Lösemi hastası Emre ‘kurtarıcısını’ arıyor

Geçen yıl 2 Kasım Lösemili Çocuklar Günü’nde lösemi teşhisi konulan 9 yaşındaki Emre’nin yaşama tutunmak için tek şansı ilik nakli. Uygun donör bulundu ancak nakile 1 hafta kala donör bağışçı olmayı reddetti. Emre, şimdi sağlığına kavuşmak için yeniden uygun ilik bekliyor


  • Oluşturulma Tarihi : 05.06.2018 06:57
  • Güncelleme Tarihi : 05.06.2018 06:57
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Lösemi hastası Emre ‘kurtarıcısını’ arıyor

E. ÇAĞLA GENİŞ

İkisi de öğretmen olan Ömer Faruk ile Aysen Kırlı Çatal çifti, 9 yaşındaki oğulları Emre’yle birlikte Kütahya’da yaşıyordu. Geçen yıl 2 Kasım Lösemili Çocuklar Günü’nde acı bir tesadüf yaşadılar. Emre’ye lösemi teşhisi konuldu. 8 yaşındaki oğulları Emre’nin lösemi olduğunu öğrenen aile, tedavi için tayin isteyip İzmir’de görev yapmaya başladı. İlik nakli olması gereken Emre için ailede uygun donör bulunamayınca TÜRKÖK’e başvuruldu. TÜRKÖK’te kayıtlı 34 yaşındaki bir erkeğin iliğinin Emre ile uyumlu olduğu belirlendi. Büyük bir mutluluk yaşayan aile, nakile 1 hafta kala donörün bağışçı olmayı reddetmesiyle hayal kırıklığına uğradı. Doktorların Dünya Kemik İliği Bankası’na başvurması sonucu yapılan taramada 2’si Alman, 1’i Kıbrıslı 3 kişinin daha dokuları Emre ile eşleşti. Fakat 55 yaşındaki Alman kadın donör, yaşından dolayı uygun görülmezken, 29 yaşındaki Alman erkek bağışçıya ise ulaşılamadı. Kıbrıslı donörün ise bilgilerinin sistemden silindiği öğrenildi. Nakil gerçekleşmeyince ilik bağışı için kampanyalar düzenlendi ancak küçük Emre için uygun donör bulunamadı. Emre’nin sağlığına kavuşabilmesi için ilik naklinin şart olduğunu söyleyen ailenin tüm umutları, ilik nakline bağlı.

UMUT ARIYORLAR

Oğlunun sağlığına kavuşması için tüm gönüllü bağışçılardan destek beklediklerini ve donör sayısının arttırılması için öncelikle devlet yetkililerine büyük görevler düştüğünü kaydeden Ömer Faruk Çatal, “Oğlum Emre Çatal’a 2 Kasım 2017’de Ankara Onkoloji Hastanesi’nde lösemi tanısı konuldu. Ardından Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesi’nde tedavisine başlandı. Kemoterapi tedavisi bitti ve ilik nakli olması şart. Kamu spotlarıyla bu konu sürekli gündemde tutulmalı. Cuma hutbelerinde bu konunun önemi anlatılmalı. Donörler konunun hayati olduğu bilmeli ve vazgeçmemeliler. ‘Gözünüz aydın, donör bulundu’ deniliyor. İnsanlar seviniyor. 10 gün sonra bir telefon daha geliyor, donörün reddettiği söyleniyor. Şu an uyumlu hiçbir donörümüz yok. İnsanlardan ricamız son bir kez etraflarındaki ilik donörü olmamış arkadaşlarını, akrabalarını ve dostlarını bilinçlendirerek en yakın Kızılay Kan Merkezi’ne yönlendirmeleri. Bağış yapan her bir donör her bir çocuğumuz için umut ve ışık oluyor” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi