“Tasarıma ilgim küçük yaşlarda başladı”

Bu yıl 10. kez düzenlenen IF Fashion Wedding Fuarı’nda yaptığı gelinlik tasarımıyla birinci olan Tuğçe Görgülü, moda ve tasarım üzerine değerlendirmelerde bulundu


  • Oluşturulma Tarihi : 14.02.2016 09:20
  • Güncelleme Tarihi : 14.02.2016 09:20
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Tasarıma ilgim küçük yaşlarda başladı”

EMİRCAN IŞILDAK

Tuğçe Görgülü, geçtiğimiz hafta düzenlenen IF Fashion Wedding İzmir Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı’nda yaptığı gelinlik tasarımıyla birinci oldu. “İzmir Gelini” isimli temayla tasarladığı gelinlikle büyük beğeni toplayan Görgülü ile, moda sektörüne olan ilgisini konuştuk. Çocukluğundan beri hayallerinin peşinden gittiğini ifade eden Görgülü, en büyük hayalinin ise kendisine ait bir moda evi açmak olduğunu dile getirdi.

“MODAYA İLGİM KÜÇÜKLÜKTEN BAŞLADI”

Görgülü, tasarıma olan ilgisinin küçük yaşlarda başladığını söyledi. Bu doğrultuda hem ortaöğretimde hem de üniversite eğitiminde bu yönde karar kıldığını ifade eden Görgülü, “Halen İzmir Ekonomi Üniversitesi Moda ve Tekstil Tasarımı 3. Sınıf öğrencisiyim. Ortaöğretimde de benzer bir eğitim aldım. Üniversiteden önce meslek lisesinde Giyim Üretim Teknolojisi bölümünü okudum. Ortaöğretimde aldığım eğitimimi destekleyerek üniversite tercihimi yaptım. Benim tasarıma olan ilgim aslında çok küçük yaşlarda başlamıştı. Yaptığım çizimlerle başladım diyebilirim. Kuzenim kursa gidip, çizimler yapıyordu. Onun çizimlerini görünce de benim çok ilgimi çekti. Kullanmış olduğu renkler, çizimlerinde yer verdiği desenler hoşuma gitti. İstediğin her şeyi çizebilme, hayal ettiklerini kağıt üzerinde canlandırma fikri aklımı çeldi. Tüm bunları birleştirdiğimde bu işe yönelmem gerektiğini düşündüm” değerlendirmesini yaptı. Ailesinden aldığı destekle de bu bölüme yöneldiğini belirten Görgülü, “O dönemde ailemde bana çok büyük destek verdi. Bu destekle birlikte lise dönemime meslek eğitimiyle başlamak istedim. Ancak bölümün bir handikabı da vardı. O da dikim konusuydu. Genelde çoğu öğrenci çizim yapma hevesiyle bu tarz bölümleri seçiyor fakat dikim konusunun olması onları bu heveslerinden caydırabiliyor. Bölümü seçtikten sonra istemedikleri ya da bölümü bıraktıkları da olabiliyor. Fakat ben dikiş de yapmak istediğimi biliyordum. Çünkü dikiş bu işin aslı diyebilirim. Kendi tasarladığın bir çizimi dikmek, o çizgileri hayata geçirebilmek tarifsiz bir duygu. Sonuçta fikirleriniz, hayalleriniz ya da kullanmış olduğunuz renkler kağıtta kalmıyor, hayata geçmiş oluyor. Bu yüzden de dikiş konusu ilgimi çekti diyebilirim” dedi.

“BLOG ÇALIŞMALARINDAN KEYİF ALIYORUM”

Hali hazırda uğraştığı bloğundaki çalışmalardan da bahseden Görgülü, “Bloğumu ilk olarak 5 yıl önce açtım. Ama eğitimim sırasında çok fazla ilgilenemedim. Okulla birlikte yürütmek biraz zor oluyor. Blog için ekstra bir çaba ve zaman ayırmak gerekiyor. Bu ara çok iyi gitmese de ben çok büyük keyif alıyorum. Sayfamda da yeni trendleri, modayı ve yeni ürünleri takipçilerimle paylaşmaya çalışıyorum. Tabi ben bu işi profesyonel olarak yapmıyorum. Daha ciddi şekilde zaman ve emek verip, işi profesyonel şekilde yürütenler var. Ancak ne şartla olursa olsun, benim için bloğun çok büyük katkıları da oldu. Blog sayesinde çok değerli arkadaşlıklar kurduğumu düşünüyorum. Oradaki arkadaşlarımla birlikte fuarlara katılıyoruz, etkinlikler düzenliyoruz, tanıtımlar yapıyoruz. Blog sayesinde sosyal çevrem de arttı” ifadelerini kullandı. Görgülü ayrıca blog üzerinden paylaştığı “Kendin Yap” adlı çalışmaları hakkında da, “İşin belki de en keyifli yeri okuyucularımın ve takipçilerimin olduğunu hissetmem. Okuyucularımdan gelen yorumlar ve geri dönüşler beni olumlu şekilde etkiliyor. Bloğumda ayrıca ‘Kendin Yap Projeleri’ ne de yer veriyorum. ‘Kendin Yap’ ile günlük parçalarla hem değişik hem de öznel bir konsept hazırlıyorum. Takipçilerime hem güzel hem de ekonomik malzemelerle kendi ürünlerini hazırlamaları için seçenekler sunuyorum. Bu projenin postlarını ve çekimlerini hazırlarken kendim de çok keyif alıyorum. Aynı zamanda diğer sosyal mecralardan da çalışmalarımı paylaşıyorum” dedi.

İŞLEME VE DETAY VURGUSU

Tasarımlarında genellikle işlemeleri kullanmaktan keyif aldığını belirten Görgülü, hoşuna giden tasarımlarla ilgili de fikirler verdi. Zuhair Murad, Elie Saab gibi tasarımcıları da takip ettiğini söyleyen Görgülü, “Ben tasarımlarda detay ve işlemeyi çok seviyorum. Sadelik elbette ki güzel. Bazen küçük dokunuşlarla bile fark yaratılabiliyor, güzel ürünler ortaya çıkabiliyor. Ancak üzerinde emek verilmiş çizimler benim daha çok hoşuma gidiyor. Normalde kumaşların dökümü de güzel tasarımlar ortaya çıkartıyor fakat ben kumaşın üzerine yapılan işlemelerden yanayım. Kısacası benim için tasarımı tasarım yapan şey, çalışmanın üzerinde yapılan işçiliktir, kullanılan aksesuar ve işlemelerdir. Bunlar emek verildiğinin, vakit harcandığının göstergesidir. Eğer ben bir ürün için fazlaca vakit harcadıysam, sonuçta ortaya çıkan şey beni daha çok tatmin ediyor” ifadelerini kullandı.

“SADE VE SPORTİF BİR STİLİM VAR”

Görgülü günlük hayatta da sadelikten yana olduğunu söyledi. Tercih ettiği giyim tarzının her türlü mekana ve atmosfere uygun olması için uğraştığını ifade eden Görgülü, “Aslında herkes moda ile ilgilendiğimiz için bizlerin daha farklı giyindiğini düşünür fakat ben de küçük dokunuşlar hariç abartılı giyinmiyorum. Günlük hayatımda da daha çok sportif bir çizgide giyiniyorum. Üzerimdeki giysilerle bir orta yol yakalamaya çalışıyorum. Yani hem günlük ihtiyaçlarımı karşılayan bir çizgide arkadaşlarımla bir kafeye gidip kahve içebileceğim hem de aynı kıyafetle gece dışarı çıkıp gezebileceğim bir tarzı yakalamaya özen gösteriyorum. Ne çok spor bir görünümde ne de çok şık bir havada olmamak için bir hava yaratıyorum diyebilirim” diyerek stilini tanımladı.

“TEKSTİLİN İÇERİĞİNE BAKMIYORUZ”

Görgülü bir modacı gözüyle değerlendirmede bulunarak, kişilerin sıklıkla yaptığı alışveriş yanlışlıklarından da bahsetti. “Bu meslek de bana şimdiden çok önemli katkılar sağladı. Liseden beri bu işle uğraştığım için, herhangi bir mağazaya gidip kıyafet seçerken daha fazla dikkat etmeye başladım. En basiti bir t-shirt satın alırken bile kumaşın içeriğine bakıyorum. Bazen öyle sıradan malzemelerin bile inanılmaz uçuk fiyatlara satılabildiğine şahit oluyorum. Çoğu kişi satın alırken içeriğine bakmıyor, dikkat etmiyor. Bugün bir yiyecek aldığımız zaman bile arkasını çevirip, yağına, kalorisine bakıyoruz. Ancak satın aldığımız tekstil ürünlerinin içeriğine bakmıyoruz” diyen Görgülü, satın aldığı kıyafetler üzerinde de küçük dokunuşlar yaptığını söyleyerek, “Çoğu zaman ben de bu anlamda istediğim kaliteyi bulamıyorum. Dolayısıyla satın aldığım giysilerin üzerinde de ufak dokunuşlar yapıp, özelleştirebiliyorum. Aldıklarımı bir gözden geçirip, keşke şurasında bu detay olsaydı, bu renk de bulunsaydı diyerek tekrar düzenlediğim oluyor. Bundan da çok keyif alıyorum. Kendime özel bir şey yapmış olmanın, farklılık yaratmanın hissiyatı güzel bir duygu oluyor” dedi.

TEMA: İZMİR GELİNİ

Jüri tarafından birinci seçilen gelinlik tasarımıyla ilgili de bilgi veren Görgülü, “IF Fashion Wedding 2016’da yarışmacılar için bir tema belirlenmişti. Bu seneki tema ‘İzmir Gelini’ başlığı altında olmuştu. Bu doğrultuda ben de İzmir’in özelliklerine ve sahip olduğu güzelliklere odaklandım. İzmir’in güllerinden esinlendim. Özellikle Balçova’da da sıklıkla gördüğümüz çardak güllerinin İzmir’in güzelliklerinden biri olduğunu düşündüm. Normalde aslen Manisalıyım. Ancak yarışma için de İzmir odaklı ayrı bir araştırma yaptım. Güller ve çiçeklerden yola çıktım. Güllerin en güzeli pembe güldür diye düşünüyorum. Nasıl ki mitolojide güzellik denilince akla Afrodit gelmekteyse, İzmir denilince de akla İzmir’in güzel kızları geliyor. Tasarımımda ağırlıklı olarak bu noktadan esinlendim diyebilirim” değerlendirmesini yaptı. Tasarımını 3 haftada tamamladığını belirten Görgülü, “Aşk ve minnettarlık anlamına gelen pembe gülü de İzmir Gelini temasına uyacaktır diye kurguladım. Farklı denemeler sonucunda keçeleştirme yöntemi ile kanaviçeyi bir arada kullandım. Gülü kanaviçeye aktardım. Gelinliğimi hem manipülasyon konusunda hem de tasarım konusunda güçlü tutmaya çalıştım. 3 haftadan da fazla bir süre üzerinde uğraştım. Ancak her şeye rağmen emeklerinin karşılığını aldığını hissetmek müthiş bir duygu. Bu anlamda çok mutluyum” dedi.

“TAHMİN ETMİYORDUM”

Birinciliği kazanacağını tahmin etmediğini söyleyen Görgülü, “Aslında birinciliği kazanacağımı çok da tahmin etmiyordum. Yarışmadan bir gün önce jüri aşaması oluyor. Ben jüri aşamasında elenirim, defileye çıkamam endişesi taşıyordum. Tabi böyle düşünmemde heyecanımın da büyük payı var. Dikim aşamasında ortaya çıktıkça da yarışma için heveslenmeye başladım. Ancak yarışmanın şartı ya da sonucu ne olursa olsun, yaptığım tasarımın benim işim olduğunu, benim tarzımı yansıttığını anlamış oldum” ifadelerini kullandı.

EN BÜYÜK HAYALİ, MODA EVİ

Gelecekteki en büyük hayalinin bir moda evi açmak olduğunu söyleyen Görgülü, “Küçüklüğümden beri bu istekle ilerlediğim ve hayalini kurduğum için bu meslekte kariyer yapmak istiyorum. En büyük hayalim bir moda evi açmak. Bu defilenin de benim açımdan çok verimli geçtiğini düşünüyorum. Bana önemli kapılar açacaktır diye umuyorum. Ben ilk kez bir yarışmaya katıldım ve böyle bir sonuçla karşılaştım. Açık yüreklilikle söylemem gerekir ki bu yarışmada birinci olmasam da mutlu olurdum. Çünkü çok büyük bir deneyim oldu benim için. Orada atmosferi soluyunca gerçekten tasarımcı gibi hissediyorsunuz. Moda ile ilgilenenler için de hayallerinin peşinden gitmelerini tavsiye ediyorum” dedi.

Tuğçe Görgülü’nün kişisel blog hesabını takip etmek isteyenler için: www.tugcegorgulu.blogspot.com.tr

Haber Merkezi