Sivil toplumdan örgütlerinden ortak çağrı: Çocuklara yönelik suça kılıf hazırlayacak her türlü düzenlemenin karşısındayız

Sivil toplum örgütleri, çocukların cezalandırılmasına değil korunmasına ve önlenmeye dayalı bir adalet sistemi talep etti. Yapılan ortak çağrıda, çocukların yetişkin gibi yargılanmasına karşı çıkılarak, çocuk haklarına dayalı bütüncül politikaların hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı

  • Oluşturulma Tarihi : 31.07.2025 16:01
  • Güncelleme Tarihi : 31.07.2025 16:01
  • Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA
Sivil toplumdan örgütlerinden ortak çağrı: Çocuklara yönelik suça kılıf hazırlayacak her türlü düzenlemenin karşısındayız haberinin görseli

Çocukların cezalandırılmasına değil korunmasına dayalı bir adalet sistemi talep eden sivil toplum örgütleri, çocukların yetişkin gibi yargılanması yönündeki söylemlerin uluslararası çocuk hakları ilkelerine aykırı olduğunu belirtti. Ortak açıklamada, çocukların korunması için bütüncül ve önleyici politikalar çağrısı yapıldı.

Mor Çatı başta olmak üzere çok sayıda sivil toplum örgütünün imzasını taşıyan ortak açıklamada, “Hak temelli bir çocuk adalet sistemi için ortak çağrımız: Çocuklar için adalet. Çocukların evlendirilmesine, çalıştırılmasına ve daha nice çocuklara yönelik suça kılıf hazırlayacak her türlü düzenlemenin karşısında, çocukların yanındayız” denildi.

HİÇBİR ÇOCUK BU HAKTAN MAHRUM BIRAKILMAMALI

“Cezalandırmaya değil, korumaya ve önlemeye dayalı bir yaklaşım. Hak temelli bir çocuk adalet sistemi için ortak çağrımızdır!” denilen açıklamada, “Biz, aşağıda imzası bulunan sivil toplum örgütleri, son dönemde suça sürüklenen çocuklara yönelik cezaların ağırlaştırılması ve çocukların yetişkin gibi yargılanması yönündeki taleplerin hem kamuoyunda hem de siyasi alanda karşılık bulmasını derin bir kaygıyla izliyoruz. Bu tür söylemler, Türkiye'nin de aralarında olduğu devletlerin kabul ettiği, uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan çocuk haklarına ve çocuk hukukunun evrensel ilkelerine açıkça aykırıdır. 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi'nin akranları tarafından öldürülmesi, çocuklara yönelik şiddet, çocuk suçluluğu ve adalet sistemine ilişkin alınmayan önleyici tedbirlerin sonuçlarını bir kez daha ortaya koydu. Bizler, Mattia Ahmet Minguzzi'nin ailesinin acısını derinden paylaşıyor, şiddet sonucu yaşamını yitiren tüm çocukların yasını tutuyoruz. Ve bir kez daha söylüyoruz: Yaşam hakkı en temel haktır; hiçbir çocuk bu haktan mahrum bırakılmamalıdır” mesajı verildi.

SUÇA SÜRÜKLENMESİ ENGELLENEBİLİR

Açıklamanın devamında, “Tıpkı 2024'te akran şiddeti sonucu yaşamını yitiren en az 13 çocuk ve 2025'in ilk beş ayında hayatını kaybeden en az 7 çocuk11 gibi, Mattia Ahmet'in ölümü de önlenebilirdi. Bu vakalar münferit değil; Türkiye'de çocuklara yönelik ihmal ve hak ihlalleri zincirinin sonucudur. Yalnızca akran şiddeti değil, farklı nedenlerle yaşamını yitiren tüm çocuklar açısından da çocuk koruma sisteminin bütüncül ve hak temelli bir yaklaşımla yeniden yapılandırılması zorunludur. Bir çocuk suçla ilişkilenmeden önce çoğu zaman fark edilebilir ve bu durum önlenebilir. Devlet; eğitimden sosyal hizmete, sağlıktan kolluk güçlerine kadar tüm ilgili kurumlarıyla, çocukları suça sürükleyen riskleri önceden fark etmek ve gereken tedbirleri almakla yükümlüdür. Bu sorumluluklar gerektiği gibi yerine getirilirse, pek çok çocuğun yaşamı korunabilir, suça sürüklenmesi engellenebilir” sözlerine dikkat çekildi.

KAPSAYICI BİR TOPLUM

“Yükümlülük sahiplerine çağrımız ve taleplerimiz” ifadelerinin yer aldığı açıklamada son olarak, “Suça sürüklenen tüm çocuklar hakkında sosyal inceleme raporu hazırlanması ve çocukların sosyal hizmet uzmanı desteğinden faydalanması yasal olarak zorunlu hale getirilmelidir. Yargı süreçlerinde, çocuk hakları konusunda uzmanlaşmış profesyoneller yer almalıdır. Tutuklama yalnızca istisnai durumlarda uygulanmalı; toplum temelli destekleyici tedbirler esas alınmalıdır. Çocuk hapishanelerinin sayısı artırılmamalı; bu kurumların yerine, toplum temelli destek sistemleri geliştirilmeli ve çocukların özgürlüğünden yoksun bırakılması yerine alternatif tedbirler esas alınmalıdır. Çocuklarla ilgili yasalaşma süreçlerinde, çocuk ve kadın hak temelli çalışan sivil toplum örgütlerinin, baroların, akademinin ve çocukların bizzat kendilerinin görüş ve önerileri dikkate alınmalıdır. Eşit, güvenli, onarıcı ve kapsayıcı bir toplum tüm çocukların hakkıdır. Bu hakkı birlikte savunmakta kararlıyız” çağrısı yapıldı.

Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA