Sayfa Yükleniyor...
İzmirde farklı konsepti ve alternatif ürün çeşitleri ile Ayşem-Serhat Mercan çifti ve arkadaşları Deniz Durgunların birlikte açtığı butik atölyedeki aksesuarlar ve ev dekorasyonunda kullanabilecek tasarım ürünler meraklıları tarafından büyük ilgi görüyor
E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Dikiş makinasından masa, eski bir valizden koltuk, elekten avizeler İzmir Alsancakta ocak ayında açtıkları atölyelerinde kullanılmış ürünlerden butik tasarımlar yapan Ayşem-Serhat Mercan çifti ve arkadaşları Deniz Durgunlar, farklı tasarımlarıyla büyük beğeni topluyor.
Ürünlerin tasarımını genelde Ayşem Mercan yapıyor; Serhat ve Deniz ise ürünün oluşum sürecinde yeni fikirler katarak destek veriyor. Ayşem Mercan ile atölyenin kurulum sürecini, hayali olan mimarlığa geçişini ve bundan sonraki hedeflerini konuştuk.
CİSİM İPİ VE ÇUVAL VAZGEÇİLMEZİ
İnşaat teknikerliği ve inşaat mühendisliği üzerine aldığı lisans eğitimlerinin ardından şimdilerde İzmir Üniversitesinde hayali olan mimarlık eğitimine devam eden 29 yaşındaki Ayşem Mercanın tasarıma olan merakı küçük yaşlardan itibaren başladı. Henüz 8 yaşındayken anneannesinin evindeki eski eşyaları değerlendirerek bir şeyler üretmeye çalışan Mercanın tasarımlarında cisim ipi ve çuval ise vazgeçilmezlerden: Çuvalları çok seviyorum. Dedemin tarlaları vardı ve kumaşlar alınarak dikilir; bulgurlar taşınırdı. Çuvallarla brandalar yapılırdı. Küçüklükten kalma bir şey. Cisim ipi ve çuvalın uğuruna inanıyorum. İstanbulda iç tasarımını yaptığım mekanlarda cisim ipi ve çuval adeta imzam olmuştu. Bir mekanda cisim ipi veya çuval detayı varsa Bunu kesin Ayşem yapmıştır diyorlar.
TASARIMLARI OLUŞTURUP UYGULAMAYA DÖKTÜK
Küçük yaşlardan itibaren hep mimar olma hayali kuran Mercan, İstanbulda özel bir kurumdan iç mimarlık sertifikası aldı. Fakat hala istediğinin o olmadığını düşünüyor; amacıma ulaşamamış gibi hissediyordu: İki ortak bir iç mimarlık şirketi kurmuştuk. Sonra dolandırıldık yaptığımız işlerde sorunlar çıktı. Amacım yine bir adım gerilemiş oldu. Sonra bir şirkete girmek zorunda kaldım. Büyük bir firmada ürün müdürü olarak çalıştım. Ama istediğimiz bu değildi. İstanbulda amacımıza ulaşamıyoruz gibi hissediyorduk. Daha sonra eşimle İzmire gelme kararı aldık. Yapmak istediğim hep atölye ve mimarlığın butik tasarım kısmına yönelmekti. İzmire geldiğimde sınavla mimarlığı kazandım. Sonra Alsancak Bornova Sokakta küçük bir atölye bulduk. Eşim Serhat ve el işçiliği çok iyi olan arkadaşım Deniz birlikte birbirimizi bütünleyerek çalışmaya başladık. Tasarımları aklımızda oluşturduktan sonra Denizle uygulamaya döktük. Ürünün tasarımı ilk aşamada bana ait oluyor ama yaparken eşim ve Denizin de fikirlerini alıyorum. Yeni fikirlere hep açığım.
ELEKTEN AVİZE, VALİZDEN KOLTUK TASARLIYOR
Bitpazarında gezmeyi çok seven Mercan, pazarda bulduğu ürünlerden farklı tasarımlar yaratıyor. Pazar tezgahında pislik içinde duran bir valizden dövme atölyesinde kullanılmak üzere tasarladığı koltuk bunlardan sadece biri: Atölyeyi ocak ayında açtık. Elekten, at kafasından avizeler falan var. Azim ve istek çok önemli ama bunların yanında huzur da çok önemli. Benim için malzeme hiç önemli değil. Aklınıza gelebilecek her şeyi yapıyoruz. Üniversite birinci sınıftayken tuvalet kağıtlarından avizeler yapmıştım. Hocama hediye etmiştim. O an ben elimdeki malzemeden ne enerji alıyorsam odur benim için. Bitpazarlarını geziyorum. O an enerji hissettiğim şeyleri alıyorum ve değerlendiriyorum. Mesela bu dikiş makinasının üstünü çıkardım, üzerine bir cam kesildi ve masa olarak kullanılıyor. Bitpazarında bulup aldığım dışı tamamen pislik içindeki bir valizden eski bir valizden koltuk yaptım. Atölyeye gittiğimde elimdeki malzemelere baktım. Valizin dışını çuval kapladık. Altına ahşap ayak yerine ferforjeden bir ayak yaptım. Deniz de onların kaynağını yaptı. Sonra montajını yaptık. Arkaya yaslanılabilsin diye bir aparat yaptık. Ve ortaya böyle bir şey çıktı. Bu bir yetenek değildir belki ama bunu akıl etmek bir yetenektir diye düşünüyorum.
TÜKETMEYE VE ALIP ATMAYA MEYİLLİYİZ Kİ
Kullanılmış ürünleri çöpe atmak yerine onlardan özgün tasarımlar yaratan Mercan, günümüzde gittikçe artan tüketim olgusunu şu sözlerle eleştiriyor: Artık o kadar tüketmeye ve alıp atmaya meyilliyiz ki Ürünlerimi bitpazarından alıyorum. Bitpazarına herkesin gitmesini öneririm. Ben hiçbir eşyamı atamıyorum. Bir ürünü çöp kenarına bırakmak hakarettir diye düşünüyorum. Bir önceki stüdyonun koltuklarını çöpten aldık, zımparaladık, süngerini ve kumaşını değiştirdik. Onlarla 3 yılımızı geçirdik ve sonrasında öğrenci arkadaşlara verdik. Yurtdışında bu tarz ürünleri kullanılmış eşyalardan yapıyorlar. Bizde ise gidip sıfır ürün alarak o gördükleri şeyleri yapmayı tercih ediyorlar. Bu da bana çok mantıksız geliyor. Mesela ben kıyafetlerimi kesinlikle atamam. Mutlaka sağını solunu keser ya da farklı şeyler yaparak onları değerlendiririm. Bu hayal etmekle alakalı bir olay.
KONSEPT BİNA VE BUTİK TASARIMLAR YAPMAK İSTİYORUM
Tasarımlarının insanlar tarafından beğenildiğini ve çok olumlu geri dönüşler aldıklarını belirten Mercan, bundan sonra farklı tasarımlar yapmaya devam edeceklerini söyledi: Yakında haftada bir ürün çıkarabileceğim. Bundan sonra yalnızca konsept bina ve butik tasarımlar yapmak istiyorum. Mimarlık okumaktaki amacım da bu zaten. Bu konu üzerine yüksek lisans yapmak istiyorum. Butik tasarım içimde hep ukdeydi ve bunu uygulamak istiyorum. Hiçbir zaman mühendis veya tekniker olmak istemedim. Mimarlığın tüm dallarıyla ilgileniyorum. Ama ben konsept olarak düşündüğüm için butik tasarım yapıp içerisine de kendi ürünlerimden kullanmak istiyorum. Daha çok butik otellere tasarımlar yapmayı istiyorum. İnsanların girdikleri anda kendilerini daha mutlu hissedebilecekleri yerler yapmak istiyorum. İç tasarımında da konsepte göre kendi yaptığım ürünleri yerleştirmek istiyorum.
Haber Merkezi