Mülteciler ve vicdan

Soğuk havada çamur ve çöplük alanların üzerine kurulu çadırlarda yaşam mücadelesi veren mülteciler bir de hastalıklarla boğuşuyor


  • Oluşturulma Tarihi : 12.01.2016 09:50
  • Güncelleme Tarihi : 12.01.2016 09:50
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Mülteciler ve vicdan

E. ÇAĞLA GENİŞ

İzmir’in Torbalı İlçesi’nin Beşikçioğlu, Çaybaşı, Havuzbaşı, Pamukyazı, Subaşı bölgesinde kurdukları çadırlar ile fabrikaların kullanılmayan konteynır evlerine yerleşen mülteciler zor şartlarda yaşam savaşı veriyor. Halkların Köprüsü Derneği, 38 araç ve 100 kişilik gönüllüyle yaklaşık bin 600 mültecinin yaşadığı çadır kentte sağlık taraması yaptı. Dernek binasında buluşan gönüllüler çadır alanlarında sağlık taramasına başlayıp çalışmalarını akşama doğru tamamladılar. Çadır alanına gidildiğinde hasta olanlar bir çadırda toplanarak muayeneleri edildi. Muayene çadırına gidemeyen hastalar içinse gezici ekip oluşturuldu. Sağlık elemanı, tercüman ve raportörlerden oluşan gruplar, çadırları ziyaret ederek sağlık durumları ve yaşam koşullarına ilişkin tespit yaptılar. Sağlık taraması sonucu hastaların tedavilerine uygun ilaçlar hastalara ulaştırıldı.

SU VE ELEKTRİK YOK

Torbalı’daki tarlalarda çalışan Suriyeli mülteciler suyu, elektriği olmayan çadırlarda ve soğuğa karşı korunaksız binalarda yaşıyorlar. Soğuk havada çamur ve çöplük alanların üzerine kurulu çadırlarda yaşam mücadelesi veren mülteciler bir de hastalıklarla boğuşuyor. Naylondan yapılmış çadırlar soğuk hava ve yağmur nedeniyle korunaklı durumda değil. Yağmurlu havalarda çadırların içleri su doluyor ve yakılan sobalardan çıkan duman borularla dışarı verilmesine rağmen rüzgarın etkisiyle yeniden çadırlara doluyor. Çadıra dolan dumanlar özellikleri çocuklar için büyük sağlık tehdidi oluşturuyor. Çok sayıda ailenin bir arada yaşadığı köhne binalarda kalan mülteciler ise yoğun rutubetli odalarda kalıyor. Evlerinin balkonlarını derme çatma brandalarla kapatarak soğuk havaya rağmen balkonları da konaklama amaçlı kullanıyorlar. Torbalıda yaşanan insanlık dramında idari yetkililer kayıtsız durumda. Bölgedeki sağlık ve hijyen sorunları için henüz bir adım atılmış değil. 

SAVAŞIN TANIĞI ÇOCUKLAR

Ülkelerindeki iç savaş yüzünden Türkiye’nin çeşitli illerine küçük yaşta mülteci olarak gelmek zorunda kalan çocukların ameliyat eldiveninden balon yapıp oynamaları yürekleri burktu. Çadır kentlerdeki çocukların hiçbiri eğitim hayatına devam edemiyor. Kışlık kıyafetlerinin yetersiz olması nedeniyle ince korunaksız giyinmek zorunda kalan çocuklar, soğuk havaya rağmen çıplak ayakla çamurların içinde yürüyor.  Zor koşullar nedeniyle sürekli hasta olan çocukların neredeyse hepsi aşısız. Beslenme eksikliğine bağlı hastalıkların görüldüğü çocuklarda cilt lezyonları ve üst solunum yolu enfeksiyonları da oldukça yaygın. Kış koşullarının etkisiyle zor günler geçiren savaşın tanığı mülteci çocuklar her şeye rağmen ziyaretlerine gelenlere gülümsüyor.

NEDEN ELEKTRİK VE SU VERİLMİYOR?

Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi Torbalı’da 4 ayrı çadır kentte yaklaşık bin 600 Suriyeli göçmen tespit ettiklerini belirterek, yaşam alanlarına neden elektrik ve su verilmediğini sordu. Normal şartlarda yaşamadıkları için sığınmacıların sürekli hastalandıklarına dikkat çeken Terzi,  “Çadırlarda, çöp alanlarda, su ve elektrik olmadan korkunç koşullarda yaşamak zorunda kalıyorlar. Kış başlamış durumda ve çocukların üzerinde elbise yok. Şimdiye kadar hiçbir takibi yapılmamış gebe kadınlar var. Kronik hastalıklar, şeker ilacı bitmiş hastalar var. Burada yaşanan trajediyi anlatmaya imkan yok ancak gelip yerinde görmek gerekir. Bir insanın yaşaması için gerekli şartların hiçbiri burada söz konusu değil. Barınma dediğimiz şey kendilerinin yaptıkları naylon çadırlar… Onları da tamamen çöplük alanların üzerine kurabiliyorlar çünkü başka bir yerde çadır kurmalarına izin verilmiyor. Bazen yemek bulabiliyorlar bazen de aç kalıyorlar. Bütün gün çalışarak durum tespiti yaptık. Hastaları muayene ettik. Getirdiğimiz ilaçları dağıttık. Yetkililerin bu insanlara ve bulundukları alanlara mutlaka el atması gerekiyor. Bizim gibi gönüllülerin başarabileceğinden çok daha büyük bir iş bu. Bin 600 insandan bahsediyoruz ve bu ihtiyaçlar süreklilik halinde. Normal şartlarda yaşamadıkları için sürekli hastalanıyorlar. Bu insanların yaşam alanlarına neden elektrik çekilmiyor, temiz su verilmiyor? Neden seyyar tuvalet imkanı verilmiyor? Mutlaka sistematik bir şekilde el atmak gerekiyor. Durum korkunç” diye konuştu.

ÇOCUKLAR AŞISIZ, ERİŞKİNLER TRAVMA YAŞIYOR

Halkların Köprüsü Derneği gönüllü hekimlerinden Zeynep Altın, bölgede yapılan sağlık taramasının ardından yaptığı açıklamada çadır kent alanında büyük bir insanlık dramı yaşandığına dikkat çekti. Beklenenden çok daha kötü bir manzarayla karşılaştıklarını ve insanların son derece sağlıksız koşullarda yaşadıklarını belirten Altın, “Havalandırmaları çok kötü. Muayene yaptığımız çadırın içinde 40 dakikadan sonra nefes almakta zorlandık. Hava koşulları çok kötü, çok soğuk. Çıplak ayaklarla çocuklar yerlere basıyorlar. Hem hijyen koşullarının kötü olması hem havanın soğuk olması birçok hastalığı beraberinde getiriyor. Savaşın insanlarda yaratmış olduğu tahribata ek olarak enfektif hastalıklarla mücadele etmek zorundalar. Tüm çocuklarda beslenme eksikliğine bağlı hastalıklar gözlemledik; hepsinde demir eksikliği var. Cilt lezyonları ve üst solunum yolu enfeksiyonları çok yaygın. Yaklaşık 400 kadar çocuğu taradık ama aşılı bir çocuğa rastlamadık. Erişkinler son derece travmatik bir durumdalar. Aile planlaması hizmetlerini kullanmak isteyenler var ama bu hizmetlerden faydalanamıyorlar. Kronik hastaların hastanelerde yatarak tedavi görmesi lazım. Hiçbir şekilde hastaneye gidemiyorlar. Bizim yaptığımız okyanusta bir damladır. Burada çok ciddi sorunlar var. Çok küçük yatırımlarla bile bu sığınmacılar insanlık onuruna yakışır bir şekilde yaşamlarını sürdürebilirler” şeklinde açıklama yaptı. 

Haber Merkezi