Einstein’in Beynini Kim Çaldı?

Sör İsaac Newton sıra dışı bir insandı ve sıra dışı bir insana yakışır bir hayat yaşadı...

Hayatı boyunca bakir yaşadı, bakir öldü... Muhtemelen bebeklik dönemi hariç eline ne bir kadın ne de bir erkek eli değdi... Ancak bu insanlık tarihinin en büyük isimlerinden biri olmasını engellemedi...

300 yıl boyunca bilim onun çizdiği yolda onun döşediği taşlar üzerinde seyahat etti...

Ne zamana kadar?

Albert Einstein’a kadar devam eden bir yolculuktu bu... Einstein, Newton’dan devraldığı bayrağı ileri taşıdı... Evrendeki büyüklüğün sırrını çözmemizi sağlayan bu sevimli adam, sıra evrendeki küçüklüğün sırlarını çözen Kuantum fiziğine geldiğinde dehasına yakışmayacak şekilde konuya soğuk baktı... Tıpkı Newton gibi o da sıra dışıydı...

Ünlü fizikçi Albert Einstein, 18 Nisan 1955 yılında, 76 yaşındayken aort anevrizması yırtılması nedeniyle vefat etti. Princeton Hastanesi doktorlarından Thomas Harvey, rutin otopsi işlemi sırasında Einstein’in beynini incelemek için çıkarttı. İnsanlık tarihinin en ünlü beyni 1230 gram ağırlığındaydı...

Dr. Harvey incelemek için 170 parçaya böldüğü beyinle ilgili rutin dışı bir işlem yaptı. Beyin parçalarını, fotoğraflarını çektikten sonra kafatasına geri koymak yerine, gizlice formaldehit dolu bir kavanoza koyar, kavanozu evine götürür ve masasının altına gizler... Ayrıca Einstein’in gözlerini de çıkararak, gene kimsenin haberi olmadan Einstein’in göz doktoru olan Henry Abrams’a verdi...

Einstein’ın beyin ve gözleri eksik olan cesedi, krematoryumda yakılmak üzere ailesine teslim edildi...

Einstein’in oğlu Hans Albert babasının beyninin olması gereken yerde olmadığını New York Times’in haberinden öğrendiğinde ortalık karıştı...

Hastane yönetiminin bin bir ricasından sonra babasının beyninin bilimsel inceleme konusu yapılması ve bulguların bilimsel dergilerde yayınlanması konusunda zor da olsa izin verdi...

Princeton Hastanesi yetkililerinin beyni geri istedikleri Dr. Harvey bu isteği reddetti. Kısa bir zaman sonra Dr. Thomas Harvey’in işine son verildi. İşten kovulan Dr. Harvey, elindeki beyin dolu kavanozla bu defa Philedelphia Hastanesi’nin yolunu tuttu...

Burada bir teknisyenin yardımıyla beyni 240 parçaya böldü...

Amacı parçaları dünyanın farklı bölgelerindeki doktorlara göndererek incelenmesini sağlamaktır...

Yaşanan olaylar sebebiyle evliliğinde sorunlar yaşamaya başlayan Dr. Harvey Kansas’a taşınır...

Hayatı tepetaklak olan Dr. Harvey 1988 yılında tıbbi lisans sınavını veremediği için doktorluk diplomasını kaybeder... Artık o bir doktor değil, fabrikalarda çalışan bir işçidir...

1990 yılında Dr. Harvey yanında bir gazeteciyle ABD’yi bir uçtan bir uca karayoluyla geçerek Einstein’in torununu görmeye gider...

Arabanın bagajındaki bir kavanozda yıllardır sakladığı Einstein’in beyni vardır...

Enstein’ın torunu olan Evelyn’e ulaşır. Evelyn, dedesinin beynini aradan geçen yarım yüzyıldan sonra teslim almaya pek hevesli olmaz, Harvey elinde beyin kavanozu ile evine geri döner...

Dr. Harvey yıllar boyunca çeşitli bilim adamlarına elindeki hazinenin parçalarını inceleme için göndermeyi teklif eder ancak bir türlü istediği cevabı alamaz...

Thomas Harvey, 2007 yılında ölmeden önce beynin elinde kalan parçalarının büyük bir kısmını Princeton Üniversitesi’ndeki Patoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Elliot Krauss’a teslim eder... Böylece, Einstein’ın beyninin tuhaf yolculuğu ailesinin Harvey’de kalan son parçaları da 2010 yılında, Maryland eyaletindeki Ulusal Sağlık ve Tıp Müzesi’ne bağışlamasıyla son bulur...

Einstein sıra dışı bir insandı, sıra dışı buluşlara imza atıp, sıra dışı bir hayat yaşadı...

Sadece yaşarken değil, öldükten sonra da devam eden bir sıra dışılıktı bu...

Einstein’in Beynini Kim Çaldı?