- Yaşam
- 20.07.2025 15:04
Sayfa Yükleniyor...
Her yıl yüzlerce kadın, erkek şiddeti sonucu hayatını kaybederken, üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz’ın bir erkek tarafından katledilmesi, kadın cinayetlerinin ardındaki yapısal sorunları ve kurumsal ihmalleri yeniden gündeme taşıdı
İstanbul’da üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz’ın, eski bir polis amiri tarafından öldürülmesi, kamuoyunu derinden sarsarken, kadın hakları savunucularına göre bu olay ne ilk ne de son. Her yıl yüzlerce kadının, erkekler tarafından sistematik bir şekilde şiddete maruz bırakıldığını ve yaşam haklarının ellerinden alındığını kaydeden Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, kadın cinayetlerinin münferit olmadığını vurgulayarak Ayşe Tokyaz örneği üzerinden kurumsal sorumluluğun altını çizdi.
Vakıf, kadın cinayetlerinin yalnızca bireysel suçlar olmadığını, arka planında toplumsal cinsiyet eşitsizliği, etkin işlemeyen koruma mekanizmaları ve caydırıcılığı zayıf adli süreçler olduğunu ifade etti. “Kadın cinayetleri politiktir” ifadesine yer verilen açıklamada, bu cinayetlerin önlenmesinin ancak erkek şiddetine karşı etkin bir mücadeleyle ve kararlı bir siyasi irade ile mümkün olabileceği belirtildi.
Mor Çatı’nın açıklamasında şu ifadelere de yer verildi: “Ayşe Tokyaz cinayeti münferit değil, her yıl yüzlerce kadın erkek şiddeti sonucu öldürülüyor. Bu kadın cinayetlerinin ardında ise aynı ihmalleri görüyoruz. Kadın cinayetleri politiktir, kadın cinayetlerini önlemek erkek şiddetini önlemekle mümkündür ve siyasi irade gerektirir. Ayşe ve erkek şiddetine maruz kalan tüm kadınlar için adalet ancak kurumların sorumluluğunu kabul etmesi ve erkeklerin çıkarını değil kadınların haklarını gözeten bir sistem ile sağlanacak. Kadınların adalete erişebilmesinin takipçisiyiz, bu düzene feminist dayanışmamızla direniyoruz.”