Vücuda işlenen sanat

Profesyonel olarak 2007 yılından bu yana dövme sanatçılığı yapan ve yeteneğini zamanla sınırlar ötesine taşıyan sanatçı Can Gürgül ile dövme hakkında merak edilenleri konuştuk


  • Oluşturulma Tarihi : 17.12.2015 09:18
  • Güncelleme Tarihi : 15.08.2023 13:44
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Vücuda işlenen sanat

E. ÇAĞLA GENİŞ

Dokuz Eylül Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Bölümü'ne girdikten sonra dövme yapmaya karar veren Gürgül, önce kendi vücuduna dövme yaparak makinaların nasıl bir prensiple çalıştığını öğrenmiş. Dövmeye bir resim tekniği gözüyle bakan Gürgül, 8 yıldır hem Türkiye'de hem yurtdışında profesyonel olarak dövme yapıyor. Şu anda ise Alsancak Meksika Sokak'ta bulunan home stüdyosunda çalışma hayatını sürdüren Gürgül, kendi tasarımları ve kişiye özel çalışmalarıyla(custom) tarzını yaratmış ve aynı zamanda realistik çalışmalar yapmakta.  

EN ESKİ DÖVME İZİ 8000 YIL ÖNCEYE DAYANIYOR

Dövme sanatının çok eski yıllara uzandığı bilgisini veren Can Gürgül, “Dövmelere yüklenen anlamlar kültürden kültüre ve zamandan zamana oldukça değişmiştir. Çoğu zaman "tehlikeli insanların çete işareti" veya "arsız gençliğin kendilerini damgalama yolu" ve benzeri şekillerde karalanmaya çalışılmış olsa da, dövmelerin tarihi insanlık tarihiyle kıyaslanabilecek kadar eskidir. Dövme stilleri ve onlara yüklenen anlamlar zamanla birlikte değişmiş olsa da, birçok araştırma "dekoratif vücut damgalama" uygulamasının uygarlığımızın ilk dönemlerine kadar ulaştığını göstermektedir. Bu tür damgalama ve işaretleme davranışına dair arkeolojik izlere Amerika'dan Avrupa'ya, Asya'dan Avustralya'ya ve Afrika'ya kadar insan uygarlığının yer edindiği her kıtada rastlanmıştır. Bulunan en eski dövme izi, günümüzden 8000 yıl kadar önce bugünkü Peru'da (Güney Amerika) yaşayan bir kabileye aittir” dedi.

“HERKESE DÖVME SANATÇISI DENEMEZ”

Dövmenin kesinlikle bir sanat olduğunun altını çizen Gürgül, “Kesinlikle bir sanattır ama dövmeyi sanat olarak icra edenlerin yanında sadece bir geçim kaynağı olarak gören ve sanat olarak icra etmeyen ya da edemeyen kişiler de var. O yüzden açıkçası herkese dövme sanatçısı denemez” dedi.

Gürgül, Türkiye’de dövme sanatının gelişimini ise, “Özellikle son yıllarda ciddi bir gelişme var. Hem sanat hem işçilik açısından oldukça başarılı bulduğum tecrübeli sanatçılar yanında yeni sanatçılar da gözüme çarpıyor. Çoğunlukla güzel sanatlar fakültesi mezunlarının tercih ettiği bir sanat haline geldiğini görüyorum. Dünyanın birçok yeri gibi ülkemizde de dövme sektöründeki müşteri potansiyeli gitgide büyüyor. Tabii bunun negatif bir 00tarafı da var. Bu durum dövme sanatını cazip bir meslek haline getiriyor. Yeteneğini ve becerisini geliştirmeden, hijyen ve sağlık koşullarını ciddiye almadan bu mesleği icra etmeye çalışan kişilerin de artmasına sebep oluyor” diye yorumladı.

“KAFANIZ KARIŞIKSA SANATÇIYA DANIŞABİLİRSİNİZ”

Çalışmayı en sevdiği dövme tarzının realistik, neotraditional ve geometrik dövmeler olduğunu söyleyen Gürgül, “Hayvan figürleri, heykeller, portreler, geometrik dövmeler kısacası birçok tarzı çalışmayı çok seviyorum. Tarzımı multi-styled olarak adlandırıyorum” diye konuştu. Dövme yaptırmak isteyenlere ve kararsız kişilere tavsiyelerde bulunan Gürgül, “Kararınızı kesinleştirmek için özellikle Pinterest'te araştırma yapabilirsiniz. Çok araştırma yapıp kafanızı fazlaca karıştırdıysanız da araştırmayı bırakıp sanatçınıza danışabilirsiniz. Bu arada kararsız olmak "Benim aklımda hiçbir şey yok, bana ne yapabiliriz?" demekten daha iyi, o durumda söyleyecek çok bir şeyimiz olmuyor maalesef. Bununla doğru orantılı olan şey insanın yaşı ve oturmuş bir vizyon bana göre, doğru dövmeyi seçmek, olmuyorsa doğru dövmeciyi seçmekle çözülebilecek bir problem. İyi araştırılıp seçilmiş bir dövme sanatçısı dövme yaptırmak isteyen kimseye yol gösterecektir” ifadelerinde bulundu.

ORTAK ALGI BAĞ KURMAK

Geçmiş yıllarda dövmenin muhafazakar kesim tarafından hoş karşılanmadığını ve zaman geçtikçe bu tutumda bir değişimi deneyimlerine dayanarak yorumlayan Gürgül, “Bu tutumu sürdüren kişiler hala mevcut. Biz de denk gelebiliyoruz. Ama dövme sanatı bu kadar yaygınlaştığı için geçmişe göre azalmıştır diye tahmin ediyorum” diye konuştu. Sosyal sınıf, cinsel yönelim, meslekler, inanç biçiminin dövme figürü seçerken etkili olduğunu belirten Gürgül, “Bunların hepsi birer etken. Kimi insan politik, ideolojik yönelimine göre figür seçiyor, kimisi hoşlandığı sanat akımına göre, kimi manevi değerlerine göre seçim yapıyor. Genel olarak hepsindeki ortak algı bir bağ kurmak, insanlar sevdikleri herhangi bir şey ya da kişiyle bir bağ kurmak üzere dövme yaptırıyor diyebiliriz” dedi.

Dövme yaptırmaya gelmeden önce birtakım önlemler alınması gerektiğini belirten Gürgül, “Bir önceki günden alkol alınmamasını öneriyoruz. Gelmeden sıkı bir öğün, iyi bir uyku tavsiye ediyoruz. Bir de tabii ki hepsinden önemlisi dövmeyi yaptıracak kişinin kararının kesin olması gerekiyor” dedi.

“DÖVME EN BÜYÜK TRENDLERDEN BİRİ OLDU”

Mesleğe başladığı zamanla günümüz şartlarını kıyaslayan Gürgül, nelerin değiştiğini şu sözlerle ifade etti: “Öncelikle makinalar çok değişti. Dövme makinası teknolojisinde ciddi bir ilerleme söz konusu ve bu ilerleme hepimizi şaşırtarak devam ediyor. Ülkemizdeki yetenekli ve başarılı dövme sanatçılarının sayısı arttı. Hatta bence eskiye nazaran çok daha iyi işler ortaya çıkıyor. Dövme yaptıran kişi sayısında da ciddi bir artış var. Dövme, ülkemizdeki en büyük trendlerden biri oldu.” Dövme yapıldıktan sonraki bakım aşaması hakkında da bilgi veren Gürgül, “Her sanatçının kendine has bakım yöntemleri olmasına rağmen hepsinde temel olan şey dövmeyi kuru bırakmamak, sık sık kremlemek ve sanatçının yaparken gösterdiği özeni bakım aşamasında da göstermektir. İlk bir hafta hatta özellikle ilk 3 gün çok önemli. Bu süre içerisinde güneşle direkt temasını kesinlikle önermiyoruz. Güneş kremi kullanmak çok önemli, yazın güneş kremi kullanmadan dışarı çıkmak dövmeyi kaderine teslim etmek gibi bir şey. Zaten güneş ışınları normal cildimizi bile ne kadar hırpalıyor, kendinizi özellikle dövmeli cildinizi güneşten korumakta yarar var. Eğer yüksek faktörlü güneş kremi kullanmazsanız; bütün yaz yanıp kışa doğru tekrar cilt renginiz açılmaya başladığında dövme de sizinle birlikte eski rengine kavuşmuyor, şeffaflaşıyor ve kontrastı gidiyor. Üstüne buzlu cam koymuşsunuz gibi bir katman daha ölü deri geliyor. Suyla ilgili de bakım sırasında önerdiğimiz talimatlara uydukları sürece temas sıkıntısı çok olmuyor. Ancak deniz suyu, havuz suyu için durum değişiklik gösteriyor tabii ki” şeklinde konuştu.

EN ÖNEMLİSİ YETENEK

İyi bir dövme sanatçısı olabilmek için öncelikli olan şeyin yetenek olduğuna vurgu yapan Gürgül, en az yetenek kadar önemli olan etkenlerin ise bol pratik, iyi bir teknik, çalışkanlık ve azim olduğunu söyledi.  Mesleğin zorluklarından da bahseden Gürgül, şu ifadeleri kullandı: “Öncelikle müşteriyi memnun etme kaygısı var tabii ki. Yaptığınız sanatı yaptıran kişinin beğenmesi çok önemli. Bu konuda çok şanslıyım mutsuz, memnuniyetsiz müşterim pek olmuyor. Fiziksel olarak zorlukları var. Sürekli konsantrasyon isteyen bir iş olduğu için özellikle detaylı dövmeler çok yorabiliyor. Onun dışında problemli müşteriler, kararsız ya da hiçbir fikri olmadan gelenler, randevusunu yarım saat kala iptal edenler, fiyat bilgisi verdiğimizde saygısızca tepki verenler de işin zorluklarından bazıları.”

“KADINLAR ACIYA DAHA DAYANIKLI”

Fizyolojik olarak kadınların acıya daha dayanıklı olduğunu ifade eden Gürgül, “Tabii buna kesin olarak bilimsel bir sonuç veremem ancak kadınların genleri daha yatkın acıya, doğurganlık durumu sebebiyle acı eşiği daha yüksek diye düşünüyorum. Erkekler biraz daha hassas acı konusunda, ama çok dayanıklı erkekler ve çok acı çeken kadınlar da gördüm. Bu aslında öyle bir şey ki, sterotip getirmek istersen ülkeden ülkeye bile değişen bir durum. Türk kadınlarının canları daha kolay yanarken Almanya’da kadınların gık çıkardığını duymuyorum, Alman erkekleri kıvranırken Türk erkeklerinin gözü bile seğirmiyor gözlemlerime göre. Rus erkekleri benim şimdiye kadar gördüğüm en dayanıklı ırktı” dedi. Gürgül, en çok acıyan yerlerin ise, eklem üstleri, diz kapağı gibi dirsek gibi, boyun, kafatası, kaburga üstü, kemiğe çok yakın yerler ve ince dokulu yerler olduğunu söyledi.

CAN GÜRGÜL KİMDİR?

1988 İstanbul Şişli doğumlu Can Gürgül, 99 depremine kadar İstanbul yaşadı.

Depremden sonra annesiyle İzmir'e yerleşti. Lise ve sonraki eğitim hayatını İzmir'de sürdüren Can Gürgül, Dokuz Eylül Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü'nde okudu. Dövme sanatına ilk olarak kendine yaptığı bir dövmeyle merhaba diyen Can Gürgül, profesyonel olarak 2007 yılından bu yana dövme sanatçılığı yapıyor. Yeteneğini zamanla sınırlar ötesine de taşıyan sanatçı ilk olarak 2011 yılında Avusturya'ya konuk sanatçı olarak davet edildi. Sırasıyla ABD, Yeni Zelanda, Avustralya, Hollanda, Belçika, Almanya, Macaristan gibi ülkelerde konuk sanatçı olarak çalıştı.

Şu anda İzmir Alsancak Meksika Sokak'ta kendi home stüdyosunda çalışma hayatını sürdüren Gürgül, kendi tasarımları ve kişiye özel çalışmalarıyla(custom) tarzını yaratmış ve aynı zamanda realistik çalışmalar yapmakta. Zaman zaman yurtdışı ve İstanbul Dramatik Tattoo'da konuk sanatçı olarak çalışmaya devam ediyor. Kendisiyle iletişimi hem menajerliğini hem de asistanlığını yapan Damla Tek aracılığıyla sağlayabilirsiniz.

Facebook: BearBossTattoo-Alsancak

Instagram: Cangurgul

Haber Merkezi