Sayfa Yükleniyor...
Doğuştan sağ kolunun yarısı olmasa da ayakları yere sağlam basan 32 yaşındaki Belaruslu Katya Padzila, azmiyle tüm engelleri aşarak tek kolunda on marifet taşıyor. Katya, “Yaşama sarılmak için tek kol da yeter” diyor
E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Belaruslu Katya Padzila, 30’lu yaşlarında güçlü bir kadın. Doğuştan sağ kolunun yarısı olmasa da ayakları yere sağlam basan Katya, bu durumun hayatını olumsuz etkilenmesine izin vermedi. Şartlar ne olursa olsun yapmak istediği şeyleri yapmaktan vazgeçmedi. Başkalarının tamamen sağlıklı bir vücuda sahip olduğu halde yapmakta zorlandığı ve yetenek isteyen aktivitelerle yakından ilgileniyor ve oldukça da başarılı. Ülkesinde psikoloji üzerine aldığı üniversite eğitiminin ardından 8 yıl önce tek başına Türkiye’ye geldi. 6 yıl İstanbul’da tercümanlık yaptıktan sonra İzmir’e yerleşmeye karar verdi. Tek kolunda on marifet taşıyan Katya, geçimini yabancı dil öğrenmek isteyenlere özel ders vererek ve yanından ayırmadığı dil davuluyla sokak müzisyenliği yaparak sağlıyor. Aynı zamanda haftanın iki günü savunma sanatı olan aikidoyu öğrenmek için eğitim alan Katya, “Yaşama sarılmak için tek kol da yeter” diyor.
BENİM NORMALİM BU
Hayata daima pozitif baktığını belirten 32 yaşındaki Katya, “İngilizce-Almanya tercümanlık bölümünden mezunuyum. Bir süre Moskova’da çalıştım, çeviriler yaptım. Farklı bir yer arayışına girdim. 8 sene önce de Türkiye’ye geldim. 6 sene İstanbul’da yaşadım. Yine bir süre çevirmenlik yaptım, İngilizce özel dersler verdim. Yaklaşık 2 yıldır da İzmir’de yaşıyorum. Burada çok mutluyum. Özel dersler veriyorum, insanlara meditasyon öğretiyorum ve yaşam koçluğu yapıyorum. Motivasyon ve stres üzerine de çalıştırıyorum. İnsanların içlerindeki gücü keşfedip ortaya çıkarmasına aracı oluyorum. Bazen yoga yapıyorum. Biri bana yoga öğretebilse çok mutlu olurdum. Yanımdan hiç ayırmadığım çelik dil davulumla sokak müzisyenliği yapıyorum. Çok rahatlatıcı bir sesi var, dinleyenleri etkiliyor. Aynı zamanda kilden takılar yapıp satıyorum. Gezmek ve farklı ülkeler görmek istiyorum. Ailem Belarus’ta. Her sene gidip onları görüyorum ama bu sene gidemedim. İki eli sağlıklı insanlardan en sık duyduğum soru ‘Sadece tek kolunun olması nasıl bir şey? Hiçbir fikrim yok! Hiç iki kolum olmadı. Tek kollu olmanın nasıl bir şey olduğunu tarif edemem. Hep tek kolum vardı ve benim için normal olan bu” dedi.
TEK KOLUYLA AİKİDO YAPIYOR
Katya, şimdi 2011 yılında kurulan dünyada bir ilk olan Aikido Engel Tanımıyor Takımı’nın bir üyesi. Haftanın iki günü savunma sanatı olan aikidoyu öğrenmek için yollara düşüyor. Arkadaşının tavsiyesi üzerine 1 ay önce aikido ile tanışan ve çalışmalarını aralıksız sürdüren Katya, “Aikido öğrenmeye gelen bir arkadaşım vardı. Bana engelli aikido takımından bahsetti. Aynı gün çalışmalara katıldım ve felsefesini çok beğendim. Güç kullanmıyorsun, sadece akıl… Aikido öğrenmek çok eğlenceli. Sanırım devam edeceğim. Kendimi koruyabilmek için birkaç teknik öğrendim. Haftanın iki günü antrenmana gidiyorum. Tek kolumun olmasını kendime asla bir engel olarak görmüyorum. Çocukken çok üzülüyordum ama şimdi ‘bu benim gücüm’ diye düşünüyorum. Çoğu işimi kolaylıkla hallediyorum. Engelinden dolayı kimse eve hapsolmasın. Güçlerinin farkına varsınlar. Ne seviyorsanız yapın. Vaktimiz çok fazla yok ve hayat gerçekten çok güzel. Yaptığım şeylerden güç alıyorum. Ben bir eksiklik hissetmiyorum. Kendimi engelli gibi de hissetmiyorum. Ben hissetmezsem başkaları da hissetmez... Ben kendime acımazsam, başkaları da acımaz... Yaşama sarılmak için tek kol da yeter” ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi