Sayfa Yükleniyor...
Mardindeki yoksulluk günlerinde eşkıyalık ve kaçakçılık yapmak zorunda kalan Edip Saitoğlu, kanun adamlığına geçtiği yıllarda kaçakçıların kabusu oldu. Şu an emekliliğini yaşayan Saitoğlu, 3 silahını da satarak sevgiye sığındı
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Sıra dışı bir hayat yaşayan Edip Saitoğlu, gözlerini Mardinde açtı. Yoksulluk kaderini çizdi, önce kaçakçılık yapmaya mecbur kaldı, sonra dağlara çıkıp eşkıya oldu. Adı Çarşaflı Edoya çıktı, gazetelere sayısız haberi yapıldı. Sonunda doğru yolu buldu, polis oldu. Eşkıyalıktan polisliğe uzanan yol yine haberlerin konusu oldu. Geçmiş peşini bırakmayınca bu kez memuriyette gümrük memurluğuna geçti. Hayatı boyunca yanından yalnızca 3 şeyi ayırmadı, o da 3 silahı. Çarşaflı Edo, sonunda silahlara da veda etti. Bugün 75 yaşında olan ve İzmirde emekliliğini yaşayan Çarşaflı Edo, kendini hayır işlerine adayarak, Ruhsatlı silahım var ama ona bile zor durumda kalmadığım sürece elimi vurmuyorum. Silahlardan nefret ediyorum. Gerekli olan tek şey sevgi dedi. İzmirde bir eski zaman eşkıyası olan Edo, kadın cinayetlerini durdurmak isteyen projeleri de destekledi hatta yeri geldi konferanslara konuşmacı olarak katıldı. Edonun şu anki en büyük hayali ise Afrinde Zeytin Dalı Harekatı kapsamında mücadele veren askerlerin yanına gidip onlarla birlikte savaşmak.
EDONUN MAHPUSHANE ÇİLESİ
Mungan aşiretinden Saitoğlu, henüz bebekken babasını kaybetti. 12 kardeşin en küçüğü Edip, adını ağabeyinden aldı. Babası ise kardeşler arasında çıkan anlaşmazlıkta can verdi. Küçük Edip babasını kaybetmişti ama geride kalanlar arasında aynı anlaşmazlıklar sürüyordu. Bu kez babadan kalan miras, amca çocuklarının arasını açtı. Silahla tanışması da böyle oldu. Çifte tabancalarının tetiğini tam 8 kez çekti. Havada uçan kurşunlar can almadı ama yaralananlar oldu. Cezaevine girdi, kısa süre mahpus hayatı yaşadı. Çıktı bu kez hakim olan ablası, evini soyduğu için hırsızlıktan şikayetçi oldu. Çalıntı olduğu ileri sürülen eski bir radyoydu, Ben yapmadım dedi ama yine kısa bir süre cezaevine girdi.
ÇARŞAFLI EDO NAMI NEREDEN GELDİ?
Yoksulluk kaderini çizince bu kez soygunlara başladı. Ufak tefek soygunlar yapmasına karşın, karışmadığı suçlar da kendisinin üzerine kalınca, kurtulmak için Beyruta kaçtı. Yapamadı oralarda ve döndüğü Diyarbakırda yakalanıp 4.5 yılını cezaevinde geçirdi. Çıkınca Orduya göç etti. Bu kez kaçakçılığa başladı, 2 tabancasının yanına bir de tüfek ekledi. O dönemde değerli olan kahveyi çuvallarla mayınlı araziden Suriyeye götürüp satıyor, aldığı İngiliz kumaşını da Türkiyede satıyordu. Kaçakçılık nedeniyle arananlar listesine girmişti bile. Şehre indiğinde kılık değiştirmek için çarşafla örtünüyordu, bu da anlaşılınca Çarşaflı Edo olarak nam saldı.
POLİSLİK MACERASI BAŞLADI
Kaçmaktan, gizlenmekten yorulmuştu. Bir gün Ordu Valisi Cemal Orhan Mirkelamoğlunu gördü, yanına gidip, Ben artık kaçmak istemiyorum, hatta ben artık kanun adam gibi iş görmek istiyorum dedi. Dışarıdan ortaokulu bitirdi, gerekli tüm eğitimleri aldı ve Edonun polislik macerası başladı. Artık kanun uygulayıcısıydı ama eşkıyadan polislik serüveni basında öyle geniş yer buldu ki, tepkiler de çığ gibi büyüdü. O da çareyi gümrük koruculuğunda buldu. İzmire göç etti. Bir karar verdi ve tövbe edip geçmişi arkasında bıraktı. Tüm zamanını işine verdi. Öyle başarılara imza attı ki bu kez onlarla anılmaya başladı. İzmir Limanında 27 torba esrar ele geçirdi. Kaçakçılığın içinden geldiği için tüm yolları bilen Edip Saitoğlu, İtalyaya gidecek vapura, iki uyuşturucu kaçakçısının otomobilleriyle son anda binmesinden şüphelenmişti. Bunun, aranmamak için yapılan son anda yetiştim diyerek kontrol noktalarından es geçmek için oynan bir oyun olduğunu bilen Saitoğlu, kısa süre sonra gümrükte 350 adet silah ele geçirdi. Tekerlekleri sağlam olan bir arabanın vinçle gemiden indirilmesi, şüphelenmesi için yetmişti. Araçta arama yapınca 350 adet Brownik marka tabancayı bulmasıyla yine manşetlere çıktı.
SİLAHLARA VEDA
Emekli olunca İzmirde yaşamaya devam eden Saitoğlu, kendini hayır işlerine adadı. Günümün önemli bölümünü yardım dernekleriyle geçiriyorum. Yoksulluk çektiğim için bunun ne demek olduğunu iyi bilirim. O yüzden ihtiyaç sahipleri için çalışıyorum. Örneğin dernekler aracılığıyla gıda yardımında bulunmak isteyen, maddi gücü yerinde işadamları güvenilir buldukları için beni tercih ediyor. Onların emanetini ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyorum dedi. Saitoğlu, gözü gibi sakındığı 2 tabancası ve tüfeğine de yıllar önce veda etti. Onları satan Saitoğlu, Devlet bana resmi bir silah taşıma hakkı vermesine karşın hiçbir şekilde silah istemiyorum. Çünkü can alıyor, çünkü silah kötülük demek. Silahtan nefret ediyorum, bize gerekli olan tek şey sevgi. Ancak sevginin gücüyle tüm güçlükleri yenebiliriz. Artık hayatımda silah değil, herkese kucak dolusu sevgi var diye belirtti.
AFRİNDE MÜCADELE VERMEK İSTİYOR
Bir zamanlar dağları titreten gözü kara adam Edo şimdi Afrinde Zeytin Dalı Operasyonu kapsamında mücadele veren Mehmetçikle beraber omuz omuza savaşmak istiyor. Nam-ı diğer Çarşaflı Edo, zamanında Kıbrıs Harekatına katılmak için de başvuru yapmış ancak onaylanmamıştı. Rıza olursa hiç çekinmeden Afrine gidebileceğini söyleyen Edo, O askerler bizim canımız, kanımız. 8 şehit verdik. Yüreğimiz yanıyor. Bu acıları Allah bir daha göstermesin. Cumhurbaşkanlığından onay gelirse hiç çekinmeden giderim oraya. Belki gençliğimdeki gibi olmam ama yine de yaparım elimden geleni dedi. Edo sadece haberleriyle gündemde değil elbet. Zamanında öyle bir nam salmış ki Orgeneral Kara Kuvvetleri Komutanı Necdet Öztorun, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel, SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, dönemin Başbakanı Turgut Özal, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Necmettin Karaduman, Rauf R. Denktaş, Lefkoşa Büyükelçisi Ertuğrul Kumcuoğlu gibi önemli isimler de kendisine teşekkür mesajları göndermiş. Edo bu mesajları bizzat bizlere gösterdi ve yaşadığı mutluluğu paylaştı.
ELMAS DEĞERİNDE BİR SEVDA
Gençlik yıllarında dağlarda eşkıyalık yaptığı için kendisine kız vermediklerini söyleyen Edo, kaybettiği eşi Elmas Hanıma olan aşkını da anlattı. Bu aşk sadece onda yeşermemiş gazete sayfalarında da Dert Bir Değil Elvan Elvan, Elvanım Benim, Vefasız Elvanıma şeklinde şiirlerle yer almış. İzmir Mardinliler Federasyonuna da destek veren, derneğin birlik ve beraberliği sağladığını söyleyen Edo, İLKSES Gazetesi İmtiyaz Sahibi Halil Arslan ve çalışanlarına da teşekkürlerini iletti.
Haber Merkezi