Hayvanların Çıkmayan Sesi Olmak Zorundayız

Geçtiğimiz gün yaklaşık 6 dakika boyunca tekmelenerek öldürülen Eros isimli kedinin duruşması gerçekleşti. Olayı gerçekleştiren sanık için mahkeme 3 yıl, iyi hal indirimi ile 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu da demek oluyor ki 1 gün bile işlediği suçun cezasını çekmeyecek… Olaydan biraz söz etmek gerekirse, olay 1 Ocak günü yaşandı. Karşı apartmanın kedisi olarak bilinen Eros isimli kedi, sabaha karşı apartman boşluğunda 6 dakika boyunca tekmelenerek öldürüldü. Bunun üzerine sanık önce gözaltına alınarak serbest bırakıldı, ardından sanık hakkında dava açıldı ve şubat tarihinde görülen davada sanık serbest bırakıldı. Kamuoyu bu konuda oldukça tepki gösterince karar bozuldu ve 13 Mart tarihinde bu dava tekrar görüldü. Ancak davadan çıkan sonuç bir öncekinden farklı olmadı ne yazık ki. Sanık 3 yıldan iyi hal indirimi ile 2 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Hayvan severler bu konuda çok tepkililer. Bizler o canlıların çıkmayan sesi olmak zorundayız.

Hayvanlar, dünyamızın önemli bir parçasıdır ve doğal dengenin korunmasında kritik bir rol oynarlar. Ancak, biz insan etkisiyle birlikte birçok hayvan türü şu an tehdit altında ve bu nedenle hayvan haklarına olan saygı ve koruma günümüzde daha da önemli hale gelmekte.

Her canlı gibi, hayvanlar da yaşam hakkına sahiptir. Doğal yaşam alanlarına saygı duyulmalı ve yaşam hakları korunmalıdır. Özellikle yaşam alanlarının tahrip edilmesi, avlanma, tutsaklık gibi etkenlerle birçok hayvan türü tehdit altındadır. Bu nedenle, doğal yaşam alanlarının korunması ve hayvanların doğal ortamlarında serbestçe yaşamalarının sağlanması hayati önem taşır.

Hayvan hakları sadece doğal yaşam alanlarının korunmasıyla sınırlı değildir. Aynı zamanda, hayvanların fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını karşılamak da önemlidir. Beslenme, barınma, sağlık ve refah gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak, hayvanların sağlıklı bir yaşam sürmesi için gereklidir. Ayrıca, hayvanlara fiziksel şiddet, kötü muamele veya istismar gibi davranışlardan kaçınılmalıdır.

Hayvan haklarına saygı göstermek, sadece hayvanların yaşam haklarını korumakla kalmaz, aynı zamanda insanlığın da refahına katkıda bulunur. Hayvanlar, gıda kaynakları, ekosistem hizmetleri ve tıbbi araştırmalar gibi birçok alanda insanların yaşamını desteklerler. Dolayısıyla, hayvanların haklarına saygı göstermek hem doğal dünyanın korunmasına hem de insanlığın refahına hizmet eder.

Hayvan haklarına saygı göstermek ve onları korumak, sadece etik bir sorumluluk değil, aynı zamanda doğal dengenin ve insanlığın geleceği için de önemlidir. Hayvanların yaşam haklarına saygı göstermek, onların doğal yaşam alanlarını korumak ve fiziksel ihtiyaçlarını karşılamakla başlar, ancak daha geniş bir anlayışla, hayvanların da değerli varlıklar olduğunu ve saygı görmeyi hak ettiklerini kabul etmekle devam eder.

Ancak günümüzde insanlık öyle bir noktaya gelmiş durumda ki hayvanlara yardım eli uzatmayı geçtim, onlara yapabilecekleri en büyük iyilik hiç dokunmamaları. Çünkü hayvanlara yapılanlar ile ilgili her gün öyle haberler görüyoruz ki kanımız çekiliyor. Siz en iyisi hiçbir şey yapmayın, bu onlara en büyük iyilik olacaktır.

İnsanlar hayvanlara karşı üzerine düşen sorumlulukları yerine getirirken, devlet politikalarının da hayvanların haklarını koruyucu şekilde işlemesi ve caydırıcı cezalar vermesi önem taşımakta. Örneğin bu olayda verilen kararın caydırıcı ve adaletli olduğunu düşünmüyorum. Bu ve bunun gibi davalarda alınacak kararlar konusunda ve bu kapsamda kanunda yer alan hususlar konusunda bir şeylerin gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Hayvanların Çıkmayan Sesi Olmak Zorundayız