Nerede o eski Basmane?

Basmane Altınpark Tarih ve Yaşamı Koruma Derneği Başkanı Okan Akgenç ile semtin eski ve güzel günleri konuştuk. Basmane’nin bugünkü halini de değerlendiren Akgenç, “Bu Basmane’nin ayıbı değil. Biz darda olana her zaman yardım etmeye hazırız. Ama bu duruma artık yetkililerin el atması lazım” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 26.08.2015 06:44
  • Güncelleme Tarihi : 26.08.2015 06:44
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Nerede o eski Basmane?

ANIL YIKGEÇ

Basmane Altınpark Tarih ve Yaşamı Koruma Derneği 2005 yılında tam da adına yakışır biçimde semti korumak ve tarihi dokuyu korumak için kuruldu. Basmane Altınpark Tarih ve Yaşamı Koruma Derneği Başkanı Okan Akgenç ise Basmane’de doğup büyümüş, tam bir Basmane sevdalısı. Okan Akgenç ile Basmane’nin eski kahvelerinden birinde buluşarak semtin eski ve yeni halinden bahsettik. Okan Akgenç, özlemle eski günlerden bahsederken son durumu hakkında da yetkililerin bir şeyler yapması gerektiğini söyledi.

1958 Altınpark Basmane doğumlu olan Akgenç’in dedesi ve babası da aynı semtte büyümüş. Basmane’nin bambaşka bir dünya olduğunu ve resmen semtine aşık olan Okan Akgenç, burada güzel günler yaşadıklarını belirtti. Dedesinin, babasının ve amcasının Devlet Demiryolları’nda çalıştığını söyleyen Akgenç, “Basmane Garı’nın çok yakın olmasından dolayı özellikle Demiryolları’nda çalışanların tercihi burasıydı. Basmane bambaşka bir dünya. Garı arkanıza alın kollarınızı iki yana açın, buraları olduğu gibi Basmane diye geçer ve bambaşkadır. Biz Basmane’de çok güzel günler yaşadık. Çocukluğum burada geçti. Askere gittim geldim ve 1980 yılına kadar Basmane’de yaşadık. Fakat kız kardeşim ve ben burada biraz zorlandık. Dışarıdan çok göç alan bir yerdi. Bizim beraber büyüdüğümüz komşularımız artık yoktu. O zamanlar bir de apartman modası vardı. Herkes bahçeli, tek katlı, geniş evlerini satıp Hatay semtindeki küçük apartman dairelerine taşınıyordu. O güzelim evler yok pahasına gitti. Çok fazla göç alıp da burada oturan insanlar değişince biz rahat edemedik” dedi.

1950’Lİ YILLARDA BASMANE’DE SOSYAL YAŞAM

1950’li yıllarda semtte çok gelişmiş bir sosyal yaşam olduğunu ifade eden Akgenç, “1950’li yıllarda Basmane’de muazzam bir sosyal yaşam vardı. Babam elimden tutup Basmane’den İkiçeşmelik’e kadar yürüdüğümüzde kendimi Paris sokaklarında zannederdim. Keçeciler semti o zamanlar Yahudilerin oturduğu bir yerdi. Orada çok güzel genç ablalarımız vardı. Evlerden tango sesleri, romantik melodiler yükselirdi. Saçları yapılı bayanlar, japone kollu kıyafetler giymiş hanımefendileri gördükçe kendimi ben filmin içinde zannederdim. Bizde ‘Büyüklerimi saymak küçüklerimi sevmek’ sözü vardır ya, burada o yaşanıyordu. Küçükken bir hata yaptığınızda akşam mutlaka babamın haberi olurdu. O zaman İzmir’in nüfusu 200-250  bin civarıydı. Basmane’de yaşayan herkes birbirini tanırdı ve saygılıydı” diye konuştu.

Mahallede komşuluğun çok gelişmiş olduğunu, herkesin yardımsever olduğunu vurgulayan Akgenç, “Mahallemiz çok güzeldi. 1288 Sokak’ta şimdiki okulun arka tarafında sekiz odalı bir evimiz vardı. Merkez Bankası’nda çalışan Saadet ablam vardı. Doktor abimiz vardı. Avukat abimiz karşımızda oturuyordu. Matematikte, İngilizce’de takıldığımız zaman hemen komşularımıza başvuruyorduk. Zevkle bize yardımcı oluyorlardı. Yazlık sinemaların tadı bambaşkaydı. Çevremizde altı-yedi tane sinema vardı. Akşam annem elimden tutup rahatlıkla sinemaya götürürdü. Öğleden sonra anne ve komşu teyzemizle fuara gezmeye giderdik. Mahallede biri hasta olsa her evden yemek yağardı. Bir cenaze, düğün olsa yer yerinden oynardı. Her zaman büyüklerimize saygılıydık. Şimdi ne misafirperverlik kaldı, ne saygı ne de sevgi kaldı. Biz bu değerleri, tarihimizi, tarihi yapıları elimizden geldiği kadar korumaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

“ATATÜRK İLKLERİNİ HER DÜŞÜNCENİN ÜSTÜNDE TUTARIZ”

Basmane Altınpark Tarih ve Yaşamı Koruma Derneği Başkanı Okan Akgenç, kuruluş amaçlarını şöyle anlattı: “Derneğin amacı Basmane ve çevresinde halen yaşayan ve yaşamış olan hemşehrilerimiz arasında sevgi ve kardeşlik bağlarını pekiştirmek. Basmane ve İzmir'e gönül veren dostları bir araya getirmek. Önemli günlerde (doğum, ölüm, düğün, dernek, toplantı vs.) üyelerimizi haberdar etmek. İletişimi sağlamak. Bunlar arasındaki kültürel ve tarihi bağı kuvvetlendirmektir. Ulusal ve tarihi değerlerimizi, kültür, sanat ve felsefi yöndeki düşüncelerimizi ortaya çıkarmak ve bu uğurda araştırmalar yapmaktır. Bu konuda incelemelerde bulunarak kitap, broşür dergi gibi tanıtıcı yayınlar yapmaktır. Dernek amacını gerçekleştirmek için panel ve sempozyumlar düzenlemek, konferanslar vermek, folklor çalışmaları, yarışmalar düzenlemek, sergiler açmak, konser tertip etmek, anma ve tanıtma günleri tertip etmek, turistik geziler tertip etmek gibi sosyal kültürel ve ekonomik girişimlerde bulunmaya çalışıyoruz. Kitap, dergi, gazete, broşür, kartpostal ve tanıtıcı yayınlar yapmak. Kitap okuma evleri (kütüphane) açmak, amacına uygun olarak yüksek öğrenim yapacak öğrencilere yurtlar kurmak, okutmak ve mali destekte bulunmak istiyoruz. Derneğin amacına uygun olarak sosyal yardım kurumları oluşturmak. Derneğimiz, devletin ulusal bütünlüğünü, kamu düzenini, ulusal çıkarları Atatürk ilkelerini her türlü düşüncenin üstünde tutar. Ve bu ilkelere sürekli bağlı kalır.”

“BASMANE’YE BİR GÜN GELMEYİNCE EKSİKLİK HİSSEDİYORUM”

Basmane’de değerli tarihi yapıların bilinçsizce yok edildiğine dikkat çene Akgenç, “Semtimizde çok değerli yapılar ve eserler var. Maalesef bu yapılar bilinçsiz bir şekilde katlediliyor. Evinin 150-200 yıllık bir ferforje kapı var. Kapının üzerinde müthiş işlemeler var ve bir tek kaynak yok. Tamamen elle yapılmış. Adam bunu hurdacıya veriyor demir fiyatına, yerine çelik kapı yapıyor. Buradaki güzel dokuyu ileride evlatlarımıza, torunlarımıza miras bırakabilmek adına böyle bir dernek kurduk. Devamlı toplantı yapıyoruz. Tarihi binalara zarar verildiği zaman hem yetkililere hem birbirimize haber veriyoruz. Basmane’de doğup büyüdüğüm ve semtimi çok sevdiğim için derneği kurmak istedim. Burada daha önce yaşayan arkadaşlarımla irtibata geçiyoruz. Şimdi başka semtlerde, şehirlerde hatta ülkelerde bile yaşasak eski günleri anıyoruz. Basmane’deki çınar asırlık ağacının altına gelmediğimde bir eksiklik hissediyorum” şeklinde konuştu.

“YETKİLİLERİN EL ATMASI LAZIM”

Basmane’nin günümüzde Suriyeli mültecilerin yoğun olarak bulunduğu semtin son durumunu değerlendiren Akgenç, şu ifadeleri kullandı: “Bir deyiş vardır; ‘Basmane berduşu gibi dolaşma’ derler. Basmane’de berduş yoktu. Eskiden İzmir garajı, Basmane’deydi. Türkiye’nin her yerinden gelen insanlar önce Basmane’ye gelirlerdi. O yüzden bu insanlar belli bir düzen tutturana kadar burada barındırırdık. Su isteyene su verirdik. Aç olanın karnını doyururduk. Basmaneli olarak herkese kucak açmaya hazırız. Fakat yüz binlerce kişinin hangisine su ve ekmek verelim? Buradaki insanlara da yazık. Bu kime yarıyor? Bu sorunun cevabını okuyuculara bırakıyorum. Bir evde 20-25 kişinin kaldığı biliniyor. Bu çok ayıp. Ama bu ayıp bizim ayıbımız, Basmane’nin ayıbı değil. Bu başkalarının ayıbı. Biz darda olana her zaman yardım etmeye hazırız. Yollarda yürünmüyor, kahvelerde oturulmuyor. Biz yine elimizden gelen yardımı yaparız ama bu duruma artık yetkililerin el atması lazım. Basmane her zaman güzel bir yerdir. Hiçbir zaman kötü bir yer değildir. Basmaneli’den kimseye zarar vermez. Basmane insanı yardımsever, misafirperver ve ‘delikanlı’dır.”

Haber Merkezi