim.
RUHUYLA DANS EDİYOR
Hayata küsmek yerine gülümsemeyi tercih eden Ece, tekerlekli sandalyesiyle dans gösterilerine de katılıyor. Wheelchair Dance Project (Tekerlekli Sandalye Dans Projesi) dansçılarından biri olduğunu söyleyen Ece, 2015 yılında talihsiz bir kaza yaşadım. Bir arkadaşım Wheelchair Dance Project diye bir oluşumdan bahsetti. Öylelikle tanıştım ve 2 yıldır dans ediyorum. Kazanın ardından yaşadıklarımı atlatmamda çok büyük katkısı oldu. Ne kadar hayat devam ediyor desek de, sonuçta vücudun bir değişim geçiriyor. Bir anda hayatın değişiyor ve yürürken bir anda oturuyor duruma geliyorsun. Bu hiç kolay değil. İlk zamanlar tekerlekli sandalyede nasıl dans edilir ki diye düşünüyordum. Sadece tanışmak için gittim. Ama oradaki insanların ruhlarıyla dans ettiklerini gördüm. Saatlerce prova yapıyoruz. Sahneye çıkmadan önce saatlerce hazırlanıyoruz. Çok değerli hocamız Banu Dağcıoğlu Türkeli, Siz kalitelisiniz, kaliteli iş yapacaksınız diyerek bizi motive ediyor ifadelerini kullandı.
SUDA YÜRÜYOR
Konak Belediyesinin engellileri spora teşvik etmenin yanı sıra doğada engellerin olmadığını herkese göstermeyi amaçlayan Doğada Engel Yok projesi kapsamında geçen yıl dalmaya başladığını anlatan Ece, suyun altında hissettiklerini şöyle aktardı: Dalış yapmak hep hayalimdi. Kazadan önce de çok istiyordum ama yapamamıştım. İlk daldığımda denizden çıkmak istemedim. Suda özgürüm, tekerlekli sandalye yok. Daha sonra dalış eğitimi aldım. Bu sene de dalmaya devam edeceğim. Beni en çok mutlu eden şey bu. Kendimi çok iyi hissediyorum. Bana yazan çok engelli arkadaşım oldu, Ece nasıl daldın acaba biz de yapabilir miyiz diye. Tabii ki siz de yapabilirsiniz diyerek onlara cesaret verdim. Bir ekip kurup, sponsor bulup Kızıldenizde dalış yapma hayalimiz var. Hem spor yapmış olacağız hem de farkındalığı artıracağız. Biliyorum ki evden çıkmayan çok sayıda engelli birey var. Hepimiz aynıyız, herkes her şeyi yapabilir.
HER YER DELİK DEŞİK
Koşu esnasında yolların bozuk olmasından dolayı bir kez düştüğünü dile getiren Ece, Düşmemin nedeni yolların bozuk olmasıydı. Madem İzmirde böyle bir koşu yapılıyor yolların kontrol edilmesi lazım. Her yer delik deşik. Engelli bireyler olarak her gün yaşadığımız sayısız sorun var. Belediyeye ait yerlerde rampa ve engelli tuvaleti olması gerekir. Ama birçok yerde yok. Fakat insanlarımız diğer illere oranla çok duyarlı. Ben belediye başkanı olsaydım, kimin neye ihtiyacı var diye bakarım önce. Gerçekten hayatlara dokunurdum. Şu an farkındalık yaratabilirim ve yapamam diyenlere ışık olabilirim. Tanımadığım insanlardan çok güzel mesajlar alıyorum. Bize ışık oldun diyorlar. Yapabileceğimizi gösterdin diyorlar. Çok mutlu oluyorum diye konuştu.
KONSERVATUVARA GİREMEDİ
Wheelchair Dance Project (tekerlekli sandalye dans projesi) dansçılarından Mehmet Arık ise, WFL World Runda erkekler tekerlekli sandalyede Türkiye birincisi oldu. Ortopedik engelli olan Arık, Dansçı ve sporcuyum. Tekerlekli sandalye basketbolu oynuyorum. Herkes gibi yürüyebiliyorum. Fakat doğumum sırasında yanlış bir müdahale sonucu bir ayağımda problem var. Bu yüzden görsel ve fiziksel farklılıklarım var. 7 cm kısalık var ayağımda. Tabanlık kullanıyorum. Uzun süre ayakta duramıyorum. Çok fazla yol yürüyemiyorum. Ben tekerlekli sandalyemi spor yaparken ve dans ederken kullanıyorum. Uzun süre tiyatro yaptım ama konservatuvara engelimden dolayı giremedim. Koşuya 3 senedir katılıyorum. Engelliler için yapılan bir sınavın İzmir Kız Lisesinde yapıldığına şahit oldum. Bilenler bilir şaka gibi dimi. Ama bu şakalar çok sık yapılıyor. Bunlara rağmen benim engelsiz bir yaşam olabileceğine dair inancım devam ediyor. Çocuklarınızı engelli çocuklarla arkadaşlık kurmasını sağlayın. Birlikte parklarda oynasınlar dedi.
KOLLARIYLA BAŞARIYA KOŞTU
10 yıldır spor yaparken ve dans esnasında tekerlekli sandalye kullandığını söyleyen Mehmet, engelli bireylerin dans etme hayallerini gerçeğe dönüştüren Wheelchair Dance Project adına koşuya katıldıklarını söyleyerek, İlk sene 21 km koştum. İkinci sene 26, bu sene 33 kmde yakalandım. Yaklaşık 2,5 saat sürdü. Bu sene birinci oldum. Aslında beklemediğim bir sonuçtu. Diğer arkadaşlar iticileri ile sürekli antrenman yapıyorlardı. Yollar zordu. Düz zemin yok. Altınyola çıkışta mazgallar vardı. Tekerlekler girse takla atma riski vardı. Bu yarışa katılmaktaki amacım fark yaratmaktı. Yürüyemiyorum ama ben de sandalye ile koşabiliyorum... Son 3 yıldır yarışın İzmirde yapılması çok güzel. Hatta seneye de İzmirde yapılacakmış. İzmir bu konuda çok duyarlı. Karşıyakada balkonlara çıkan insanlar bizi alkışladı. Bir sonraki yarışta engellilerin geçeceği birkaç alanda düzeltmeler yapsalar daha iyi olur. Rampaların önünde reklam tabelaları vardı. Tepki gösterdik hemen. Amaç fark yaratmaksa o engelli rampasına o tabelayı koymak kadar kötü bir şey yok. Bu sene Wheelchair Dance Project olarak koştuk. 5 kişilik bir ekiple yarışa katıldık. Seneye belki daha fazla kişiyle katılabiliriz. Grup olarak tekerlekli sandalye dansı ile çok büyük farkındalık yarattığımızı düşünüyorum ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi