Kurban Resmi

Savaşın enkazından güneşin kadınlarına

Türkiye’deki yaşama adapte olmaya çalışan mülteci kadınlar, bir grup gönüllü tarafından kurulan İmece Köyü’nde mesleki eğitimler almaya başladı. Savaşın enkazından çıkarak üretime katılan kadınlar, yakın zamanda güneş enerjisi ile çalışan ürünler üretip yurtdışına satmaya başlayacak

  • Oluşturulma Tarihi : 21.09.2018 07:34
  • Güncelleme Tarihi : 21.09.2018 07:34
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Savaşın enkazından  güneşin kadınlarına haberinin görseli

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Ülkelerindeki iç savaştan kaçan Suriyeli mülteciler, Türkiye’deki yaşama adapte olmaya çalışıyor. İzmir ve çevre illerde mültecilere yönelik faaliyetler yürüten İmece İnisiyatifi Derneği ise, kadınlara yönelik eğitimlerle bu süreci kolaylaştırıyor, onların hayatlarını değiştiriyor. Okullarından uzakta kalan mülteci çocuklara bir süredir çeşitli ilçelerde çadır okul kurarak eğitim veren gönüllüler, şimdi de mülteci kadınların meslek edinebilmeleri için kolları sıvadı. Bu amaç doğrultusunda hayallerindeki ‘İmece Köyü’ projesini hayata geçirmek için 1,5 yıl önce hayallerinin peşine düştüler. Çeşme’de uygun bir arazi kiralayıp işe koyulan topluluğun çalışmalarına destek verenler arasında, İmece İnisiyatifi’nin çalışmalarını duyarak yurtdışından gelen yabancı gönüllüler de yer aldı. El birliğiyle sosyal alanlar, barınaklar ve mesleki eğitimler için atölyeler inşa edildi. Birlikte pişirip aynı sofrada yiyebilmek için ekolojik prensiplerle tarım ve hayvancılık yapmaya başladılar. Mülteci kadın kursiyerlerin çocuklarıyla buraya gelip eğitimlere katılabilmeleri için bir oyun alanı da kurarak, onların üretime katılmalarının önündeki engeli de kaldırdılar.



GÜNEŞ ONLAR İÇİN DOĞACAK
Savaşın enkazından çıkarak üretime katılan kadınlar, şimdi burada mum ve sabun yapımını öğrenirken; çocukları da kendilerini geliştirdikleri, oyun oynayarak öğrendikleri, doğayı tanıdıkları bir ortamda hayal dünyalarının sınırsızlığını deneyimliyor. Burada olmalarının asıl amacı ise güneş enerjisi ile çalışan ürünler üretmek. Barefoot College ile yapılan işbirliği ile gönüllü olarak Hindistan’a giderek 6 ay boyunca güneş enerjisi alanında ihtisas yapan eğitmenlerden; güneş enerjisi sistemi üretme, kurma ve işletme konusunda eğitim alacaklar. Ürettikleri ürünleri internet üzerinden satışa sunabilecek ya da diğer kadınlarla bir araya gelerek derneğin yardımlarıyla kendi dükkanlarını açabilecekler. Türkiye’de güneş enerjisi konusunda eğitim alan mülteci kadınlar, kendi ülkelerine döndüklerinde ise burada edindikleri bilgilerle altyapısı olmayan yerleşim bölgelerinde kendi elektrik sistemlerini kurabilecek.



ÜRETİME KATILACAKLAR
Amaçlarının mülteci kadınların üretime katılmalarını sağlamak ve onları teşvik etmek olduğunu anlatan İmece İnisiyatifi’nden Ali Güray Yalvaçlı, “Her hafta maksimum 4 kadın, çocuklarıyla beraber buraya gelerek 1 hafta boyunca misafirimiz oluyor. Kursiyer bulma sıkıntımız yok. İzmir ve ilçelerinde 150 binden fazla Suriyeli var yüzde 80’i kadın ve çocuk. Yaptığımız eğitim ve dağıtım faaliyetlerinden kaynaklı iletişimde olduğumuz yüzlerce binlerce aile var. Kadınlar, burada evlerinde kolayca yapıp geçimlerini sağlayabilecekleri ürünlerle ilgili mesleki eğitimler alıyorlar. Çocuklar ise hem eğlenip, hem öğreniyorlar. Köyümüzde tarımsal faaliyetlerimiz şu an çok yoğun değil ama kendi ürettiklerimizle karnımızı doyuruyoruz. Domates, patlıcan, meyve ve sebze üretiyoruz. Koyunlarımızın sütünden ve yününden faydalanıyoruz. Tavuklarımızın yumurtasını hep birlikte güvenle yiyoruz. Gün bittiğinde sofraya oturan herkesin boğazından aynı lokma geçiyor. Burada herkes paylaşıyor ve yardımlaşıyor” dedi.



KADINLAR VE ÇOCUKLAR
İmece Köyü’ne kursiyer olarak gelen mülteci kadınların sabun, mum, takı tasarımı, bilgisayar kullanımı ve Türkçe dil atölyelerine katıldığını, çocukların ise eğlenceli aktivitelerle verimli bir hafta geçirdiklerini söyleyen Yalvaçlı, “Hedef kitlemiz dezavantajlı gruplar; yani kadınlar ve çocuklar. Amacımız onların kimseye bağımlı olmadan yaşayabilmeleri. Atölye çalışmalarıyla mum, sabun, küçük el işleri yapmayı öğreniyorlar. Burada geçirdikleri zamanı en verimli şekilde değerlendirebilmek için sosyal aktiviteler de düzenliyoruz. Bir haftanın sonunda buradan mutlu bir şekilde ayrılıyorlar. Anneleri ile birlikte gelen çocuklara da temel matematik ya da Latin alfabesi üzerine eğitimler veriyoruz. 3-6 yaş grubuna ise motor becerilerini geliştirici faaliyetlerde bulunuyoruz. Annelerimize kadın sağlığı ve Türkiye’deki sosyal hakları ile ilgili de bilgilendirme yapıyoruz. Dertlerini dinliyoruz ve derman olmaya çalışıyoruz” diye konuştu.



GÜNEŞ ENERJİSİ ÜRETECEKLER
Kadınların yakın zamanda güneş enerjisi ile çalışan ürünler üretmek için eğitim almaya başlayacaklarını kaydeden Yalvaçlı, şu ifadeleri kullandı: “Güneş enerjisi, günümüzde gelişen bir iş kolu ve bu projemizde bizim amiral gemimiz olacak. Asıl amacımız kadınlarımızın sadece hediyelik eşya değil, katma değere sahip ürünler de üretebilmesi. Burada evlerinde üretebilecekleri güneş enerjisi ile çalışan oyuncakların imalatı ile ilgili eğitim alacaklar. Onlara işlerine yarayabilecek meslekler edindirmek istiyoruz. Bu sayede iyi maaşlı ve sigortalı işler bulabileceklerini düşünüyoruz. Evlerinde ürettikleri ürünlerin internet üzerinden satışıyla ilgili bilgilendirme yapacağız. Böylelikle hiç kimseye ihtiyaç duymadan kendi ürettiklerini kendileri satabilecekler. Burada eğitimlerini tamamlayan kadınlar bir araya gelip bir işyeri ya da atölye açmaya karar verirlerse ilk 6 aylık kiralarını biz karşılayacağız. İhtiyaç duydukları malzemeleri de temin edeceğiz. Onlardan istediğimiz sadece kolektif bir şekilde üretip, tüketmeleri. Buradan ayrıldıktan sonra çevrelerindeki kadınlara da burada öğrendiklerini öğretmelerini istiyoruz.”

KENDİ ELEKTRİK SİSTEMLERİNİ KURACAKLAR
Ülkesine geri dönmek isteyen çok sayıda mülteci kadın olduğuna da dikkat çeken Yalvaçlı, projenin uzun vadede faydasına değinerek, “Ülkesine geri dönmek isteyen çok sayıda kadın var ancak henüz hazır değiller buna. Döndükleri takdirde karşılaşacakları ilk şey elektriksizlik olacak. Çünkü Suriye’nin elektrik altyapısı yok oldu. Bu insanlar kendi köylerine döndükleri zaman bizim projemizde öğrendikleri bilgilerle kendi elektrik sistemlerini kurabilecekler. Bu projeyi doğru şekilde sürdürebilirsek köyümüz bir model teşkil edecek. Kendi kendine yetebilen, bilim, teknoloji, sanat ve felsefe üreten bir köy haline gelecek. Birkaç sene sonunda yaptığımız işten memnunuz diyorsak, bu köy modelini Suriye’deki güvenli alanlarda, Lübnan’da ya da Sakız Adası’nda da yapacağız ki bununla ilgili görüşmelere başladık. Dünyanın her yerinde bu tip köyler oluşturulabilir” dedi.
HİNDİSTAN’DA EĞİTİM ALDILAR
Proje kapsamında Hindistan’da bulunan Barefoot College ile işbirliği yaptıklarını ve gönüllü eğitmen olmak isteyen kadınları güneş enerjisi sistemi üretme, kurma ve işletme konusunda eğitim almaya gönderdiklerini belirten Yalvaçlı, “Yılda dört gönüllü kadını Hindistan’a gönderiyoruz. Orada 6 ay boyunca güneş enerjisi konusunda ihtisas yapıyorlar. Geneli ev hanımları ya da dezavantajlı gruplar. Sosyal medyadan duyurusunu yapıyoruz bu programa katılmak isteyenler bize ulaşıyorlar. Biz de değerlendirme yaptıktan sonra uygun olanları gönderiyoruz. Orada bir güneş enerjisi mühendisinin sahip olduğu tüm bilgi ve beceriye sahip olarak ülkemize geri dönüyorlar. Döndüklerinde köyümüzde güneş enerjisi programımızın eğitmenleri oluyorlar. Dünyada iki tip insan var. Sorunları sadece görenler ve çözüm bulmaya gayret edenler. Sorunları herkes görüyor, herkes bir şeylerden şikayet ediyor ama kimse bir şey yapmak için harekete geçmiyor. Bir de gerçekten hayatı dönüştürenler var. Bizler, onlardanız. Kendimizden başka varlıklara da faydalı olmalıyız diye düşünüyoruz. Faaliyetlerimizin zeminini bu düşünce oluşturuyor.”
ANNESİ VE İKİ KARDEŞİ İLE GELDİ
İmece Köyü’ne kursiyer olara gelenlerden biri Şirin, 23 yaşında. Suriye’de dünyaya geldi. 2012 yaşında ailesiyle birlikte savaştan kaçarak İzmir’e yerleşti. Savaştan önce eğitim hayatına dair pek çok hayali vardı. Şu an eğitimine devam edemiyor. Bir tanıdıklarının vasıtasıyla haberdar olduğu İmece Köyü’ne ablası Hena, kardeşi Hevin ve annesi Hansa ile birlikte geldi. Şirin, meslek edinecek olmanın verdiği heyecanla duygularından şöyle bahsediyor: “Beş kardeşiz; bizim dışımızda iki erkek kardeşim daha var. 2012 yılında ailemle birlikte Şam’dan İzmir’e geldik. Aslında uzaktı bizim için İzmir; Nusaybin daha yakındı. Ama teyzem burada yaşadığı için buraya gelmeyi tercih ettik. Uzun zamandır Türkiye’deyiz. Mum ve sabun yapmayı öğreniyoruz. İzmir’de mültecilerle ilgili aktivitelerin haber verildiği bir sosyal grup var. Komşumuz da daha önce atölyeye gelmişti. O da çok önerdi. Meslek öğreneceğimiz için çok heyecanlıyız. Burada öğrendiklerimiz bilgilerle evimizde de bu ürünleri yapıp satmaya devam edeceğiz.”
EVDE YAPIP SATACAĞIZ
Onlar 3 kız kardeş. İki yılı aşkın süre önce ülkelerindeki çatışmadan kaçtılar. Torbalı’da yaşıyorlar. İş oldukça fabrikalarda çalışıyorlar. Kardeşlerin en büyükleri İmece Köyü’nde tercüman olarak çalışıyor. En küçükleri ise Rula, 20 yaşında. Yıllardır ülkesi ve kötü anılarını düşünüp üzülüyordu ta ki ablası atölyeye katılması konusunda ona ısrar edene kadar. Artık her şeyi geride bıraktı. “Buraya geldiğimizde hiç akrabamız yoktu” diyor Rula ve şöyle devam ediyor: “Babam bir bakkal açtı. Onu işletiyor. Ben de ablamla birlikte fabrikalarda çalışıyorum. Ablam, İmece Köyü’nde tercümanlık yapıyor. Onun aracılığı ile buraya gelip meslek öğrenmeye başladık. Çok heyecanlıyız. Kadınlar burada sürekli Suriye’yi ve orada karşılaştıkları trajedileri düşünmektense çalışmayı istiyorlar. Burası yaşadıklarımızı sürekli olarak düşünmeyi bırakmamız için bize yardım ediyor. Bu kurs bizi rahatlatıyor.”
SINIRLARI AŞAN İYİLİK
Almanya’da yaşarken, internette tesadüfen İmece İnisiyatifi’nin çalışmalarına rastladı. Gönüllü olarak Çeşme’ye geldi, mültecilere yönelik saha çalışmalarına katıldı ve bir daha ülkesine dönmedi. Yaklaşık 2 senedir İmece İnisiyatifi çatısı altında mültecilere yardım eli uzatan Bernita, “Birkaç haftalığına Türkiye’ye gelmiştim. Ama buradaki çalışmaları görünce bir parçası olmak istedim ve kalmaya karar verdim. Bir köy hayalimiz vardı. Bu gerçek oldu. Çok mutluyum. Bunun için çok çabalamıştık. Aileleri davet etmeye başladık. Köyün günlük rutin işlerini yapıyorum. Yemek pişiriyorum, koyunlara bakıyorum, tarladan sebze topluyorum. Başkaları için bir şeyler yapabildiğim için çok mutluyum” diye konuştu.
ÇOK ÖNEMLİ BİR PROJE
Barefoot College ile yapılan işbirliğiyle gönüllü olarak Hindistan’a giden ve güneş enerjisi sistemi üretme, kurma ve işletme konusunda eğitim alan 34 yaşındaki Mine Boztaş, Türkiye’ye döndü. Yakın zamanda İmece Köyü’nde mülteci kadınlara, güneş enerjisi üretme konusunda edindiği bilgileri öğretmeye başlayacak. Aslen ziraat mühendisi olan Boztaş, “İş bulamadığım için el işleri ile uğraşıyordum. Bir arkadaşım sayesinde Çeşme İmece İnisiyatifi ile tanıştım ve Barefoot College projesini öğrendim. Tabi bu sadece benim için değil burada çalışacağımız kadınlar ve çocukları için de çok önemli bir projeydi. O nedenle büyük umutlar ve heyecanla gittim Hindistan’a. 6 ay biraz uzun bir süreç. Biraz zor oldu ama dönüşte burada yapacağımız projeler için dayandık. Umarım çok güzel işlere imza atacağız” ifadelerini kullandı.