Seramik dünyası

Bağımsız seramik sanatçılığı yapan ve aynı zamanda bir kurs öğretmeni olan Zeliha Karagül ile seramik sanatına dair bilinmeyenleri ve sanatın inceliklerini konuştuk


  • Oluşturulma Tarihi : 03.11.2015 07:22
  • Güncelleme Tarihi : 03.11.2015 07:22
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Seramik dünyası

ONURHAN ALPAGUT

Seramik sanatını kendini ifade edebilmek ve ruhunu arındırmak olarak nitelendiren bağımsız seramik sanatçısı Zeliha Karagül, seramik yaparken kendini başka bir dünyada bulduğunu ifade etti.

Seramik sanatıyla nasıl karşılaştığının öyküsünü gazetemize anlatan Karagül, “Öğrencilik yıllarımda sürekli fen-matematik dallarında başarılı olmuşumdur. Bundan dolayı sayısala yönlendirildim. Bana hiçbir zaman sanat ile alakamı soran olmadı. Aslına bakarsanız sanat ile alakam her zaman oldu. Ancak seramik ile derseniz, seramik sanatı ile tanışmam çocuk yaşlarda oldu. Küçük yaşlarda sokakta sürekli çamurla oynardım. Bunun dışında çoğu zaman resim yapardım. Belli bir noktaya kadar hangi sanata ağırlık vereceğimi bilemedim. Daha sonra üniversitede seramik sanatı ile tanıştım. Çok sevdim. Birçok sanatla uğraştım ancak hayatımdaki boşluğu seramikle doldurdum" dedi.

“BÜYÜK SAYGI BESLİYORUM"

Seramik sanatının genel tanımını yapan Karagül, “Genel anlamda metotlarıyla çamuru şekillendirdikten sonra fırınlanma sonucu ortaya çıkan mamule seramik denir. Fakat bulunduğumuz dönemde bu sanata farklı tanımlar yapan insanlar var. Bana göre ise sanatlar içerisinde sınırsız bir sanat. Var oluşundan tutunda tarihçesine kadar bu şekilde. Ben seramik sanatına çok büyük saygı besliyorum. Bana göre seramik diğer sanatlar içerisinde ayrı bir dünya" diye konuştu.

“BİRÇOK AŞAMADAN GEÇİYOR”

Sanatın incelikleri ve teknik özelliklerine de değinen Karagül, “Öğrencilerime seramiği öğretirken, önem verdiğim en büyük şey; çamuru ilk ellerine aldıklarında yoğrulmasıdır. Eğer çamur iyi yoğurulmaz ve içerisinde boşluk kalırsa, fırında patlama meydana gelebilir. Bu durum istenmeyen bir durumdur. Kurutma teknikleri ayrıca önem taşır. İlk bu sanat ortaya çıktığında kurutma işlemi güneş altında yapılıyordu. Daha sonra teknikler geliştiğinde, sanatta iyi bir mamul elde etme olasılığı da arttı. Sırlamada ise bu durum metotlara ayrılıyor. Püskürtmede birçok teknik mevcut” şeklinde konuştu.

“SERAMİKSİZ HAYAT DÜŞÜNÜLEMEZ"

Sanatın belirli bir kesim tarafından gelir kaynağı haline dönüştürülmesi hakkında görüşlerini ifade eden Karagül, “Daha çok sanayileşmiş kesimde bu şekilde kullanılmakta. Çünkü işe sanatsal olarak bakarsanız, eğitim verme ve sanatsal çalışmalarla para kazanma durumu var. Ama kalıpla bu işte çalıştığınız zaman gelir sağlama durumunuz var. Ancak sanatçı olarak bu sanattan gelir sağlamanız pek mümkün değil. Bu noktada ruhunuzu doyurmak ve kendinizi tatmin etmek devreye giyor. Ben hem eğitim kısmını vermeyi hem de ruhsal olarak kendimi tatmin etme kısmını seviyorum. İnsanların seramikle uğraşırken rahatladıklarını gördüm. Diğer sanatlarda da belki bu durum böyle ama o çamur elinize değdi mi bambaşka duygu var.  Seramiksiz bir hayat düşünülemez" dedi.

“HİÇBİR ZORLUĞU YOK"

Sanatın zorlukları hakkında konuşan Karagül, aslında seramik sanatının hiç de zor olmadığını belirterek şunları söyledi: “Ben sanata aşığım. Ancak sanat kendini yeni yeni göstermeye başladı. Belli bir dönem tek kitleye hitap etti. Şimdi o aşıldı. Hiç ummadığınız yerlerde sanatla karşı karşıya gelebiliyorsunuz, insanları rahatlattığını bildiğim için bir zorluk olduğunu hiçbir zaman düşünmedim" dedi.

“SONUNDA HARİKA İŞLER ÇIKARIYORLAR"

İlk başta insanların her sanatta olduğu gibi seramik sanatına da aynı çekincelerle yaklaştığını belirten Karagül, “Öğrencilerimde sıklıkla rastladığım bir durum. İlk başta sanata çekinceyle yaklaşan öğrenciler, sonrasında benim öğrettiklerimin çok üstüne çıkarak harika işler çıkartabilmekte" diye konuştu.

“HER ZAMAN OLUMLU DÖNÜŞLER ALDIM"

Her düzenlediği sergide sanatseverlerden olumlu dönüşler aldığını ifade eden Karagül, önümüzdeki yıl içerisinde de sergilerini devam edeceğini söyledi. Karagül, “Sergilere sanatseverlerin yanı sıra halkta katılım sağlıyor. Sergilerim her kesime hitap etmekte. Bugüne kadar her zaman olumlu dönüşler aldım" açıklamasında bulundu.

“TÜM SIKINTILARIMI SANATLA ATIYORUM"

Sanatı icra ederken kendini huzurlu hissettiğini ifade eden Karagül, “Seramik sanatı iç dünyanızı temizliyor. Bir nevi sizin olumlu olmanızı sağlıyor. Ben tüm sıkıntılarımı sanatla attım. Eserlerimde her zaman iç dünyamı yansıtmaya çalışıyorum. Seramiğin oluşum aşamasında bir takım yöntemler var. Fırınlandıktan sonra ise hiç bozulmuyor. Ben bu durumu insanlık ve ilimle bağdaştırıyorum. Tabirime göre: seramiği fırından çıktığı şekilde ham bırakırsanız, sadece olduğu gibi insanı anlatır. Sonrasında oksitlerseniz hayata dair çok şey yaşamış bir insanı andırır. Bir nevi insanın toprak altında çıkan halini anımsatır. Sır ise bu işin son noktasıdır. Sırda parlaklığı kazandırır. Bu noktada ilim ortaya giriyor. Seramikte inanç, ilim ve bilim iç içe giriyor, birbirinden ayrılmıyor. Bana göre seramiğin sırlandıktan sonra iki kez pişmiş hali de son aşamaya gelmiş bir insanı anlatıyor" dedi.  

İLGİ YOĞUN

İzmir'de seramik sanatını değerlendiren Karagül, “Son zamanlarda ilgi arttı. İzmir'e ilk geldiğimde sanatı duymadım. Sonrasında bir gazeteci arkadaşla tanıştım, kendisi bana ‘Sanatı neden İzmir'de icra etmediğimi ve dışarıdan sanatı öğretmek için öğretmen getirdiklerini’ ifade etti. Bu durum beni çok şaşırttı. Çünkü ben Edremit gibi küçük bir şehirden gelmiştim. Orada bile bu sanatı herkes bilirken İzmir'de nasıl bilinmezdi. Şu anda İzmir'de çok fazla atölye var. Halk eğitim merkezleri hızlı bir biçimde çalışıyor. İzmir'de seramiğin an itibarı ile iyi bir durumda olduğunu düşünmekteyim" diye konuştu.

“BELEDİYELER ÖNAYAK OLMALI"

İlgiyi artırmak açısından belediyelere ve halk eğitim merkezlerine büyük görevler düştüğünü ifade eden Karagül, “Belediyelerin bu işe önayak olması gerekir. Karşıyaka Belediyesi’nde çini ve birçok sanatın bölümleri mevcut. Fakat seramik bölümü yok. Aslına bakarsanız çininin ham maddesini oluşturan seramik. Bu durum böyle iken nasıl seramik bölümü olmaz? Bunu oluşturan bir sanatı geri bırakıp, çini sanatının rağbet görmesi beni biraz üzüyor. Bana göre seramik daha çok ilgi görmeli. Seramik diğer sanatların gölgesinde kalmamalı. Umuyorum halk eğitim merkezleri ve belediyeler bu sanata ilgi gösterir. Bu şekilde sanata ilgi artar" dedi.

SERAMİĞİ ANLATTI

Bir örnekle seramik sanatını anlatan Karagül: “Başlangıçta çamuru elimize alıyoruz. Sonra uzun bir şekilde yoğuruyoruz. İçinde hiç hava kalmıyor. Bu sırada negatif enerjimizi de atıyoruz. Misina ile çamuru keserek içinde hava kalıp kalmadığını kontrol ediyoruz. Havanın kalmadığına emin olduktan sonra elimize küçük parçalar alarak sucuk şeklinde yapıyoruz. Sonra bunları biriktiriyoruz. Bir taraftan bunların kurumaması için hafif nemli tutuyoruz. Daha sonra en basit şekilde kalemlik yapacağımızı farz ederek, sucuklarımızı yuvarlıyoruz. Bu sucuklar ile tabanı oluşturuyoruz. Tabanın üzerine kıyılardan çentikler açarak sucuklarımızı devam ettiriyoruz. Sonra eserimiz tamamlanmış oluyor. En son içinde tekrar sağlam kalması için aletler ile düzeltme işlemi yapıyoruz. İç ve dıştan tamamen düz olduğunu gördükten sonrasında objemiz bitmiş oluyor. Bu işlem bittikten sonra hızlı kurutma yapmıyoruz. Yavaş kurutma ile poşete sarıyoruz. Poşet içinde bir gün bekliyor. Ertesi gün tekrar havalandırıyoruz. Kurumasının ardından rötuşluyoruz. Rötuş işlemini de zımparalar ile gerçekleştiriyoruz. Eserimizi iyice zımparalıyoruz. Sonrasında temizlenmiş bir şekilde fırına veriyoruz."

Zeliha Karagül kimdir?

8 Şubat 1985 Edremit doğumludur. Üniversite yıllarına kadar Edremit'te kaldırmıştır. Edirne Trakya Üniversitesi’nde 2 yıl ön lisans eğitimini tamamlamıştır. Üniversite hayatını tamamladıktan sonra Edremit'e dönerek Edremit Halk Eğitim Merkezi’nde görev almıştır. Bunun yanı sıra özel atölyelerde sanat ile meşgul olmuştur. Hayatının her kısmında seramik sanatını yürütmüştür.

Seramik sanatı nedir?

Bir nevi çamur sanatıdır. Özgürce yapmak istediğiniz ne varsa onu şekillendirerek özgürce ortaya çıkarabilmedir. Seramik sanatında kural yoktur. Sadece hayal gücü vardır. Seramik sanatında diğer geleneksel sanatlara göre belirli bir kalıbınız yok. Onun üzerinde çalışmazsınız. Seramik kendi içerisinde pek çok bölümde zaten barındırıyor. Seramikte yer yer resim yapıyorsunuz. Tablo da yapıyorsunuz. Seramik sanatı geniş kapsamlı bir sanattır. Bunun dışında fabrika üretimi dahilinde de materyaller üretilebilir.

Haber Merkezi