Ben Senin Spora Gitmeni İstemiyorum

Erkek: Ohhh ne yedik be. (Kodluğa uzanıp karnını ovmaya başlar.)

Kadın: Afiyet olsun canım. Yalnız hakikaten de çok yedin.

Erkek: Sen yaparsın da böyle yemek yenmez mi? Bir tabak daha yiyesim vardı aslında ama…

Kadın: Doktorun dediklerini unutma. Bu haftadan sonra böyle yemek yok artık.

Erkek: Ya sen boş ver doktorları. Bugün birinin yeme dediğini öteki çıkıp ‘Çok faydalı bundan yiyebildiğiniz kadar yiyin’ diyor.

Kadın: Valla ben doktorları bilmem ama senin göbeğin aldı başını gitti.

Erkek: Senin de benden aşağı kalır yanın yok yani.

Kadın: Evet, üzülerek de olsa sana katılıyorum. Bunun ben de farkındayım. Bu yüzden spor salonuna yazıldım.

Erkek: Ne zaman? Neden benim haberim yok?

Kadın: Bugün yazıldım ve şimdi haberin oldu işte.

Erkek: Nerden çıktı bu spor işi şimdi durup dururken?

Kadın: Bizim Nuran vardı, hani sınıf arkadaşım.

Erkek: Eee?

Kadın: Onun kocası onu aldatmış. Kadın da ‘Benim gibi birine bunu nasıl yaparsın?’ diye adamı fırçalayınca, kocası ‘Sen kendine aynada hiç bakmıyorsun galiba. Mandaya döndün, azcık spor yapıp kendine baksaydın’ demiş ve vurmuş kapıyı çıkmış.

Erkek: Canım ne ilgisi var. Senin o Nuran eskiden beri kiloluydu. Hatta ben onu ilk gördüğümde ‘Yürürken heybetinden yer sallanıyor’ demiştim sana hatırlıyor musun?

Kadın: Evet ama açıkçası kocasının bundan rahatsız olduğunu bilmiyordum.

Erkek: Onların aralarında başka sorunlar vardır. Kilo bahanedir. Ama...

Kadın: Ama?

Erkek: Yani kim karısının formda, dünya güzeli biri olmasını istemez ki? Ama gel gör ki bazen hayaller ve gerçekler farklı olabiliyor.

Kadın: Bence de yani hayaller Kıvanç Tatlıtuğ, gerçekler Hikmet Tuğsuz (Eliyle adamı gösterir).

Erkek: Bir şey mi ima ediyorsun?

Kadın: Farkında değil misin? Yiyip içip yatıyorsun. Eskiden kendine, saçlarına, giyimine, kilona dikkat ederdin.

Erkek: Bu kadar iş güç arasında kendime nasıl bakayım hayatım? Eve zor atıyorum kendimi.

Kadın: Valla bugün spor salonuna gittiğimde işten gelip sporunu yapan formda bir sürü adam gördüm.

Erkek: Vayy demek öyle. ‘Spora gideceğim’ derken neden gözlerinin parladığını anladım şimdi.

Kadın: Yok canım ama...

Erkek: Ağzını sil. Sular dışarı akıyor kenarından.

Kadın: Valla amaç spora gitmek ama orada güzel bir manzara eşliğinde spor yapmak daha da çekici olabilir tabii.

Erkek: Ben senin spora gitmeni istemiyorum.

Kadın: Neden?!

Erkek: Öyle taytlarla maytlarla kaslı kaslı adamların içinde ne işin var?

Kadın: Valla ben sağlığına dikkat etmek istiyorum. Belli bir yaşa geldiğimde de iyi görünmek istiyorum. Oradaki adamların ne yaptığı da ikinci planda benim için.

Erkek: Ben senin oraya gitmeni istemiyorum!

Kadın: Ama ben de spor yapmak istiyorum!

Erkek: Tamam. Hadi giy eşofmanlarını. Yürüyüşe çıkıyoruz. Madem spor yapacaksın, benimle beraber yapacaksın.

Kadın: Bak yarın ‘Ben yorgunum, yapamam’ dersen salona giderim, seni dinlemem haberin olsun.

Erkek: …

Ben Senin Spora Gitmeni İstemiyorum