- Yaşam
- 24.09.2025 12:26
Türkiye Psikiyatri Derneği, kadınların kıyafet ve davranışları üzerinden başlatılan soruşturma ve cezaların toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ve şiddeti artırdığını vurguladı. Dernek, bu tür uygulamaların kadınların yaşam hakkına ve ifade özgürlüğüne yönelik saldırı olduğunu belirtti
Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD), son dönemde kadınların kıyafetleri ve davranışlarına yönelik açılan soruşturmalara ve verilen cezalara ilişkin yazılı bir açıklama yaparak, bu uygulamaların toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ve şiddeti körüklediğini belirtti. Açıklamada, ‘ahlak’, ‘edep’ ve ‘haya’ gibi göreceli kavramlar üzerinden kadınların yaşam tarzlarının yargılandığına dikkat çekilirken, bu tür kararların hem kadınların yaşam hakkına hem de toplumun ifade özgürlüğüne yönelik bir saldırı niteliği taşıdığı vurgulandı.
Kadına yönelik baskıcı tutumların, doğrudan ya da dolaylı şekilde şiddetin sorumluluğunu failden alarak mağdura yüklediğine dikkat çeken dernek, bu tür söylem ve uygulamaların, yalnızca bireysel özgürlükleri kısıtlamakla kalmadığını, aynı zamanda şiddet yaşayan kişilerin suçluluk duygularını artırarak travmanın etkilerini derinleştirdiğini ifade etti.
Derneğin sosyal medya açıklamasında yer alan ifadeler şöyle: “Son günlerde kamuoyunda kadınların kıyafetlerinin ‘uygun’ olup olmadığının başkaları tarafından değerlendirildiğine; ‘ahlak’, ‘edep’, ‘haya’ gibi göreceli kavramlar üzerinden kadınların davranışları ve giyimlerine ilişkin soruşturmalar başlatıldığına ve cezalar verildiğine üzülerek tanık olmaktayız. Bu kararlar hem kadınların yaşam hakkına hem de toplumun ifade özgürlüğüne yönelik birer saldırı niteliğindedir. Kadın bedeni üzerinden yürütülen bu tür baskıcı uygulama ve cezalar, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ve kadına yönelik şiddeti beslemektedir. Doğrudan ya da metaforlar ile şiddetin sorumluluğunu faile değil ‘teşhir’ kavramı üzerinden şiddet yaşayan kişiye yükleyen söylemler, paylaşımlar, kadına yönelik şiddeti besleyen adımlardır.”
“Bu ayrımcı dil toplumda özgürlüğü kısıtlayan, şiddeti meşrulaştıran tutumlara neden olmakta ve diğer taraftan şiddet yaşayan kişinin suçluluk duygularını artırarak travmanın etkilerini ağırlaştırmaktadır” denilen açıklamanın devamında ise dernek, “Kadına, LGBTQ+ bireylere, her türden ayrımcılığın hedefi olanlara, çocuklara, hayvanlara, yönelik şiddet eylemleri birbirleriyle iç içe geçmiştir. Birini meşrulaştıran herhangi bir söylem ve uygulama, toplum içinde her türden şiddetin artmasına zemin hazırlamaktadır. Türkiye Psikiyatri Derneği olarak uyarıyoruz: Kıyafetleri, davranışları, kendini ifade ediş biçimleri üzerinden kadın özgürlüğünü kısıtlayıcı uygulamalar, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini besleyecek her türlü söylem, yasak ve engellemeler bedelini toplum olarak ödediğimiz şiddet davranışlarına ortak olmaktır!” çağrısında bulundu.
Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA