Stres egzama yapıyor

Alerjik nedenlerden dolayı ortaya çıkan bir hastalık olarak bilinen egzama, kişinin duygusal sıkıntıları, stres ve gerilim yüzünden de meydana gelebiliyor


  • Oluşturulma Tarihi : 18.08.2016 07:17
  • Güncelleme Tarihi : 18.08.2016 07:17
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Stres egzama yapıyor

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

Egzamanın çeşitli nedenlerle ortaya çıkan ve deride kızarıklık, şişme, kaşıntı gibi belirtilerle görülen daha çok psikolojik nedenli deri hastalığı olduğunu kaydeden Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Prof.Dr. Oktay Avcı, egzamanın gelişiminde bağışıklık sistemi, stres ve genetik faktörlerin önemine vurgu yaptı. Hastalığın genetik olması sebebiyle aile bireylerinde görülebildiğini ancak bulaşıcı olmadığını anlatan Avcı, insanların yaşam kalitesini bozduğunu ve huzursuz ettiğine dikkat çekti.

EGZAMA HASTALIĞI NEDİR?

Egzamanın pek çok farklı nedenlerle deride kızarıklık, şişme, kaşıntı gibi belirtilerle görülen, daha çok psikolojik nedenlerden ortaya çıkan önemli bir deri hastalığı olduğunu belirten Avcı, “Egzamanın toplumdaki yaygınlığı oldukça yüksektir ve pek çok alt türü bulunur. Dermatoloji kliniklerine başvuran hastaların yüzde 10-20’si bu hastalıktan muzdariptir. Egzamanın daha çok kalıtsal olduğu düşünülmektedir ve hastaların çoğunda ortak belirtiler gözlenir. Bu nedenle hastalığın belirtilerinin iyi bilinmesi erken teşhis ve daha iyi tedavi başarısı için önem arz etmektedir. Kesin tedavisi bulunmamasına rağmen hastaların hekimin önerdiği uyarı ve önlemlere uyması egzamadan kaynaklanan sorunun ağırlaşmasını azaltmaktadır. En çok görülen türleri sinirsel, alerjik, yağlı deri, temas egzaması gibi egzama türleridir. En yaygın türü, ‘atopik dermatit’ olarak da bilinen, alerjik egzamadır ve daha çok kalıtsal olduğu düşünülür” dedi.

EGZAMANIN NEDENLERİ

Egzamaya neden olan uyaranların çeşitli ve egzama tipine göre değişiklik gösterdiğine dikkat çeken Avcı, “Bunlar dıştan veya içten kaynaklanabilir. Deterjanlar, sabunlar, boyalar, giysiler, parfümler, kolonya, makyaj ürünleri, krem ve losyonlar, lastik maddeler, metaller gibi günlük hayatımızda karşılaştığımız pek çok madde deriye temas ederek egzamaya (Kontakt dermatite) neden olabilir. Egzamalar alerjik bünyesi olan (Atopik) kişilerde daha sık gözlenir. Bu hastalarda vücutta tekrarlayan egzama ataklarının gelişir. Atopik dermatitli hastalarda tozlar, polenler, yiyecekler ve stres hastalığı arttırabilir. Bu hastalarda deride üreyen bazı bakterilerde hastalığın alevlenmesine neden olabilir. Özellikle alerjik bünyesi olan kişilerde yılının belli dönemlerinde el ayakta tekrarlayan minik su toplamaları görülebilir” diye konuştu.

EGZAMANIN BELİRTİLERİ

Egzamanın kronik halinin kaşıntılı döküntü şeklinde kendini gösterdiğini dile getiren Avcı, “Egzamalı bölgenin kaşınmasıyla birlikte çabukça çatlayan kalın deriler oluşmaya başlar. Akut egzama durumunda ise, deride, sıvı dolu kabarcıklarla birlikte, kızarıklık, şişkinlik ve kaşıntı en yaygın belirtilerdir. Egzama durumunda vücudun savunma mekanizması enfeksiyonlara karşı güçsüzdür bu sebeple enfeksiyonlardan ve mantar hastalıklarından dolayı kolayca iltihaplanma oluşur. Egzamanın dönemine göre farklı döküntüler oluşabilir. Akut dönemde kızarıklık, şişlik, minik su toplayan kabarıklıklar ve sulantı ön plandadır. Hastalar şiddetli kaşıntı ve yanmadan yakınırlar. Bazı hastalarda kızarıklık ve kepeklenme olmaksızın sadece kaşıntı ve yanma yakınması olabilir. Subakut dönemde minik yakacık şeklinde kepeklenmeler ve kabuklanmalar görülürken kronik dönemde deri kuruyup kalınlaşır ve renk değişikliği oluşur. Deride çatlamalar meydana gelir” ifadelerini kullandı.

ÇOCUKLARDA EGZAMA RİSKİ

Çocukluk çağı egzamasının çevresel faktörlerden etkilenen genetik bir egzama olarak tanımlanabileceğini belirten Avcı, sabun ve deterjanların derinin doğal yağ tabakasını bozarak deriyi kuru, kaşıntılı ve alerjen maddelere daha hassas bir hale getirdiğini söyledi. Avcı, hastalığın ortaya çıkması ve alevlenmesindeki en önemli faktörün ise cilt kuruluğu olduğunu belirterek, “Çocuklarda deride yağ ve ter bezi fonksiyonları ergenlik dönemine kadar yetersiz olduğundan, cildin nemlendirilmesi her çocukta, özellikle çocukluk çağı egzaması olan çocuklarda büyük önem taşıyor. Özellikle yüzde yanaklarda başlayıp, kulak arkasında ve gövdede de ortaya çıkabilen kaşıntılı, kuru, kırmızı, yer yer ince kabuklanmaların olduğu lezyonlar tipik bulgular oluyor. Çocuk gece uykusunda bile kaşınabiliyor. Bu sebeple uykusu bozulan, gün içinde huzursuz olan çocukların büyümeleri bile etkilenebiliyor” dedi.

EGZAMAYA NEDEN OLAN ÇEVRESEL FAKTÖRLER

Egzamanın cildi tahriş eden herhangi bir şeyden dolayı da meydana gelebileceğini açıklayan Avcı, “Örneğin temas egzaması söz konusuysa cilt, sabun, deterjan, şampuan, dezenfektan, çamaşır suyu ve parfüm gibi cildin sürekli maruz kaldığı hafif veya daha güçlü tahriş edici maddelere karşı zamanla hassas hale gelir. Bazen de cilt, bir maddeye sürekli maruz kalmasa da, cildi kurutan ve cildin doğal yağını alan bu maddeye ani tepki verir. Bu tip egzama alerjik değil, temas egzamasıdır. Ciltte kızarıklığa, kurumaya, çatlamaya ve kaşıntıya yol açar” dedi. Alerjik temas egzamalarının ise en çok, nikel takılar, kozmetik, saç boyası ya da parfümlerde bulunan maddeler, kauçuk ve çimento, solvent, yapıştırıcı gibi inşaat malzemeleri nedeniyle görüldüğünü belirten Avcı, şunları söyledi:  “Egzamayı tetikleyen çevresel faktörlerden biri de iklimdir. Havanın soğuk ve nem oranının düşük olduğu kış aylarında egzama şikayetlerinde artış görülür. Mevsim geçişleri, soğuk hava ya da nem oranı egzamayı arttırır ancak hava koşulları altta yatan, ana neden değildir.”

GENETİK FAKTÖRLER VE STRES

Egzamanın gelişiminde bağışıklık sistemi, stres ve genetik faktörlerin önemine vurgu yapan Avcı, “Alerjik egzama gibi, egzamanın bazı türleri ailede (anne veya babada ya da her ikisinde) vardır ve çocuklarında egzamanın ortaya çıkışında bu genlerin rolü, yüzde 60 ila 80 oranda etkili olabilir. Vücut genetik olarak yatkın olunca, çevresel faktörlerin tetiklemesiyle hastalık ortaya çıkar. Ancak egzama tek bir gene bağlı değildir. Egzamanın gelişiminde, bağışıklık sisteminin rolü büyüktür ve bağışıklık sistemini etkileyen pek çok gen söz konusudur. Vücudun bağışıklık sistemi egzamanın ortaya çıkmasında ve daha sonra tekrarlamasında büyük rol oynar.  Stresli ve endişeli bir ruh hali, ne yazık ki sadece ruh hali olarak kalmaz ve fiziksel olarak da pek çok şikayetin ortaya çıkmasına neden olur. Bunlardan biri de stres egzamasıdır” diye belirtti.

EGZAMA TEDAVİSİ İÇİN NE YAPILMALI?

Egzama tedavisinde kaşıntının azaltılması, derinin kuruluğunun giderilmesi ve gerginlik, endişe gibi duygu durum değişikliklerinin hafifletilmesinin amaçlandığını söyleyen Avcı, “Önce mutlaka bir cilt uzmanına görünün. Egzamanızın türünü öğrenin. Doktorla tedavi planı yapın ve bu plana sabırla uymaya özen gösterin. İlaçları size söylendiği şekilde kullanın. Cilt doktorunun önereceği kremleri veya antibiyotik benzeri ilaçları kullanın. Eğer sonuç alamazsanız yine doktorunuzla görüşüp farklı bir ilaç önerisi isteyin. Hemen ‘olmadı‘ deyip süreci yarıda kesmeyin. Egzaması alevlenmiş kişilerin günde bir veya iki kez kullandıkları özel bir egzama kremleri olmalıdır. Elinizin altında böyle biri ürün yoksa doktora veya eczaneye danışın. Egzama tedavisinde yararlanılabilecek birçok ilaç vardır. Çinko bileşimleri ve kortizonlu deri merhemleri egzamalı yerlere doktor önerisine göre sürülür ancak bu merhemler deriyi tahriş edeceği için uzun süre kullanılmamalıdırlar. Egzamalı insanların kaşınmamaları neredeyse olanaksız olduğundan, tırnaklarını kısa, temiz ve bakımlı tutmaları, zararı biraz da olsa azaltır. Egzama hastane tedavisi gerektirecek kadar ağır bir hastalık değildir ama evinde yeterli bakım göremeyecek hastaların hastaneye yatmaları yararlı olabilir” dedi.

EGZAMADAN KORUNMAK İÇİN BU TAVSİYELERE UYUN

 -Kış aylarında bulunduğunuz ortamlarda ısının dengeli ve yeterli nem oranına sahip olmasını sağlayın.

 -Yünlü giysilerden mümkün olduğunca kaçının ya da giyecekseniz penye ya da pamuklu içlik üzerine giyin.

 -Nötr sabunları kullanın.

 -Banyo sıklığını yaz aylarına göre azaltın, gün aşırı banyo yapmaya özen gösterin.

 -Çok sıcak suyla banyo yapmayın, kese ve sert lifler kullanmayın. Banyodan sonra tüm vücudunuza nemlendirici sürün.

 -Evinizi sık sık havalandırın.

 -Evde yünlü ya da polar battaniye, yorgan, tüylü halı ve oyuncak gibi toz çeken eşyaları özellikle yatak odasından uzak tutun.

 -Elinizi sık sık nemlendirin.

 -Temizlik yaparken eldiven kullanın.

 -Deterjan, çamaşır suyu gibi temizlik maddelerinin elinize temas etmemesini sağlayın.

 -Çiğ sebze, meyve, soğan, et ve balık gibi yiyeceklere çıplak elle temas etmeyin.

 -El temizliğini ılık suyla yapın.

 -Ellerinizi kağıt havluyla kurulayın.

 -Stresten uzak kalmaya çalışın.

Haber Merkezi